Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Agah Bıyıkoğlu

2021-2022 SÜPER AMATÖR LİGİNİN SONU VE AFYON DEMİRSPOR

Bir kâbustan uyandım sanki.. Yaklaşık bir aydır futbol yazısı yazmaya varmadı elim… Nasıl yazayım… Teknik sorumlusu olduğum ilimizin en köklü ve uzun yıllardır süper amatör ligde oynayan Afyon Demirspor, puan cetvelindeki düşme hattından kurtulamıyor bir türlü… Pro Lisans Diplomalı yılların hocası Agah Hoca’nın takımı küme düşecek neredeyse, hem de en deneyimli, futbolun teorik ve pratik yönlerinden en donanımlı olduğu dönemde düşecek “Agah Hoca’nın takımı..”
Sezonun ilk haftasına girerken en tecrübeli ve güvendiğimiz futbolcuların ağır sakatlıkları, daha üçüncü maçta çok güvendiğimiz, futbol severlerin yakından tanıdığı Refik Can‘ın rakip bir futbolcu tarafından kasıtlı olarak sakat bırakılması, ardından kalecilerimizin de sakatlanmaları, yetmedi ağır kış ve soğuk havalar nedeniyle antrenmanlarımızın veriminin düşmesi, kimi futbolcularımızın hastalık ve iş koşulları nedenleriyle antrenmanları aksatmaları, öğrenci futbolcuların sınav sorunları… Süper Amatör Lig maçlarını BAL (bölgesel amatör lig) maçlarıyla aynı haftada bitirmek için hafta arası gece maçları oynanması ve daha başka dertler ve çeşitli sorunlar….
Yaklaşık elli yıldır antrenörlük yapıyorum; bu denli şanssızlıklar ve sorunlarla, aksiliklerle karşılaşmadım.. İşin ilginç tarafı; Mart ayı başına kadar “kümeden iki takımın düşecek” diye biliyordum.. Çünkü Nuribey Belediyespor lige katılmamış ve kümeden düşen ilk takım olmuştu bana göre; iki takım da “lig sonu düşecek toplam üç takım var.” diye hesaplar yapıyordum… 13 takımlı bir ligden toplam dört takımın düşeceğini hiç düşünmemiştim.. Çünkü olamazdı böyle bir mantık… Değerli arkadaşım ve birlikte çalıştığımız Kemal Özkara beni arayıp da “Hocam, üç takım düşüyormuş haberin var mı?” diye sormasa ben hâlâ aynı yolda gidecektim.
Bu haber yukarıda saydığım sorunlardan çok daha ağır gelmişti bana.. Ancak üstesinden de gelmek gerekiyordu. “Sorunların üstesinden gelebilme becerisi ve gelişme, nitelikli insanlarla mümkündür sonuçta sözünü açıklayan bir kompoziyon yazınız” diye bir sınav yapmıştım yıllar önce Afyon Meslek Yüksek Okulu’unda konuşma ve yazma eğitimi verdiğim dönemde.. Birlikte çalıştığım hem yönetici hem de antrenör olan Mustafa Yılmaz ile takımı kurtarmak için tarifsiz bir çalışmanın içine girdik. Mustafa Hoca’nın gayretleriyle Denizli’de oynayan eski fubolcumuz Salih Berkay ile Salar Belediyespor’dan Yasin’i transfer ettik. Emirdağ maçına yetiştirmek için hafta içinde trafik cezası yeme bahasına Antalya’ya giderek lisans işlemlerini gerçekleştirdim…
Emirdağspor’a yenilmiştik ama futbolumuz ümit vermişti bize.. U 18 takımından 2004’lü kalecimiz ile U -16 takım kaptanı Burak Dede’yi ilk on birde oynattık.. Sakatlıklar da daha iyileşmişti.. Sülün Köyü önündeki halı sahada antrenmanlar yaptık takım oldukça derlenip toparlanmıştı. Yaptığımız hesaplara göre dört maçta galip gelirsek paçayı sıyırmak mümkündü; 21. hafta maçlarına girerken baştan dört takım dışındaki takımların küme düşme olasılıkları mevcuttu. Nitekim dört maçı da kazandık; fakat öteki takımların aldıkları sürpriz sonuçlar, Dinar deplasmanından en az bir puanla dönmemiz halinde kümede kalmamıza yol açmıştı.. Kabak Dinar Belediye Sporla bizim başımızda patlamıştı.
Dinar maçına kadarki beş haftalık süreçte futbolcularımızı fiziksel ve taktik çalışmaların yanında (ki bu çalışmalar SAQ ağırlıklı oldu) psikolojik yönden motive etmeye ağırlık verdik. Deneyim takım ruhu birliktelik üzerinde yoğunlaştık.
Futbolcu ve antrenör olarak defalarca gittiğim Dinar Stadyumu’na girdiğimizde türibünler doluyordu yavaş yavaş.. Biz karşılayan kulüp başkanı yönetici arkadaşlar yakından ilgilendiler her şey normaldi…
Takımımız Demirspor tutuk başladı oyuna; ancak Dinar takımı da pek iyi değildi; Her iki takım da sert ve agrasif değildi; saha ve seyirci avantajıyla Dinar Belediyespor daha sık ataklar yapmaya başladı. Nitekim bir kontratak sonrası gol atarak devreyi 1-0 önde bitirdi. Soyunma odasında futbolcularımıza gerekli talimatları vererek çıktık sahaya.. Fakat bir türlü istenilen oyunu kuramamıştık: Hakem son derece iyiydi.. Hakemi zora sokacak pozisyonlar da olmuyordu zaten.. Bu arada bir gol daha attı Dinar ve rahat oynamaya başladı. Biz yanda risk alarak hemen iki değişiklik yaptık ; “Hiç risk almamak en büyük risktir” dedik ve oyundan düşmedik; nitekim biraz sonra kazandığımız duran toplar kornerler ve kombine oyunla gol aradık. Bu arada Dinar En iyi futbolcusunu “alkış alsın” diye oyundan çıkardı, ancak golü de attık. 90. dakikada hakem oyunu uzattı 4 dakika aslında oyun en az 7-8 dakika durmuştu.. Dinar kalesi önündeki bir karambolde takım kaptanımız Emre Pancar çok ustaca vurdu topa 2. golü atınca koskoca stadda sinek uçsa duyulacaktı; ancak bizim sevincimiz yükselmişti göklere.. Santrayla beraber topu kazanan Demirspor ele avuca sığmaz futbolcumuz Refik’in düşürülmesiyela penaltı kazandı. Topun başına geçen Emre Pancar 3-2 yaptı skoru.. Maç da bitti biraz sonra..
Maç bitti ama tel örgülerden, türibünlerden, yarı açık demir kapılardan seyirciler, hakeme hücum ettiler.. Bir bölük futbolcu ve seyirci bize hücum etti .”Ben kaçın saha içine” diye bağırdım. Fakat yaklaşık elli kişinin hücumundan, sırtımıza bacaklarımız yediğimiz darbe ve taşlardan kurtulamadık.. Güvenlik güçleri bu saldırıları önlemekte güçlük çekti önce.. Daha sonra gelen takviye güçlerin korumasında saha içinde yarım saat kadar bekledik.. Saha dışından atılan taşlardan korunmaya çalıştık.. Bizim aracımız polis refakatinde yanımız geldi; sol taraftaki ayna kırılmıştı…
Afyon Lisesi yıllarımda, İstanbul‘daki üniversite öğrenimim sırasındaki Afyon Talebe Yurdu yıllarımda, futbolculuk ve antrenörlük sayesinde edindiğim çok değerli arkadaşlarım vardır Dinar’da… Sarı Cengizler, Fedâkarlar, Cevat Kentler, Fahri Selviler, Bekirler, Yılmaz Güller, Rafetler ve daha niceleri.. Suçıkan’da yedik içtik, yollarında gittik geldik yıllarca ..
Düşmek sonu değil dünyanın. Eskişehir düştü, Malatya düştü Büyük Altay, Göztepe, Rize düşüyor. Düşüyor daha nice ünlü takım… Yeri gelir tekrar çıkılır…
Yakışmadı Dinar sana bu.. Bu sen değilsin..
NOT: gelecek yazılarımda amatör futbolun sorunlarına dair görüş ve düşüncelerime yer vereceğim..
Örneğin Amatör maçlar, genç takım maçları yazın oynanmalı.. Mart’ta başlayıp Kasım Aralık’ta bitmeli…vb. konulu yazılar…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti