Nöbetçi Eczaneler
22 Aralık 2011 Perşembe 02:00:00 Güneybağ ve Karasınır…
Birbirine kilometrede yakın, muhabbette uzak iki belde.
Öyle “ideolojik” bir sebepten değil aradaki anlaşmazlık.
Ortadan bir su geçmesi, suyun paylaşılmaması da değil.
Tanımamazlıktan belki sürtüşmeler, gerginlikler. Hadi bu kadarını demeyelim de “tatlı rekabet” diyelim.
20 Mayıs 1990 tarih ve 20523 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 3644 Sayılı 130 İlçe Kurulması Hakkında Kanun ile Güneybağ ve Karasınır Belediyelerin tüzel kişiliği kaldırılır.
Güneybağ’ın “Güney”i, Karasınır’ın “sınır”ı alınır, ortaya yeni bir ilçe çıkar: Güneysınır.
Karasınır, Güneybağ ve Emirhan mahallelerine sahip Güneysınır’ın idare binalarının kurulması hikâyesi de ilginçtir.
Karasınır ve Güneybağ Mahalleleri’nden adeta adım adım sayılarak iki mahallenin tam ortasına Hükümet Konağı kurulur. Diğer idari binalar da “tampon” bölge denilebilecek yerde kurulur.
Böylece eski iki belde arasındaki “tatlı rekabet”in boyutu vahim sonuçlara doğru evrilmez.
Evrilmez evrilmemesine ama, iki “yeni” mahalle arasındaki rekabet de tadından yenmez. Öyle ki iki mahallenin çarşısı ayrıdır, pazarı ayrıdır, fikri, zikri ayrıdır.
Kavga-gürültüye pek rastlanmasa da iki mahalle arasında sevginin yayılmasındaki ilk etken olan “selâm” da verilmez.
Her an kopacak fırtınanın öncesindeki sessizlik gibidir ilçenin havası. “Ha” deyince fırtına kopma ihtimali yüksektir.
1990’dan 2009’a kadar böyle parçalı bulutlu, zaman zaman da sağanak yağışlı bir hâlde ilerler Güneysınır’da hava durumu.
Güneysınır’ın internet gazetesi Güneysınır Havadis’te köşesi yayınlanan Mustafa Everdi 14 Mayıs 2009’da, iki mahalle arasındaki “tatlı rekabet”i nasıl yazmış:
“Bu gerilim kan davasından, toprak-arazi anlaşmazlığından, töreden kaynaklanmaz. Kanlı değildir; kavga yoktur. Tatlı bir rekabet bile diyebilirsiniz. Bu rekabet olmalı ki adaylar, Güneysınır’a hizmet etmeyi düşünenler, buradaki memurlar, Daire Müdürleri dengeli ve adaletli davranmak zorunda kalsınlar. Burası iki kasabanın merkez camilerinden bir hat çekilerek bulunmuş orta bir noktadır. Devlet ilk adımı adaletle atmıştır burada. Karasınır’da pazartesi pazar kurulur, Güneybağ’da cuma.”
Yazının tamamı için http://www.guneysinirhavadis.com/yazar/Mustafa-Everdi/10/Karasinir-Guneybag-Gerilimi.html adresine bakılabilir.
2009 yılında “Bu böyle gitmez” diyen birileri çıkar.
İki mahallenin önde gelenlerini toplar, konuşur.
Çünkü gerginlik, husumet boyutunda olmasa bile devleti idarî bakımdan zafiyetine yol açabilir.
Duygusal altyapısı hazırlanır sonunda.
Ve o iki mahallenin ortasındaki Hükümet Konağı’nın çevresinde bir mahalle kurulmasına karar verilir. Çalışmalar başlar.
İyi de ne olacaktır bu mahallenin ismi? Öyle bir isim verilmeli ki bu mahalleye, hem gelen se-vinmeli, hem oturan… Hem de yatırım yapmayı düşünen…
“Ne olursan ol, yine gel” mesajı vermeli mahallenin ismi ki sükunet sağlansın.
İki mahallenin önde gelenleri ile toplantı yapan kişi, ismi de bulur:
“Bu yeni mahallenin ismi Mevlânâ olsun…”
Bir tek itiraz yok.
Bir isim, birkaç hedefe varılmasının önünü açar. Birincisi, Konya’nın manevi ikliminin sultanı Hz. Mevlânâ’nın ismi bir mahallede daha yaşatılacaktır. İkincisi ise, Hz. Mevlânâ’nın “kâmil insan”a özgü hoşgörü ve birlik mesajlarının yerine bulacağı, Güneybağ ve Karasınır sakinlerinin arasındaki muhabbeti artıracak bir formül bulunmuştur.
***
Güneysınır ve Köyleri Eğitim Kültür Sanat Kalkınma ve Yardımlaşma Derneği (GÜN-KÖY-DER ) Başkanı Seyfullah Gümüşok’un verdiği bilgiye göre, Mevlânâ Mahallesi, günümüzde “gözde mekan” hâline gelmiş. Çok sayıda Meslek Yüksekokulu öğrencisi tarafından da tercih edilir olmuş. Güneysınır’ın ekonomisinin çarkları, Mevlânâ Mahallesi’nde dönmeye başlamış.
***
İki mahallenin ileri gelenleri ile konuşulmasında, mahallenin isminin konulmasında emeği geçenlerden biri, şu anda İhsaniye Kaymakamı olan Ömer Faruk İlhan. 2007’nin Ekim ayında vekaleten atandığı Güneysınır’da 5-6 aylık bir dönemde Mevlânâ Mahallesi’nin kurulmasına öncülük etti, ardından da Niğde’ye bağlı Çiftlik ilçesine vekaleten atandı.
***
Şimdi Güneysınırlılar, “İki mahallede yaşayanlar birbirilerini tanıdı, beraberlik ruhu ortaya çıktı, Allah razı olsun” diyor.
