Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Hasan ÖZPINAR

101. YILDÖNÜMÜNDE AFYONKARAHİSAR’DA CEPHANELİK BASKINI ve BİR BELGE

Zaman geri döndürülemez bir hızla akıp gidiyor. Biz de yeri geldikçe geride kalan zamanda ilimiz tarihinden bazı satırbaşlarına burada yer vermeye çalışıyoruz.
Bugünkü konumuzda bundan tam 101 yıl önce 30 Ocak 1920’yi 31 Ocak’a bağlayan gece ilimizde yaşanan ve Milli Mücadele tarihinin önemli dönüm noktalarından olan bir olayın İngiliz ordusu gizli raporlarına yansıması.
1.Dünya Savaşı’nın sona ermesinden sonra İtilaf Devletleri, Mondros Mütarekesi’ne dayanarak güvenliklerinin tehlikede olduğu gerekçesiyle Anadolu’nun bir çok yerini işgal ederken, stratejik öneme sahip bölgeleri ise müşterek kuvvetlerle kontrol altında tutmaya çalışmışlardır. Bu stratejik yerlerden biri de Afyonkarahisar’dı.
Anadolu coğrafyasındaki yeri ve özellikle demiryolu ulaşımındaki öneminden dolayı Afyonkarahisar, Yunan işgallerine kadar, İngiliz, Fransız ve İtalyan kuvvetleri tarafından denetim altına alınmıştır. Şehre Mondros Mütarekesi’nden hemen sonra 18 Ocak 1919’da İngilizler 200 kişilik birlik göndermiştir. Sonrasında 16 Nisan 1919’da Fransız ve 21 Mayıs 1919’da İtalyan işgaline uğramıştır.1 Afyonkarahisar’a giren İtilaf kuvvetlerinden İngilizler Lise binasını, Fransızlar Sanayi Mektebi’ni, İtalyanlar Darülmuallim’i (öğretmen okulu) işgal edip, İstanbul ve İzmir istasyonlarını kontrol altına almışlardır.
Bu yıllarda Afyonkarahisar’da 23. Fırka (Tümen) bulunmaktadır. Fırka komutanı ise Yrb. Ömer Lütfi (Argeşo) Bey’dir. Kağıt üzerinde mevcut olan, kadrosu tam teşkil etmemiş olan bu Fırkanın karargâhı önce şehir merkezinde iken işgaller başlayınca Erkmen’e nakledilmiştir.
Bu dönemde Afyonkarahisar’da kurulmuş bulunan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti de işgal kuvvetlerine karşı faaliyetlerine devam ediyordu. Bu faaliyetlerinden birisi de halkın elinde bulunan silah ve mühimmatın düşmana karşı kullanılması amacıyla Gazhane Deposu’nda toplanmasıydı. Bölgedeki silahlar toplanmış ve İngilizlerin kontrolünde (günümüzdeki Kasımpaşa ilkokulunun yanında bulunan) Belediye Gazhanesi’nde depolanmıştır. Silahların muhafızlığını yapanların çoğunluğu, İngiliz işgal birliklerindeki Hintli askerler ve onlara eşlik eden Türk askerlerdir.
Bu Hintlilerden bir kısmı ise Müslümandır. I. Dünya Savaşı’nda İngiliz ordusuna esir düşerek Hindistan’daki esir kamplarına gönderilen ve burada az çok Hintçe öğrenen kişilerin yardımı ile Hintli muhafızlarla diyalog kurulur ve İngilizlerin depodaki silahları İstanbul’a nakledeceği öğrenilir. Durum Erkmen’deki Bayatlı Arif Bey’e ve Ömer Lütfi Bey’e iletilir. Acilen bir gece baskını yaparak silahların kaçırılması kararlaştırılır. Civardaki bütün tek arabacılar seferber edilir ve gece yarısı gazhane kuşatılır. Duvarları delmek suretiyle silah ve cephaneler tam bir gizlilik içinde Erkmen’e kaçırılarak buradaki camiye kilitlenir. Fakat burada emniyette hissedilmeyen silahlar, köylülerin de yardımı ile Erkmentepe arkasına taşınarak buradaki milli çetelere dağıtılır.2 Ali Fuat Cebesoy bu olayı şu şekilde anlatır “Afyon’da askeri depolarda bulunan silah ve cephaneyi milli mıntıka haricine çıkarmak isteyen üç yüz kişilik bir İngiliz müfrezesinin teşebbüsü yine halkın birlik ve mukavemeti karşısında akamete uğramıştı. Bu vaziyetten ürken İngilizler, umur-ı dâhiliyemize karışmadıklarını, karışmayacaklarını ve yakında İstanbul’a gideceklerini söylemeye başlamışlardı.’’3
Pek çok kaynakta bu şekilde aktarılan Afyonkarahisar’da Milli Mücadele tarihinin en önemli sayfalarından birisi olan Cephanelik Baskını’na dair İngiliz ordusuna ait bir gizli belge ilk kez gün yüzüne çıktı.
GİZLİ
83 rh Tugayı
İzmit
30 / 31 Ocak gecesi, her iki mühimmat çöplüğündeki Türk Muhafızları, gazhane çöplüğünde en az 30 kişi tarafından saldırıya uğradı.
Türk muhafız, İngiliz subayının bekçiyi geri çevirmesini engellemeye çalıştı ve Alay öncülerinin çöplüğün arkasına geçmesine izin vermedi.
Saat 23.30 civarında bunu duyunca durumu çözmek için iki müfreze görevlendirdim. Kontrol Görevlisi, Türk Tümen Komutanını yaklaşık aynı saatte bilgilendirdi ve Türk askerlerini çöplükten uzaklaştıran bir görevliyi geri getirdi.
(Kendisinden )Evrakta size ileteceğim bu işlemlerin yazılı bir açıklamasını istedim.
Gece yarısı kendim çöplüğe gittim ve orada 20’den fazla Türk buldum. Bir kontrol görevlisi ve bir tercüman benimle birlikteydi ve muhafızlar, İngiliz görevlilerinin veya birliklerinin çöplüğe yaklaşmasını önlemek, gerekirse ateş etmek için emir aldıklarını söyledi.
Türkler ve adamlar çöplüğün kuzeyindeki tepedeydiler. Askerlerin kışladan gelmesiyle şehre girip kayboldular.
Çöplük civarındaki silahlı Türklerin tümü asker değildi.
No:249/A. Afyonkarahisar Albay H.R.HUNT 1/25 Penjap Alayı Komutanı
31 Ocak gecesi
İngiliz ordusuna ait Gizli ibareli belgeden de anlaşılacağı gibi İngiliz komutan Türk Ordusuna ait silah ve cephanelerin saklandığı deponun sivil giyimli Türklerce basıldığını amirlerine bildiriyor. Cephaneliği korumakla görevli olan Türk askerlerinin de bu duruma göz yumduğunu ve gelen İngiliz askerlerini engellediğini belirtiyor.
Osmanlı ordusuna ait silah ve cephanelerin Mondros anlaşması hükümlerince toplanması Anadolu’daki Kuvayı Milliye hareketini sekteye uğratacaktı. Çünkü başlayan Milli Mücadele’de en büyük ihtiyaç askerin yanı sıra ona verilecek silah ve cephaneydi. Bu sebeple yurdun pek çok yerindeki depolar basılmış veya işgal güçlerine fark ettirilmeden boşaltılmıştı. Buna mani olmak isteyen işgal birliklerine karşı zor kullanıldığı da olmuştu.
Heyeti Temsiliye namına Mustafa Kemal imzası ile komutanlıklara gönderilen 3 Şubat 1920 tarihli telgrafta İtilaf Devletlerine bağlı birliklerin bulunduğu bölgelerdeki silah ve cephane depolarının yok edilme ihtimaline karşı tedbir alınması ve taşınması isteniyordu. İşte Afyonkarahisar’daki cephanelik baskını da bu telgraf emrinden önce yapılması sebebiyle Milli Mücadele tarihinde önemli bir olaydır.
Cephanelik baskını ve bu duruma İngilizlerin tepkisi bunlarla sınırlı kalmadı.
Aynı tarihlerde eski Fırka komutanlığı olan, Afyon Lisesi karşısındaki binada işgal güçleri tarafından halktan toplattırılan silahların konulduğu depoya arka duvar delinerek girilmiş ve buradaki silah ve teçhizatlar milli kuvvetlere aktarılmak üzere Erkmen’e götürülmüştü.
23.Tümen komutanı Ömer Lütfi Bey’in (Argeşo) Uşak civarına yaklaşan Yunan kuvvetlerine karşı mücadeleyi izlemek için cepheye gitmesini fırsat bilen şehirdeki İngiliz kuvvetleri Erkmen’de ki 23. Tümen depolarını basarak daha önce şehirdeki depolardan kaçırılan silah ve mühimmata el koymuşlardı. Bu sırada şehre dönen Ömer Lütfi Bey, İngiliz kuvvetlerine Kızılburun civarında (bugünkü Asri Mezarlık) yetişerek gasbettikleri top kaması, mühimmat vs. cephaneyi geri bıraktırmıştı. Olayın ertesi günü şehirdeki İngiliz komutan tarafından Ömer Lütfi Bey ve şehrin önde gelen isimleri İngiliz karargahına davet edilmiş ve yaşananlar aksettirilmişti. Bu davetin olduğu gece Erkmen’de asker olarak bulunan Hacı Müezzinzade Hasan Efendi oğlu Fevzi Efendi, İngilizlerin cephaneleri depo ettikleri odanın bacasından içeri girmek suretiyle burada bulunan silah ve cephaneyi bacadan dışarı çektirerek önemli bir miktarda mühimmat elde edilmişti. Böylece kapısı mühürlü ve kilitli olan depodaki mühimmat tekrar Türk birliklerinin eline geçirilmişti.
Bu sıralarda İngiliz işgal güçlerinin Mondros Mütarekesi hükümleri uyarınca Türk birliklerinin elinden ve depolarından alıp gasbettikleri silah ve cephanenin trenle İstanbul’a nakledileceği haber alınmış, trenin makinisti uyarılarak Gazlıgöl yakınlarındaki Dereboğazı’nda ‘’arıza var ‘’ gerekçesiyle treni durdurması sağlanmıştı. Burada bekleyen milli kuvvetler trendeki İngiliz askerlerini esir alarak bir vagon dolusu silah ve cephanenin Erkmen Tepeleri’nde bulunan Milli Kuvvetlere nakli sağlanmıştı.4
Görüldüğü gibi Milli Mücadele döneminde gerek Kuvay-ı Milliye yanlısı vatandaşlar gerekse şehirdeki Türk askeri, her bakımdan işgalcilerle mücadele etmiş, henüz teşkilatlanma aşamasındaki birliklerimize büyük hizmetlerde bulunulmuştur. Atatürk’ün de dediği gibi; Afyonkarahisar tarihi Kurtuluş Savaşımızda eşsiz bir sayfaya sahiptir.

 

1 Zeki Sarıhan, Kurtuluş Savaşı Günlüğü I, Ankara 1993,s.198-205, 263-264
2 Anadolunun Kilidi Afyon sayfa 118
3 Ali Fuat Cebesoy.Milli Mücadele Hatıraları.Temel Yayınları İstanbul 2000 s.227
4 Ömer Fevzi Atabek.Afyon Vilayeti Tarihçesi .Yayına Hazırlayan Turan Akkoyun.AKÜ Yayını Afyon 1998 s.369-370

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER