Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Afyon futbolunun zor günlerinin “görev adamı”

Teknik Direktör Agah Bıyıkoğlu
Afyon futbolunun zor günlerinin “görev adamı”

Teknik Direktör Agah Bıyıkoğlu ile Gazeteniz Kocatepe’nin yaptığı röportaja devam ediyoruz.
Güçlüer: Hocam Rahmetli “Altın Kafa” lakaplı Burhan Geçer’in anıları hala daha anlatılır. Bir de sizden kısaca dinleyebilir miyiz?
Bıyıkoğlu: O dönemin futbolcuları arasında Burhan Abi’nin (Geçer) ayrı bir yeri vardır. Afyonspor’a geldiğinde futbol yaşamının son dönemlerini yaşayan 29 yaşında bir futbolcudur Burhan Abi… O yıllarda hakim sistem, 4-2-4 veya 4-3-3 idi ve Burhan Abi bu sistemde geri dörtlünün içinde stoper olarak oynadı. Ta Afyonspor kapanıncaya kadar. İlk yıl takım kaptanı İstanbulspor’dan gelen ünlü futbolcu Güngör Tetik’ti. Güngör’den sonra takım kaptanı olan Burhan Abi, “Altın Kafa” lakabıyla ün yaptı. Toprak-Su baş mühendisliğinde işe giren Burhan Abi, kendine çok iyi bakan ve formunu her daim koruyan esprili ve tecrübeli bir kişiydi. Afyonspor’un ikinci kez kuruluş aşamasında o günki yönetime yardım etti. Önce kulüp müdürü gibi çalıştı. İlerleyen yıllarda birlikte hocalık ettik takıma… Antrenör kurslarını bitirip teknik direktördük ikimizde. Çok zor günlerde, parasız pulsuz zamanlarda Enver Şahin, Orhan Durak, İsmail Diker, Ali Osman Bozok, Ali Çekdemir, Sarı Tevfik (Uz)  gibi yöneticilerle fedakarca ve amatörce çalıştık.. Rahmetli Enver Şahin hep takılırdı ona. O da altta kalmaz hemen karşılık verir herkesi güldürürdü… Kendisinin tecrübelerinden çok yararlandım. Bursa’ya taşınmıştı, geçen yıl vefat etti…
Güçlüer: Hocam Afyonspor’un ilk antrenörü kimdi?
Bıyıkoğlu: Mor beyazlı Afyonspor’un ilk antrenörü Zekai Selli Hocaydı, daha sonraki yıllarda Ahmet Cücen, Beytullah Baliç gibi İzmirli hocalar görev aldılar. Kütahyalı Rıdvan Kösemihal hoca da iz bırakanlar arasındadır… Ben genç takım hocasıyken o da antrenördü.
Güçlüer: İkinci kez kurulan Afyonspor’da antrenör siz oldunuz değil mi?
Bıyıkoğlu: Afyonspor 1981’de yeniden kurularak (Afyonkarahisar tarihinde ikinci kurulan kulüp) zamanın Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yücel Seçkiner’in de destekleriyle “Katılma Ligi” adıyla düzenlenen 2. Türkiye Ligi’ne terfi maçlarına katıldı. Afyonspor’un yanı sıra Sinopspor, Adıyamanspor, Çankırıspor, Niğdespor, Yozgatspor ve Bilecikspor takımları vardı bu ligde… O tarihte ben YSE-Köy Hizmetleri takımını çalıştırıyordum… Amatör Lig’de şampiyon olmuş ve gruplara katılmıştık. Bir kez de Antalyaspor ile Türkiye Kupası maçı oynadık… Genç ve yetenekli futbolcular vardı takımda… Bir akşam Yeni Afyonspor’da kader ortaklığı yapacağımız fakat o güne kadar hiç karşılaşmadığım Enver Şahin, Ali Osman Bozok ve Ali Çekdemir’le Endüstri Meslek Lisesi’nin karşısındaki Kellegöz Ali’nin Memurlarspor Kulübü’nde buluştuk… Yeni kurdukları Afyonspor’un antrenörlüğünü teklif ettiler… Kendilerini pek tanımıyordum ve futbol dünyasına da henüz girmişlerdi… Ağzımdan “Siz deli misiniz” sözleri çıkmış… Çünkü bir önceki Afyonspor’un başına gelenleri yakından biliyordum… Baktım ki niyetleri ciddi ve karar vermişlerdi artık ve dönüş yoktu…
Güçlüer: İkinci Afyonspor’a transfer edilen futbolcular kimlerdi?
Bıyıkoğlu: İşe giriştik ve Afyon’da temayüz eden futbolcuları transfer etmeğe başladık. İlk transferlerimiz İbrahim Eşit ve Emirdağspor’da oynayan Fikri Öztürk oldu. Bu arkadaşlar gerçekten çok başarılı oldular ve takımın şampiyonluğunda büyük rol oynadılar… Yener Güney, Davut Çoban, Musa Sert, Kadir Balakan, Ahmet Başkurt, İsmail Yeşilçay, İbrahim Kocakulak, Kamil Altunkaya ve o zamanlar öğretmenlik yapan Zeki Kuş, Mustafa Keser gibi Afyonlu futbolcular… Transfer etmek istediğim iki futbolcu daha vardı, fakat gelmediler…
Güçlüer: Afyonspor’un hazırlık dönemi nasıldı?
Bıyıkoğlu: Bu takımın hazırlık dönemi planlamasını ben yaptım ve takımı antrene ettim. Bu çalışmalarımda Nihat Atacan Hoca’nın açtığı amatör kurstaki bilgilerden çok yararlandım. Keza üyesi olduğum, yeni yeni canlanan ve o zamanki adı Türkiye Futbol Antrenörleri, Menajerleri ve Monitörleri Cemiyeti’nin Başkanı Sayın Günaydın Özyurt’un büyük emeklerle hazırladığı ve Almanca spor dergilerinden tercümelerle zenginleştirdiği “Teknik Yayınlar” çok işime yarıyordu… İstanbul‘da Üniversite öğrenciliğim sırasında başta GS, FB, BJK olmak üzere öteki “Milli Lig” takımlarını izlemiş olmam da futbol kültürümün gelişmesine yol açmıştı. Turgay Şeren, Metin Oktay, Lefter Küçükandonyadis, Suat Mamat, Kadri Aytaç ve daha nice ünlü futbolcu benim futbol literatürümü zenginleştirmişlerdir… Takımı Naman Otel’de barındırıyor. Yedirip içiriyorduk, Zonguldakspor ve Galatasaray B takımıyla ve Uşakspor ile hazırlık maçları yaptık… Rahmetli Candan Tarhan vardı Zonguldak’ın başında. Ancak lisansım “amatör çalıştırıcı” idi ve 2. Ligde en az B lisansı gerekiyordu, takımda Taner, Cemil, Haldun, Zekeriya Yusuf, Fikret, Cem Onuk, Nuri gibi 7-8 Ankaralı futbolcu vardı bu nedenle Ankara’dan Selahattin Sunman hocayı getirdik; ancak Selahattin hoca Perşembe günleri geliyor ve maçtan sonra gidiyordu Ankara’ya. Sonraları Burhan Geçer Hoca’yı da dahil ederek birlikte çalıştık. Zamanım da çok kısıtlıydı; Anadolu Üniversitesi’ne bağlı Afyon Meslek Yüksek Okulu’nda hocaydım, zamanım yetersizdi, okuldaki ders programlarını kendim yaptığım için öğleye kadar derse giriyor, öğlen tatili sırasında takımı çalıştırıyor ve okula dönüyordum. Arabam filan olmadığı için yürüyerek bazen de koşarak gidiyordum stadyuma…
Güçlüer: Şampiyonluk nasıl geldi?
Bıyıkoğlu: Bu dönemin Afyon dışından transfer olup da hala hatırlanan futbolcuları arasında İhsan, Yusuf, Taner, Cemil, Haldun, Zekeriya, Fikret, Cem Onuk, Nuri sayılabilir. Başarı istikrarı, istikrar başarıyı getirdi, uyumlu bir teknik kadro ve futbolcu kadrosu koordinasyonuyla Afyonspor, çok renkli ve zorlu geçen lig maratonu sonunda şampiyon oldu.
Güçlüer: Hocam seyirci durumu o zamanlar nasıldı?
Bıyıkoğlu: Afyonspor’un maçları öyle ilgi görüyordu ki stadyum kapıları maçtan 4-5 saat önce kapatılıyordu. Bu ligde oynadığımız her maçın bir öyküsü, her maçın kahramanları vardır. Örneğin sahamızdaki ilk maçımız olan Sinop maçında 30 metreden yediğimiz golle şoke olmuş ancak maçı 6-1 kazanmıştık… Afyon’daki Adıyaman ve şampiyon olduğumuz son Bilecik maçlarını unutmak mümkün değildir. Bu maçların saha dışı yönlerini o zamanın yöneticilerinden Ali Osman Bozok hala anlatır o günleri tekrar yaşarcasına…
“OTOGAR TUVALETLERİNİN
GELİRİ TAKIMA VERİLİRDİ”
Güçlüer: Hocam o zamanın 2. Ligi de şimdinin Süper Ligin altında bulanan 1. Lig olarak geçiyordu. 2. Lig’de neler yaşandı?
Bıyıkoğlu: Evet artık şampiyonduk ve 2. Türkiye Ligi’nde oynayacaktık yıllar sonra… Takımın sahipleri çoğalmaya başladı, Uzun Çarşı’da tek atlı arabayla makarna, şeker, temizlik, malzemesi, beş lira, on lira topladığımız günler unutulmuştu… Kulüp binası, yatacak yer filan yoktu. O zor günlerde bize otelini açan Deve Mehmet lakaplı İşadamı Mehmet Naman’ı rahmetle anıyorum. Eski otogar tuvaletlerinden gelen kuruş kuruş paraların kulübe tahsisini sağlayan zamanın Valisi Ercan Belen ve o zaman Belediye Başkanı olan değerli büyüğümüz Nuri Demirayak’a ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu küçük fakat bizim için büyük maddi destek işimize çok yaradı. Başta rahmetli Enver Usta (Şahin) olmak üzere Orhan Durak, Ali Osman Bozok, Ali Çekdemir, gece yarılarında kontrole gidiyorlardı burayı… Birkaç kez ben de üstlendim bu işi…
Güçlüer: 2. Lig’de antrenörlük görevi sizde miydi?
Bıyıkoğlu: Şampiyonluk sevincinin yaşandığı ve yeni bir döneme girildiği bu süreçte göz ardı edildiğimi müşahede edince geri durdum ve genç takım hocalığına devam ettim… Takımın şampiyonluğunda büyük pay sahibi Enver Usta ve ekibi de çok zorlanıyordu… 2. ligde yaşamak için “çuvalla para” gerekti; nitekim iş adamı Kemal Horzum’a havale edildi bu ağır yük… Terfi maçları sürecinde genç ve yetenekli futbolculara ve Afyon’da yetişen futbolculara yer verilmiş “ayağını yorganına göre uzat” atasözü uyarınca hareket edilerek kulüp fazla borca girmemişti. Çünkü daha önceki mor beyazlı Afyonspor, mali ve idari yetersizlikler nedeniyle kapanmış; sigorta ve vergi borçları da eski yöneticilere rücu ediyordu hala…
“İKİNCİ LİG MACERAMIZ
YAKLAŞIK 10 YIL SÜRDÜ”
Güçlüer: 2. Lig süreci nasıldı?
Bıyıkoğlu: Kemal Bey, zengin ve eli açık, zeki bir işadamıydı ve de kısa zamanda başarılı olmak istiyordu. Takımın başına geçen hocalar, Ankara’nın tanınmış fakat futbol yaşamının sonuna gelmiş futbolcularını yüklü ücretlerle transfer edilmesinde rol oynadılar. Afyon Zafer Gazetesi’ni de yayım hayatına sokan Horzum efsane başkan oldu bu süreçte… Büyük bir posteri Emek Oteli’nin duvarını asıldı… Bu dönemde geçici bazı başarılar da kazanıldı; hatta birinci ligin kapısı aralandı, fakat ikinci yıl Kemal Bey mali açıdan zora girince takımda huzursuzluk, uyumsuzluk baş gösterdi ve futbolcular da hocalar da kaçtılar bir bir. Çünkü gelenler için para önemliydi, ödemeler gecikince hatta yapılmayınca takım neredeyse düşme potasına girdi. O kötü sezonun bitimine altı maç kala takımın başına ben geçtim. İki puanlı sistem vardı o günlerde… Bir PTT maçı öncesinde İsviçre’den gelen Horzum soyunma odasına geldi ve iyi bir prim açıkladı. Sezon sonunda takım düşmedi… Yaklaşık on yıllık 2. Lig maceramızda takımın mali ve idari sıkıntıya düştüğü zamanlarda dört kez takımın başına geçtim. Bu dönemde Afyonspor’da Nevzat Güzelırmak, Fuji Mehmet, Necdet Zorluer, Kahraman Karataş, Orhan Yüce hocalar takımı yönettiler… Hepsi de saygıdeğer kişilerdir… Burhan Geçer Hoca’yı burada tekrar rahmetle anıyorum…
Güçlüer: Kemal Horzum’dan sonra Ahmet Kocaşaban ve Salim Pancar Başkanlığı vardı, neler yaşandı?
Bıyıkoğlu: Kemal Horzum’un iki yıl kadar süren başkanlığından sonra 1990’lı yılların başına kadar kulüp başkanlığını Ahmet Kocaşaban yürütmüş, o yıllarda takım 3. Lige düşmüşse de tekrar çıkmıştır. Bu dönemde Mersinli Mehmeti Ali, Suat, Yusuf, Mehmet Kızılkaya, Sami, Maradona Yüksel, Çetin, daha sonraları Aydın, Reşit Tuna Afyonlu futbolseverlerce hala hatırlanır. Genç takımdan yetişen Ali Güncar önce Gençlerbirliği’nde daha sonra da BJK’de ve milli takımda oynama başarısını göstermiştir. Ahmet Kocaşaban’ın başkanlıktan ayrılmasıyla kulüp başkanlığını üstlenen Salim Pancar kısa sürede izlediği sportif ve ekonomik ve idari politikalarla, zamanın Valisi Aykut Ozan ve yerel yöneticilerin, daha önemlisi Afyon halkının destek ve güvenini de sağlayarak Afyonspor’a adeta altın bir çağ yaşatmıştır. Henüz otuzlu yaşların başında, faal futbol yaşamını sürdürürken üstlendiği bu ağır görev Afyonspor’da yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Salim Pancar’ın futbolun içinden gelmiş olması, futbol dünyasını yakından tanıması ve başarılı bir işadamı kimliği, Afyonspor’u çok kısa sürede yukarılara taşımıştır. Salim Pancar’ı çocukluğundan beri tanırım. Mahalle ve takım arkadaşım Ahmet Özbay ile hocalıklarını yaptığım Süleyman Özbay ve Lutfi Özbay ile teyze çocukları olurlar, Afyon’un ilk Masterleri olan Memurlarspor’da oynamıştık. Ben hem genç takım sorumlusu hem de yönetim kurulu üyesiydim. Lutfi Özbay etkili bir isimdi, Salim Bey, zaman zaman bizimle istişare ederdi. 1992’de artık teknik direktör diplomam da olduğu için 1995-1996 sezonunda kısa bir süre teknik direktörlük de yaptım…
Güçlüer: Afyon’dan yetişen futbolcular kimlerdi?
Bıyıkoğlu: Bu dönemde Ümit Davala, ümit milli ve A milli olmuş, Selahattin A milli formayı Azerbaycan ve Ukrayna’ya karşı giymiştir. Bunların yanı sıra Serkan Bilen ile Cemal ümit milli takımda, Emre genç milli takımda yer almışlardır. Ümit Davala’nın Galatasaray’a, Selahattin’in Fenerbahçe’ye transfer olmaları Afyonspor’un Türkiye Profesyonel liglerdeki prestijini artırmış, Afyonspor’un futbolcuları transfer listelerinin başında yer almaya başlamıştır. Bu dönemde ayrıca Metin Yıldız, Kütahyalı Bilal gibi tecrübeli ve sportmen futbolcular Afyonspor’un seçkin elemanları arasında yer almışlardır. Bu süreç içinde, Orhan Yüce, Tayfun Türkmen ve ben Agah Bıyıkoğlu teknik direktör olarak görev aldık.
Güçlüer: Pancar sonrası durum ne oldu?
Bıyıkoğlu: 1996–1997 sezonundan sonra Salim Pancar başkanlığı bırakınca takım mali ve yönetim yönünden sıkıntılara düşmüş, birkaç yıl sonra da kapanmıştır. 2004-2005 futbol sezonu sonunda yerel süper Ligde şampiyon olan Şekerspor, 3. Lige terfi maçları sonunda 3. Lige çıkma başarısını göstermiştir. Afyonkarahisarspor adını alan kulüp iki sezon 3. Ligde oynadıktan sonra 2. Lige çıkmıştı. İki sezon da bu kümede oynayan Afyonkarahisarspor tekrar 3. Lige düşmüştür. Mali ve idari krize kapılarak neredeyse kapanma noktasına gelen kulübe Salim Pancar ve Belediye Başkanı Burhanettin Çoban sahip çıkarak kulübün faaliyetlerini sürdürmesini sağlamışlardır. Salim Pancar’ın 1992-1997 yılları arasında yaşadığı Afyonspor deneyimi 2009-2010 sezonu başında tekrar karşısına çıkmıştır. 2009-2010 futbol sezonuna yeterli hazırlık yapamadan giren Afyonkarahisarspor şampiyonluğa çok yaklaşmış ancak ipi göğüsleyememiştir. 2010-2011 sezonu sonunda şampiyon olabilmek için mücadele eden Afyonkarahisarspor’un bu amacına ulaşmasını bütün kent özlemle beklemiş ancak yine hayal kırıklığı sürmüştür bu kez de. Ve 2011-2012 sezonu sonunda BAL’a düşen Afyonkarahisarspor kapanma sürecine girmiştir son hızla….
“GÜNLER GELİP GEÇMEKTELER/KUŞLAR
GİBİ UÇMAKTALAR”
Güçlüer: Afyonspor’dan sonra bir de Afyon Kocatepe Üniversitesi takımı var galiba?
Bıyıkoğlu: “Günler gelip geçmekteler/Kuşlar gibi uçmaktalar” demiş şâir… Evet, bu arada ben yeni kurduğumuz AKÜ futbol takımını çalıştırmaya başladım. 1998-1999 sezonuydu; üniversite öğrencileri arasından seçtiğim ve Afyon’dan tanıdığım futbolcuları transfer ederek amatör kümede oynamaya başladık. Kulüpte yönetici olan Avukat Yaşar Baş Karadenizliydi, takımı on beş gün Ünye’de Orman Genel Müdürlüğüne ait bir tesiste kampa almıştık… Beden Eğitimi Okutmanı ve Basketbol Antrenörümüz Rifat Yağmur da vardı kafilede… Futbolcular arasında Ahmet Ertaş, İbrahim Kırdemir, Kadir Bursalıoğlu, Murat Iğdır, Cahit Yurdaer gibi tanınmış isimler… Ahmet ve İbrahim oradan Afyonspor’a geçtiler… İkinci sezon Salim Pancar ve Lütfi Özbay da oynadılar bu takımda. İki sezon sürdü bu AKÜ işi… Üniversite daha çok salon sporlarına önem verince futbol şubesini kapattık. Ben de bazı futbolcularla Demirspor’a geçtim.
TÜFAD Afyonkarahisar Şube Başkanı olarak 2 dönem 6 senelik bir görevim var. Başkanlığa seçilişim ve yaptığım çalışmalar, mücadelem, gayretlerim ayrı ve uzun bir hikaye olarak inşallah yer alır. >> Ali Fuat GÜÇLÜER’in Özel Röportajı

 

 

BIYIKOĞLU’NUN DEMİRSPORLU GÜNLERİ

2002-03 sezonunda Demirspor’da göreve başlayan Bıyıkoğlu, 2016-17 sezonu itibariyle görevine devam ediyor. AKÜ’den ayrılınca stadyumda yürüyüş esnasında Muarrem Uslu’yla tanışan Bıyıkoğlu, kulüp yöneticilerini daveti üzerine durum değerlendirmesi yaparak teklifi kabul etmiştir.  Her sezon ortalama 25 futbolcuyla çalışan Bıyıkoğlu, Demirspor’da toplam 250-300 sporcuya antrenörlük yaptı.
DEMİRSPOR VE
AFYONSPOR GENÇ TAKIMINDAN PEK OYUNCUSU VAR
Demirsporlu günleri anlatan Bıyıkoğlu: Göreve geldiğim ilk yıl genç takım kurdum. A genç takım (18 Yaş) ve B Genç takım (18 yaş altı) alt yapı takımlarını kurarak bu takımlarla 8 kez A ve B Gençlerde şampiyonluk yaşadık. Daha sonra Türkiye’de ilk kez uygulamaya alınan U-11, U-14 ve 15 takımlarını kurduk. Geçen yılan kadar tüm kategorilerde 12 senedir her sene 7-8 kategoride maçlara katıldık. O günlerde yetişen birçok futbolcu hala daha Demirspor ve diğer amatör takımlarda futbol oynuyor. Şu anda İstanbul’da B Lisanslı antrenörlük yapan Burak Bayramoğlu, Feyzullah Salman, Mehmet Balban, Süleyman Aytekin, Mert Akçakaza (U-11’den bu yana kalemizde), Ahmet Yasin ve Mustafa Lüle kardeşler, Eskişehirspor’a giden Barış Birlik ve ağabeyi Sabri Birlik bizde forma giyiyor. Mehmet Öz var, Afyonspor Genç Takımı’ndan Demirspor’a geçen Ali Karakaya uzun yıllar Demirspor forması giydi ve amatör takımlarda da forma giydi. Afyonspor Genç takımından öğrencim olan Emre Pancar, Kıbrıs’ta gördüğü öğrenim sonrasında yaklaşık 6 yıldır formamızı giyiyor. Berat Altınay, Afyonkarahisar öğrenci olarak gelmişti. Lisansı yoktu, lisans çıkardık, antrenmana çıktı bir hafta sonra maça çıktı herkesin dikkatini çekti. Bizde 3-4 sene oynadıktan sonra Kadir Bursalıoğlu arkadaşlardır, şimdi de Sinop üniversitede görevli. Benim dikkatimi çeken şey Altınay okurken hiç defter kitap taşımazdı ve 4 senede de mezun oldu.

 

Bıyıkoğlu’nda bulanan UEFA Pro Lisansı şu anda ülkede Fatih Terim, Şenol Güneş, Ömer Kaner, Osman Öngen, Atilla Yüce, Tuna Güneysu, Nur Mustafa Gülen, Abdullah Avcı, Rıza Çalımbay, Samet Aybaba, Ertuğrul Sağlam, Mesut Bakkal ve Tolunay Kafkas gibi sayılı isimlerde bulunuyor. Türkiye’de bu lisansa sahip sadece TÜFAD’dan onaylı 550 antrenör bulunuyor. Agah Bıyıkoğlu bugün Türkiye A Milli Futbol Takımı başta olmak üzere birçok kulüpte antrenörlük yapabilecek düzeyde belgeye sahip bir isim.