Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“15 Temmuz Zaferini 24 Haziran’da taçlandırmalıyız”

“15 Temmuz Zaferini 24 Haziran’da taçlandırmalıyız”
“15 Temmuz Zaferini 24 Haziran’da taçlandırmalıyız”

AK Parti-MHP ittifakının erken seçim kararıyla 24 Haziran’da yapılacak olan genel seçimlerde Afyonkarahisar’da milletvekilliği aday adaylığını ilk açıklayan isim olan eğitimci-yazar Muharrem Günay’ın dün partide düzenlediği basın toplantısına partililer ve vatandaşlar yoğun katılım gösterdi.
MHP’den Milletvekili Aday Adaylığını hem dini hem de milli bir görev olarak gördüğü belirterek sözlerine başlayan Günay, konuşması ile toplantıya katılanlara duygu dolu anlar yaşattı.
“BU RÖVANŞI ONLARA
 VERMEYECEĞİZ”
Yaşadığı ülkücülüğü kelimelere döken Günay, Afyonkarahisar’daki Ülkücü Teşkilatı anlattı. Neden Milletvekili aday adayı olduğunu açıklayan Günay, “15 Temmuz’da mağlup olan şer güçler bugün başta ülkücü hareket, milliyetçi hareket Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere Türk Devleti’nden 15 Temmuz’un rövanşını alma peşindeler. Bu rövanşı onlara vermeyeceğiz. İşte ben bunun için aday oldum” dedi.
İlk olarak basın toplantısına katılan MHP’lileri ve öğrencilerini selamlayan Günay, “Allah’ın izni ile milli devleti kuracak sizsiniz selam sizlere. Mukaddes vatandan zulmü zilleti sürecek sizsiniz selam sizlere. İlmi azık eyle sabrı silah, gittiğimiz hak yoldur yardımcımız Allah, kırk siyah geceden sonra 40 milyon sabah görecek sizsiniz selam sizlere. Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun” dedi.
“İMAM HATİP OKULUNA
TEK ÜLKÜCÜ OLARAK BAŞLADIM”
Afyonkarahisar’ın Değirmendere Köyü’nde 1956 yılında doğduğunu söyleyen Günay, “Aslında kendimi uzun uzun anlatmaya hiç gerek yok. Afyonkarahisar’ın Değirmendere Köyü’nde 1956 yılında dünyaya geldim. Köyümde ilkokulu bitirdikten sonra Bolvadin’de İmam Hatip Okulu’nda başladım. İlk defa Genç Ülkücüler Teşkilatı ile ve Bolvadin’in duvarlarında yazan Ey Türk titre ve kendine dön, kendine gel sözleri ile tanıştım. Oradan ikinci sene Afyonkarahisar’a geldim. Afyon İmam Hatip Okulu’na. O zaman Genç ülkücüler Teşkilatı Kasaplar içindeydi. Çok eski ağabeylerimizi bilir; Ali Kocaşabanlar. O gün o Türkcüler Yürüyüşünde olduğu gibi heyecanla böyle marşlar söylüyoruz. Tabi vatandaş daha duymamış, ülkücülük nedir, ülkücüler kimdir. Hiç unutmuyorum, bize soruyorlar yav biz kimsiniz, ne siniz? Biz de diyoruz ki biz ülkcüyüz, haaiyi siz türkücü müsünüz… İnanın öyle zamanlardan, şurada Oruçoğlu İş Merkezi oldu, orada ikinci veya üçüncü katta bir binaya taşındık, oradan da ezeli ikametgahımız Kurtbaş Apartmanına. İmam Hatip Okulu’nda tek Ülkücü olarak başladım. İnanın ülkücü öğretmen olduğunu dahi bilmiyordum. 1976 yılında ben İmam Hatip Okulu’ndan mezun olduğum zaman işte Kemalettin bey bilir, Hüseyin Hocam burada, okulunda ülkücü olmayan öğrenci dahi yoktu. Ardından Afyon Eğitim Enstitüsü’nü 1978 yılında bitirdik. 1979 yılında çok sevdiğimiz ve her zaman mesleğimi insan yetiştirme sanatı olarak gördüğüm öğretmenlik mesleğine başladım. 80 yılında Afyon’da geldik. Ağzıkara Köyü’nde, hiç unutmuyorum, Bolvadin’deki Afganistan’ı telin mitingine Ağzıkara Köyü’nden bir minibüs ile katıldık. İşte Bayram hocam burada. Arkasından 80 ihtilali bizi buldozer gibi ezdi. Bir çok dava arkadaşlarımız içeri girdi darmadağın olduk. Bir takım ağabeylerimiz Anap’ta, Doğru Yol’da siyaset yaptı. Biz ömrümüz boyunca, hayatımız boyunca herkes bilirki Muharrem Günay olarak çizgimden Allah’a bin şükür bir santim şaşmadım. Herkesin korktuğu çekindiği bir dönemde İsmail Bırtıl Amcam şimdi ziyaretine gittim hayır duasını aldım. Beni Ankara’ya bir mektup yazarak gönderdi, Suat Başaran Genel Başkandı, Bizim Ocak Başkanlığı’na görevlendirildim. Bu görevim 90 yılına kadar devam etti. Bu dönem içerisinde hiç unutmuyorum Selahattin Baş, Basri Kamışlı rahmetli oldu. Mehmet Bodur rahatsız geçmiş olsun Allah şifalar versin. Bir de Ahmet kardeşimiz vardı oda maalesef partimizden ayrılmış. Gerisi hep üniversite öğrencisi Özlem Dinlenme Tesislerinde rahmetli Başbuğu karşılayan Bizim Ocak Başkanları’ndan 11 kişiden biriydim. Hatta hiç unutmam Güzbeylerin orda da bir kahve ikramında da bulundum” dedi.
“SEÇİM KOMİSYONLARINDA 1975 YILINDA
MUHSİN KESKİN İLE YER ALDIM”
Seçim komisyonlarına 1975 yılında başladığını vurgulayan Günay, “Bütün seçim komisyonlarında 1975 yılında Muhsin Keskin amca ile başladım. Köy köy gezmeye, senato seçimlerinde. 1977 yılında rahmetli Macit ağabeyimiz adaydı. 1978 yılında Cemil Gönüllük amcamızı Meclise soktuk. Işıklar’da ve Büyükkalecik olmak üzere Belediye Başkanlıkları kazandık. Tahminim 23 bin civarında oy aldık. Abdülkadir Denizlioğlu ile 3 bin 800 oy aldık. O zaman Demirayak Belediye Başkanı olmuştu. Yine İsmail Bırtıl amca ile 1989 166 oy aldık. Yılmaz Kasap’la 4 bin 500 oy aldık. Barut ile bayrağı Afyon Kalesi’ne diktik” ifadesine yer verdi.
“15 TEMMUZ’UN RÖVANŞINI ALMA PEŞİNDELER”
15 Temmuz’da mağlup olanların 24 Haziran’da rövanşı almak istediğini söyleyen Günay, “15 Temmuz Türk milleti için 23 Nisan 1920 kadar, 29 Ekim 1923 kadar, 26 Ağustos 1922 kadar, bizim tarihimiz açısından önemlidir. Eğer o gün FETÖ darbeyi başarmış olsaydı, bugün Türkiye ABD’nin eyaleti olmaktan geçemeyecekti. Aynı zamanda bizim ehlisünnet ve cemaat anlayışı dediğimiz sevgili Peygamberimizin ve ashabının yolu olan yol, bozulmuş olacak, sapık bitap fırkalarının elinde kalacak. Kurtulan sadece demokrasi vatan değil, yüce dinimiz İslamiyet’te olmuştur. Şimdi biz bu zaferi 24 Haziran’da taçlandırmazsak bu 24 Haziran seçimlerinden Zafer ile çıkmazsak Türkiye Cumhuriyeti Devleti geriye dönmüş olur. 15 Temmuz’da mağlup olan şer güçler bugün başta ülkücü hareket, milliyetçi hareket Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere Türk Devleti’nden 15 Temmuz’un rövanşını alma peşindeler. Bu rövanşı onlara vermeyeceğiz. İşte ben bunun için aday oldum” şeklinde konuştu.
“GÖREV EMANETTİR”
Aday adaylarının hepsinin pırlanta gibi olduğunu vurgulayan Günay, “Biz Elhamdülillah kadere inanan insanlarız. O yüce Mevla ol dediyse her şey olur, olma dediyse zaten olmaz. Nasibimizde varsa, şayet nasip olurda seçilir meclise giderde orada hayırlı işler yapacaksak, Allah bize bunu nasip etsin. Bitmez koymaz olsaydı, hiç telefonlarımıza bakmadı, işimizi de yapmadı, diyecekse ülküdaşlarımız gönüldaşlarımız Allah bize oraları nasip etmesin. Çünkü çok büyük bir emanet. Peygamber efendimiz diyor; Emaneti olmayanın dini olmaz. Gavurun bile bir dini var. O makam bize emanet, değerli kardeşim yıllarca yaptı. Eğer o emanete biz layık olabileceksek, hakkını verebileceksek, Allah bize orayı öyle nasip etsin. Bu emanetin bilincinde olan kardeşlerimizi Allah oraya göndersin. Çok değerli aday arkadaşlarımız burada. Hepsi pırlanta, inanıyorum ki benden daha değerli benden daha layıklar. Allah cümlemizin yolunu açık eylesin” diye konuştu.
“MHP BİZİM BABA OCAĞIMIZ”
Konuşmasında hayatını kaybeden ülkücüleri rahmetle yâd eden Günay,“Yaptığımız hizmetlerin bilinmesi açısından bir şey anlatacağım. Ali Ağabeyim Anavatan Partisi’nde. Ama ağabeyim, görüşüyoruz. Onun için ayrılanları da gidenleri de kırmamak lazım. Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanadır. MHP bizim baba ocağımız. O gidenler yarın kuzu kuzu gelirler. Dedim ki Ali ağabey bize odun lazım, bir yerde bodrum katında odunlar var, bir at arabası tuttum, girdim karanlık, ben çok inşaatçılık yaptım boyacılık yaptım, bilirim. Hacet yeriydi, çıkardım odunları yükledim, baktım ki üstüm is içinde. Biz bu davanın şehit olamadık ama böyle arkadaşlarımız öğrencilerimiz üşümesin diye o pislikleri de avuçlamasını bildik. Yine bir gün kömür indiriyorum, sırtımla çekiyorum, Bodur gelmiş, bir baktım kaybolmuş, ertesi gün gördüm sordum, ‘lennerdesin.’ Kömür gelmiş gördüm hocam adam tutmuş çektiriyordur diye düşündüm. Olsun dedim. Ben her zaman derim, toplumda her türlü berduş var, hırsız var, hain var, biz böyle olmadık. Keramet bizde değil, keramet bizi yetiştiren öğretmenlerimizde. Keramet bize gücünü öğreten büyüklerimizde, keramet ülkü ocaklarında. Biz kerameti kendimizde görmüyoruz, bizi yetiştiren bu ülkü ocaklarında, bizi yetiştiren değerli büyüklerimizde görüyoruz. Onların ellerini teker teker öperim. Her namazımda da mutlaka dua ederim. Şimdi ben onları tek tek anmak istiyorum. İsmail Bırtıl amcamın ellerini öptüm hepinize tek tek selamı var. İhsan Bayrak Çeken amcamı saygı ve rahmetle anıyorum. Afyon’un efsane başkanı Yılmaz Üstün’ün emaneti burada Allah gani gani rahmet eylesin. Cemil Gönüllük amcamızı da rahmetle anıyorum. Çokları bilmez Hasip Soykan Albay, bir dönem il başkanlığı yaptı yine kendisini rahmetle anıyorum. Harun Memiş ağabeyimizi rahmetle anıyorum. Biz bir günde iki şehit verdik, Rıfat Karabulan’ı hanımı Saadet ablamızı sırf ülkücü olduğu için biz tabutunu omuzlarımızda götürdük. O gencecik hanımının feryadını hala daha kulaklarımda duyuyorum. Ayakkabıcı Padişah amcamızı rahmetle anıyorum. İsmail amcamızdan sonra MÇP il başkanlığı yapmış olan Basri Kamışçı kardeşimi, rahmetle, minnetle şükranla anıyorum. Çaycı İbrahim İbrahim Amcamızı rahmetle anıyorum. Tikli Selim derdik rahmetle anıyorum. Çay’dan Mustafa Baş amcamızı rahmetle anıyorum. Cafer Sadık ağabeyemizi, Musa Yazıcı, Sandıklılı Ferhat amcamı, Dazkırılı Dede Arifi Dinarlı Bıçakçı Kadir amcayı, Bolvadin Belediye Başkanı Mehmet Koçumu yine rahmetle anıyorum. Şuhutlu Hüseyin Özaşkın ağabeyimizi, Öğretmenimiz Osman hocayı, Şuhutlu köfteci İrfan’ı da rahmetle anıyorum” dedi.
“BU COĞRAFYADA YAŞAMAK BEDEL İSTER”
Anadolu’da yaşamanın bedel istediğini vurgulayan Günay, “Medeniyetler devletler mezarlığı bu coğrafyada yaşamak bedel ister. Binlerce,  milyonlarca bedel verdik, şehit verdik, 5 bin ülkücü verdik. Bu bedeli verecek nesilleri yetiştirmezsek biz bu coğrafyaya sahip olmayız.Bana bir öğrencim sordu, imza töreninde; yahu hocam senin yetiştirdiğin öğrencilerin tümü ülkücü oluyor, bu işin sırrı ne sor desem sormaz. Cevap verdim inandığı gibi yaşamak ben inandığım gibi yaşadım, yaşadığım gibi de inandım, onun için benim tedrisatımdan geçen öğrencilerin tümü ülkücü olmuştur” ifadesine yer verdi.
“KERAMET BİZDE DEĞİL ÜLKÜ OCAKLARINDA”
Kendisini yetiştirenlerden övgü dolu sözlerle bahseden Günay, “Biz ülkü ocaklarında şunu öğrendik, dedi ki bize büyüklerimiz; Evlatlarım ülkücü hangi iş ve mesleği yaparsa o meslekte parmakla gösterilen insan olmalıdır. Öğretmense en iyi öğretmen, doktorsa en iyi doktor, esnafsa en iyi esnaf manavsa en iyi manav, ben bir öğretmen olarak, bir din adamı olarak, Avrupa’da Federasyonda 4 sene din adamlığı yaptım. Almanya’da çalışan işçiler Almanya’yı benim kadar bilmez. En az 50-60 vilayette konferans, seminer verdim. Danimarka’ya 4-5 defa gittim. İsviçre’ye birkaç defa gittim. Belçika’ya Brüksel’e birkaç defa gittim. Oralarda beni hiç boş durdurmadılar. Biz her sahada örnek olan nesiller, öğrenciler, ülkücüler yetiştirmeliyiz. Ocaklarımız eskisinden çok daha iyi çalışmalı, milli eğitim sistemimiz büyüğünü sayan, küçüğünü seven, milli insani ahlaki değerleri bilen, koruyan nesiller yetiştirmeli. Onun için göreve talibiz. Diyanetimiz camilerde namaz kıldırma memurlarına teslim edilmemeli. Camilerimiz günün her saatinde resmi daireler gibi açık olmalı. Kitaplar okunmalı, Kur’an-ı Kerimler okunmalı, sosyal medyamız, televizyonlarımız, fuhuş batağı olmaktan kurtulmalı. Bir sürü yayınlanmış eserim var. Türk’ü Sevmek İmandandır, eserimiz ülkücü yazarlar derneğinden, Namazı İkame Etmek yine ülkücü yazarlar derneğinden, en son Namaz ve Namazı İkame Etmek kitabımız Afyon Belediyesi baskılıdır. Mü’min Nasıl Olmalıdır kitabımız 1 cilt bitti, 600 küsür sayfalı iki konu daha var oda bitecek. Değme tarihçeye tarih dersi verebilecek güçteyim. Verilecek görevi rahatlıkla yapacağıma inanarak bu göreve talip oldum. Şimdi birinci sıraya koysalar, istemem deyip yan cebimizi açarız her halde. Kimse istememezlik etmez. Ama son sıraya koysalar niye koydunuz demem” şeklinde konuştu. >> Ali Fuat GÜÇLÜER’in Haberi

MUHARREM GÜNAY KİMDİR?

 

1956 Afyonkarahisar doğumludur. Muharrem Günay Afyonkarahisar ilinin Merkez Değirmendere Köyü’nde ilkokulu bitirdikten sonra, 1976 yılında Afyon İmam Hatip Lisesi’nden, 1978 yılında Afyon Eğitim Enstitüsü’nden, 1997 yılında AKÜ Uşak Eğitim Fakültesi’nden mezun olmuştur. 1979 yılında öğretmenliğe başlayan Muharrem Günay 1989 ve 1990 yıllarında MEB tarafından açılan formasyon kurslarına katılarak Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olmuştur. Muharrem Günay 1980 ihtilalinden sonra Afyonkarahisar’ın ilk Ülkü Ocağı Başkanıdır. Kamu Çalışanları Vakfı’nın ve Türk Eğitim Sen’in kurucu üyeleri arasında yer almıştır. Muharrem Günay 1975 yılından itibaren yapılmış olan tüm seçimlere gönüllü olarak katılmış, başta seçim komisyonu üyeliği ve konuşmacı olarak çok yönlü hizmetlerde bulunmuştur. Yurt dışında ve yurt genelinde çok sayıda seminer ve konferans vermiştir. Muharrem Günay 2004 yılında emekli olduktan sonra 2008 ile 2012 yılları arasında Almanya Türk Federasyonu bünyesinde din görevlisi olarak çalışmıştır. Bu süre içerisinde Almanya Türk Federasyonu için 365 günlük duvar takvimini hazırlamıştır. 1994 yılında Ortadoğu Gazetesinde yazı yazmaya başlayan Muharrem Günay, bu gazetede “Sıddıkoğlu” mahlasını kullanarak M. Günay Sıddıkoğlu adıyla 25 yıldır yazı yazmaya devam etmektedir. Muharrem Günay aynı zamanda Afyonkarahisar’da yayımlanmakta olan Kocatepe Gazetesinde de 1994 yılından beri aralıksız günlük yazı yazan Muharrem Günay’ın sekiz binin üzerinde makalesi vardır.
YAYIMLANMIŞ ESERLERİ  
Muharrem Günay’ın “Devlet ve Hayat Felsefemiz Dünya Barışı” adlı kitabı 2004 yılında Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın kültür hizmeti olarak Geçit Yayınları tarafından yayımlanmış, “Namazı İkâmeEtmek” ve “Mü’min Nasıl Olmalı” “Türk’ü Sevmek İmandandır” adlı kitapları 2014 yılında Ülkücü Yazarlar Derneği (ÜLKÜ-YAZ) tarafından elektronik kitap olarak, “Namaz ve Namazı ikâme etmek” adlı kitabı ise 2017 yılında Afyonkarahisar Belediyesi tarafından yayımlanmıştır. “Mü’min Nasıl Olmalı” adlı kitabın 1. cildi ise Afyonkarahisar Belediyesi tarafından basılacak olup kitap baskı safhasındadır. Aynı kitabın 2. cildi ise tamamlanmak üzeredir. “Asâkir-i İslam ” adlı kitabı ise baskı safhasındadır. İşitme Engelliler Okulunda 6 yıl idarecilik yapan Muharrem Günay, özürlü ve engelli vatandaşlarımız tarafından da sevilen ve tanınan bir şahsiyettir.
Muharrem Günay, yıllarca Değirmendere Spor Kulübü’nün Başkanlığını yapmış olup spor camiası tarafından da çok iyi tanınmaktadır.
Afyonlu-yerli ve milli bir aday konumunda olan Muharrem Günay, Afyonkarahisar’da sadece MHP tabanında değil, din adamı kimliği, yazarlığı ve sosyal ilişkileri ile bütün İslami cemaatler tarafından da çok sevilen bir şahsiyettir. Bu özelliği ile MHP’ye diğer siyasi partilerden ve cemaatlerden oy taşıyacak bir aday görüntüsündedir. Ülkücü Yazarlar Derneği’nin (ÜLKÜ Yaz) Denetleme Kurulu Üyesi olan Muharrem Günay, çok başarılı bir olup 4 yıldır Özel Ayza Koleji’nde Okul Müdürü olarak çalışmaktadır. Afyonkarahisar basınının sevilen ve saygı duyulan simalarından birisi olan Muharrem Günay, evli ve üç çocuk babasıdır.