Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yıldönümü etkinlikleri tüm Türkiye’de olduğu gibi Afyonkarahisarımızda da coşkulu ve görkemli bir şekilde gerçekleştirildi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ilimizdeki yoğun programının hemen ardından devam eden 100’üncü yıl kutlamaları, 29 Ekim haftası olması nedeniyle yoğunlaştı. Basın mensubu arkadaşlar peşi sıra devam eden etkinlikleri takip etmekte oldukça zorlandılar.
İstanbul’da yapılan ve Türk Devleti’nin tüm dünyaya karşı bir gövde gösterisi haline dönüşen 100’üncü yıl törenleri ile eş zamanlı olarak ilimizde düzenlenen etkinlikler de günün anlam ve önemine yakışan güzellikteydi.
“100’üncü yıl hak ettiği şekilde kutlanmıyor” şeklindeki haksız eleştiriler, ortaya konan yüzlerce etkinlik, faaliyet ve kutlama ile anlamsız hale getirildi.
Törenlerin bir çoğu detayları ile gazetemizde ve diğer tüm basın-yayın organlarında yer aldığı için tek tek burada bahsetmek istemiyorum. Bu vesile Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı nezdinde, 100’üncü yıla dair tüm etkinliklerin kusursuz ve ilimize yakışır bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayan tüm kurum ve yetkililere teşekkür ediyoruz.
29 Ekim 2023 tarihli Kocatepe Gazetesi’nin manşetinde yer alan dua ve dileğimizi bir kez daha tekrarlamak isteriz: Hep birlikte 2023, 2053, 2071 Kızıl Elmaları’na… Kutlu olsun!

BU YILDIZ KİMİN?

100’üncü etkinliklerinin hemen öncesinde Afyonkarahisar gündemi “yıldız” tartışmaları ile meşgul oldu. O günlerde yazmak istesek de konuyla ilgili görüşlerimizi aktarmak bugüne nasipmiş..
Konu şu: Afyonkarahisar Belediyesi Jandarma Kavşağı olarak bilinen kavşakta yeniden bir çevre düzenlemesi yaptı. Bu düzenleme kapsamında, şehrin bu güzide noktasında ay yıldız ve 8 erdemi simgeleyen 8 köşeli Selçuklu Yıldızı figürleri yer aldı.
Afyonkarahisar Belediyesi tarafından kavşak düzenlemesi ile ilgili yapılan açıklamalarda şu bilgilere yer verildi:
“Jandarma Kavşağına işlenen Selçuklu kültür ve sanatının temel figürlerinden biri olan sekiz köşeli yıldızın Ortadoğu’da bulunan eski medeniyetlerde ve İslam dünyasında yaygın olarak kullanıldığı sayı biliminde 8’in cenneti anlatan bir sembol olduğu bilinirken, kavşağın sekiz farklı köşesinde merhamet, şefkat, sabır, sır tutma, cömertlik, sadakat, şükretmek ve doğruluk simgeleri yer alıyor.”
Belediye’nin açıklamalarına karşı çıkan İYİ Parti İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu ise düzenlediği basın toplantısında bu düzenlemeyi eleştirerek, “Siyonizm simgesi olan ve siyon yıldızı olarak da bilinen sembolün aynısını Afyonkarahisar’ımızın tam ortasına diktiler” dedi. “Kabahatlerini Selçuklu motifleri diyerek örtmeye çalışıyorlar. Bu sembol, Katil İsrail diye lanetlediğimiz devletin de bayrağı aynı zamanda” diye de ekledi.
***
İşte bu tartışmalar bizi 2007-2008 yıllarına götürdü.
O dönemde de yine Türk kamuoyunda İsrail’le ilgili bir hassasiyet oluşmuştu. Katil İsrail Devleti yine Filistin’de zulüm uyguluyor, başta Türkiye olmak üzere tüm dünya bu mezalime karşı ses yükseltiyordu.
O günlerde İsrail ve Yahudi simgelerine karşı oluşan hassasiyet de had safhaya ulaşmıştı.
Bu hassasiyet içerisinde bir gün “İmaret Camii’nin duvarına da İsrail yıldızı kazımışlar” diyen hemşehrilerimiz gazeteniz Kocatepe’ye ulaştılar. Söylenenler ciddi, söyleyenler de ciddiydi. Durumu incelemek üzere İmaret Camii avlusuna geldiğimizde gerçekten de tarihi caminin pencere kenarlarındaki mermer sütunlara “6 köşeli yıldız”ın var olduğunu gördük.
Evet, gerçekten de 1472 yılında yani 500 yılı aşkın bir süre önce inşa edilmiş olan Gedik Ahmet Paşa ya da diğer adıyla İmaret Camii’nin duvarlarında 6 köşeli Davut yıldızı yani Siyonizm’in simgesi kazılı idi.
Ama anlatılan gibi bu “6 köşeli yıldız” yeni kazınmışa pek benzemiyordu. Rahmetli babam Şükrü Küçükkurt İmaret Camii’nin emektar din görevlilerinden Ahmet Aşga Hocaefendi ile görüştü. Bizler haber ajanslarının taleplerini karşılayabilmek için konunun uzmanlarından görüşler almaya çalıştık.
Sonunda anlaşıldı ki; İmaret Camii’nin şadırvana bakan yüzünde yer alan penceresinin mermer sövesinde işli bulunan 6 köşeli yıldız, Caminin inşası sırasında bir “imza” olarak oraya kazınmıştı. Belki de dönemin ustalarının imzayı andıran şahsi bir simgesiydi. Belki de dini bir motif olarak burada kullanılmıştı. Bunu anlamak pek mümkün olmamıştı ama 6 köşeli yıldızın caminin yapım tarihinde oraya işlendiğinden herkes emindi.
Sonuçta, “6 köşeli Davut Yıldızı’nın İsrail simgesi olarak oraya 2007 yılında kazınmadığı, caminin yapıldığı 1470’li yıllarda oraya bir simge olarak bilinçli olarak konulduğu” görüşünde birleşildi ve Afyonkarahisar kamuoyu açısından konu tarihe havale edildi.
Ta ki, aynı yıl, birkaç ay sonra AK Parti’nin Ankara’daki Genel Merkez binası gündeme gelene kadar.
AK Parti’nin Ankara’da yeni yapılan Genel Merkez binası son derece modern mimari ve tarihsel simgeler ile bezenmişti. Bu durum ülke gündemine düştüğünde Afyonkarahisar’dakine benzer tartışmalar yaşanmaya başlandı. “AK Parti Genel Merkezi İsrail yıldızları ile mi süslenmişti?”
Sonrasında yapılan açıklamalarla konunun hiç de öyle olmadığı, 6 ve 8 köşeli yıldızların kadim bir Türk-İslam simgesi olduğu detaylarıyla bir çok kez izah edildi. Ortaya bilimsel veriler, bilgiler konuldu ve bu simgelerin sadece İsrail’e, sadece Siyonizm’e ait olmadığı bir çok kez ispatlandı.
Aradan geçen 16 yılın ardından yeniden “6 ya da 8 köşeli yıldız neyin sembolü?” tartışmaları yaşamamız ne kadar üzücü? Kendimize ait değerlere sahip çıkmıyor, o değerleri başka kültürlere yakıştırıyor, yapıştırıyoruz…
Kadim Türk-İslam kültüründe “yıldız” ile tanımlanan “Cennetin 8 kapısını” İsrail ve Siyonistlere teslim etmemize ne gerek var?