Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

5-TARİHİ KAYNAKLARDA OĞUZHAN

Oğuz Han’ın yerli ve yabancı kaynaklardan öğrendiğimize göre dünyanın çeşitli yerlerine seferleri vardır.

“Neşri tarihi” denilen ve II. Beyazid zamanında yazılan eserin birinci cildinin on ikinci sayfasında Oğuz Han’ın yaptığı seferler şöyle anlatılmaktadır:

“Vaktaki Oğuz bilad-ı arzı şarkan ve garben ve Çin ve Gor ve Gazne ve Hind ve Sind ve Türkistan ve Deylem ve Babil, Berber, çün bu kadar illere müstevli oldu (vardı, ulaştı, ele geçirdi.)” (Danişmend, 1978: 176).

Marcel Brion’un “La vie des Huns” ismindeki eserinin 1931 paris baskısının 38. sayfasındaki açıklamaya göre Oğuz Han’ın ordusu bile dünyanın dört cihetine göre, dört renge ayrılır. Kuzey ordusunun atları yağız, güney ordusunun atları kula, batı ordusunun atları kır ve doğu ordusunun atları bakla kırı rengindedir” (Danişmend, 1978:176).

  1. Bang ile G. R. Rachmati’ nin “Die le gende Oğuz Kağan” adıyla Almanca tercümesiyle birlikte yayınlanan Oğuzname’nin 1932 Berlin baskısının 14. ve Rıza Nur yayınının 1928 baskısının 21. sayfasında Urum Kağan’ın (Roma imparatorunun) mağlubiyeti şöyle anlatılır:

“Oğuz kağan başadı, Urum kağan kaçtı. Oğuz Kağan Urum-Kağan- nung kağanlıkun aldı; İl-kün’in aldı…” yani Oğuz kağan galip geldi; Roma imparatoru kaçtı. Oğuz Han Roma imparatorunun devletini ve halkını aldı” (Danişmend, 1978: 176).

Yine Bang nüshasının 20. sayfasında Mısır hükümdarının yenilgisi şöyle anlatılır:”Oğuz Kağan başadı, Masar Kağan kaçtı; Oğuz anı basdı, yurdun aldı, kitdi.” Yani, Oğuz Han galip geldi; Mısır hükümdarı kaçtı. Oğuz onu basıp yurdunu aldı, gitti” (Danişmend, 1978: 177).

Leon Cahun “İntroduetion a l’histoire de l’Asie” adındaki eserinin 84. sayfasındaki bilgilere göre:

“O, bütün dünyayı fethetmiş, yüz on altı sene yaşamış ve hâkimiyet timsali olan altın yayla üç oku ölümünden evvel oğulları arasında paylaştırmıştır”(Danişmend,1978:177).

Eski Türk hakanları savaşları Yüce Allah’ın rızasını kazanmak amacıyla yaparlardı. Oğuz Han, Oğuz Destanına göre, gökten ışık halinde inen, yani Tanrı’nın gönderdiği “Gök tüylü, Gök yeleli” bir bozkurtun yol göstericiliğinde dünyayı fethe çıkmıştır. Dünyayı fetheden Oğuz Han oğullarını toplamış ve:

“Oğullarım! Çok savaşlar yaptım. Gök Tanrı’ya borcumu ödedim” demiş ve gökten inen birinci karısından olan Gün, Ay ve Yıldız; ağaç kovuğundan, yani yerin sonsuzluğundan gelen ikinci karısından olan Gök, Dağ, Deniz adındaki çocuklarına dünyanın yönetimini bırakmıştır. Her biri “Han” unvanını alan oğulların üçü gökten inen, üçü de yerin sonsuzluğundan gelen kadınların çocuğuydu; böylece onlarda yer ve gök bütün kâinat bütünleşiyordu. Oğuzlar soy ve güçlerini de yerin ve göğün büyük varlıklarından almış oluyorlardı” (Niyazi, 1993: 178).

Oğuz Han (Kızılma’ya ulaşıp) dünya hâkimiyetini kurduktan ve ihtiyarladıktan sonra devletini (dünyayı) altı oğlu arasında taksim ederken, milli birliği devam ettirmek ister. Gerçekten Oğuz’un her oğlundan doğan dört torunu ile çoğalan yirmi dört boy Oğuz Milletini (boyunu) teşkil eder. Oğuz Han’ın üç oğlu Gün, Ay ve Yıldız’dan on iki torunu (boy); sağ; Gök, Dağ ve Deniz’den on iki torunu da sol kolu teşkil eder. Oğuz Han hâkimiyeti temsil eden yayı birincilere, tâbiyeti temsil eden oku da ikincilere vermiştir… Türk kağan ve sultanlarının boy beylerine, tâbi Türk veya ecnebi hükümdarlarına ok göndermeleri kendilerinin yayı ve hâkimiyeti, onların da oku tâbiyeti temsil etmeleri dolayısıyladır (Turan,1969: 77).

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER