Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Afyon’a kadın eli değmeli”

CHP Milletvekili Burcu Köksal,

CHP Milletvekili Burcu Köksal, öncelikli siyasi hedefinin genel seçimlerde partisinin iktidarında
milletvekili seçilmek olduğunu belirtti. Köksal, “Öncelikle CHP iktidarında milletvekili olarak çalışmak
istiyorum. Ben dava adamıyım, partimin adayımım. Daha sonra eğer benle kazanılacaksa Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı da olurum. Net söylüyorum Afyon’a kadın eli değmeli.” dedi

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, gazeteniz Kocatepe’nin sosyal medyadan
gerçekleşen canlı röportajında Sezer Küçükkurt ve
Kocatepe takipçilerinin sorularını cevaplandırdı

 

“İKTİDARA SESLENİYORUM, LÜFTEN BOLVADİN ESNAFI İÇİN GEREĞİNİ YAPIN”
Bolvadin çarşısında çıkan yangın nedeniyle Bolvadinlilere geçmiş olsun dileklerini ileten Burcu Köksal, “Allah beterinden saklasın. Bolvadin ilçemizin çarşı merkezinde 20 kadar dükkan ne yazık ki kullanılamaz hale gelmiş durumda. Esnafın ve vatandaşın iddiası bu yangına çok zamanında müdahale edilemediği yönündedir. Yangının büyümesiyle oradaki binaların kullanılamaz hale geldiğini öğrendik. Bizzat olay yeri ziyaretimde esnafın küllerin arasından kalan eşyaları kurtarmaya çalıştığı oldu. Çok ciddi bir maddi hasar oluşmuş durumdadır. Tek tesellimiz bir can kaybının yaşanmamasıdır. Çok ciddi anlamda bir maddi kayıp vardır. Esnaf zaten Covid-19 pandemi döneminde çok zor günler yaşadı. Borçlarını ödeyemez hale geldi. Eldekini avuçtakini tüketti. Zaten büyük bir ekonomik kriz var, işler durgun. Üstüne birde böyle bir yangın geçirince haliyle esnafın ayakta durması çok zordur. Bunlara mutlaka maddi destek verilmesi gerekiyor. Maddi destek elinin uzanması gerekiyor. Bolvadin esnafının bunun altından başka türlü kalkabilmesimümkün değildir. Bu vesileyle buradan iktidara çağrıda bulunmak istiyorum. Lütfen oradaki esnaflar için gereğini yapın. O esnaflara yardım edin, maddi destek verin. Onları kalkındıralım.” dedi.
“BOLVADİN’DE İKİNCİ YANGIN HALKTA ŞÜPHE UYANDIRDI”
Bolvadin halkının son yangınla ilgili kafalarında soru işaretleri bulunduğunu vurgulayan Köksal, “Bolvadinli hemşehrilerimizin son yangınla ilgili kafalarında soru işaretleri vardır. Yaklaşık bir yıl önce o yanan kısmın yanındaki yerde yanmıştı. Şu an orası yenileniyor. Oraya yeni dükkanlar yapılıyor. Bir yıl geçmeden şimdi tam karşısındaki adada bulunan 20 dükkan yanıyor. Bu kadar mı tesadüf olabilir? Acaba burada bir kasıt bir kundaklama olayı var mı diye Bolvadinli hemşehrilerimizin kafalarında bir soru işareti vardır. Yangının çıkış nedeninin de tam olarak doğru bir şekilde araştırılıp aydınlatılması gerekiyor. Çünkü orada birçok sit alanı ilan edilen yerler olduğunu da söylediler. Muhtemelen dükkanlar yeniden yapılacak. Ama dediğim gibi yangından zarar gören esnaflara muhakkak yardım edilerek maddi destek sağlanması zararlarının karşılanması gerekiyor. Bu konununda takipçisi olacağım.” diye konuştu.
“SİYASETEN PİŞMANLIĞIM YOK”
Siyasi pişmanlıkları olmadığını dile getiren Köksal, “Siyasi pişmanlıklarım olmadı. Ama şunu söyleyeyim yeniden dünyaya gelsem yine milletvekili olmak istiyorum. Çünkü CHP’yi ben ailem olarak görüyorum. Benim oğlum, ‘Senin iki tane evladın var. Biri benim biri parti.’ der. Ben partimi ailem olarak görüyorum. Aileme hizmet etmeyi, ailemle beraber olmayı seviyorum. Onun için yeniden dünyaya gelsem yine CHP’de siyaset yaparım ve yine Milletvekili olmak isterim. Partimin vereceği her türlü görevide yaparım.” şeklinde konuştu.
“HEDEFİM CHP İKTİDARINDA MİLLETVEKİLİ OLMAK”
Geleceğe yönelik siyasi hedeflerini açıklayan Köksal, “İnşallah ben iktidar partisi milletvekili olacağım. Bilindiği üzere önümüzde bir genel seçim var. Ülkenin kötü gidişatı, yaşanılan sıkıntılardan dolayı biz bir an önce genel seçimin olmasını istiyoruz. İnşallah vatandaşların desteğiyle iktidara geleceğiz. Buna inanıyoruz. CHP iktidarında iktidar partisi milletvekili olarak öncelikle Afyonkarahisar’ın tüm sorunlarını çözmek istiyorum. Çünkü tüm sorunları biliyorum ayak basmadık yer bırakmadık. Yedi yıldır adım adım Afyonkarahisar’ı dolaşıyorum. Zaman zaman partimin görevlendirdiği illere de gidiyorum. Oralarda da çalışmalarda bulunuyorum ama tabii ki öncelikle benim memleketim geliyor. Benim için Afyonkarahisar bir sevda. Dolayısıyla o sevdayı da her zaman içimde yaşatmak adına Afyonkarahisar’ın tek bir sorunu dahi kalsın istemiyorum. Her köyünde, kasabasında, ilçesinde, mahallesinde nerede bir sorun varsa o sorunu yerinde çözmek adına şu anda elimden geleni yapıyorum. Ama iktidar partisinden kaynaklı olarak çözülemeyen sorunlar var. İşte bu sorunlarıda iktidarımızda çözmek istiyorum. Hedefim iktidar partisi milletvekili olup Afyonkarahisar’ı hak ettiği noktaya taşımaktır.” ifadelerine yer verdi.
“TÜRKİYE’DE ÖNCE YARGI BAĞIMSIZLIĞINI TESİS ETMEK GEREKLİ”
CHP’nin iktidara gelmesi halinde işe öncelikle Türkiye’de yargıyı düzeltmekle başlayacaklarını dile getiren Köksal, “Öncelikle Türkiye’de yargıyı düzeltmek gerekiyor. Yargı bağımsızlığını tesis etmek gerekiyor. Adalete güvenin olmadığı bir ülkede ne ekonomi düzelir, ne demokrasi işler hale gelir. Önce adaleti düzeltmemiz gerekiyor. Bugün AKP’ye, MHP’ye oy vermiş seçmen bile yargıya güvenmiyor. Mahkemelerin bağımsızlığına inanmıyor. Yapılan tüm anket araştırmaları, kamuoyu yoklamaları bunu gösteriyor. Biz CHP iktidarında tarafsız ve bağımsız bir yargı tesis edeceğiz. İkincisi bu ülkeye liyakatin gelmesi gerekiyor. İşte benim partilim, yok benim akrabam, benim vakıftan, benim dernekten, benim topluluktan, şuradan, buradan, benim adamımla bir yere yürüyemezsiniz. Liyakat olması lazımdır. KPSS niye getirildi? Köydeki Mehmet amcanın çocuğuyla şehirdeki Ahmet amcanın çocuğunun çalışıp başarılı oldukları takdirde hak ettikleri işe aynı şartlarda eşit olarak girebilsinler diye vardır. Şimdi hangi noktadayız? KPSS’den 90 puan alan, 95 puan alanlar mülakatlarda sırf torpil bulamadıkları için elenirken 60 puan alanlar Ankara’dan iktidar partisinin milletvekillerini, il, ilçe başkanlarını veya iktidar partisinden bir yetkiliyi torpil olarak gösterdiklerinde işe girebiliyorlar. Atamalar, terfiler herşey buna göre gidiyor. Dolayısıyla buna bir dur demek gerekiyor. Bizim dinimizde bile işi ehline verin diyor. Ama bugün Türkiye’ye baktığımızda maalesef birçok yerde işi ehli olana değil torpili olana veriyorlar. Bu yüzden liyakat çok önemli bu ülkeye liyakat getireceğiz.” ifadelerini kullandı.
“CUMHURBAŞKANI HÜKÜMET SİSTEMİ UCUBE BİR SİSTEM”
CHP iktidarında önce yargının bağımsızlığı ve liyakati tesis ettikten sonra ekonominin düzeltileceğini dile getiren Köksal şöyle konuştu: “Bugün ülkemizi Başkanlık Sistemi denilen, Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi denilen bu tek adamlık ucube sistem yönetiyor. 2018 yılında ne demişlerdi? ‘Verin yetkiyi görün etkiyi.’ Biz etkiyi nasıl gördük? İnsanlar pazardan tane ile domates biber alıyorlar. Bu etkiyi ucuz yağ ve ekmek kuyruklarında insanların saatlerce beklediklerini gördük. Gece yarısı zam gelecek diye akaryakıt istasyonlarına gidip acaba biraz daha ucuz benzin ya da mazot alabilir miyiz diyerek saatlerce bekliyorlar. Anneler pazar artıklarından çocuklarına yemek pişirmeye çalışıyorlar. Bugün gördüğümüz etki budur. Üniversiteyi bitiren gençlerimiz iş bulmakta ümitsiz bir haldeler. Gençliğin büyük çoğunluğu yurt dışına gitme hayali kuruyor. Gördüğümüz etki budur. Hani Başkanlık Sistemi denilen bu sistem Türkiye’yi uçuracak olan sistemdi. Ne oldu? Uçan fiyatlar oldu, uçan enflasyon oldu. Maalesef bugün geldiğimiz noktada eski günlerimizi arar hale geldik. İnsanlar artık zorunlu tüketim ve zorunlu gıda maddeleri dışında doğru dürüst para veremez hale geldiler. Elektrik bir yılda yüzde 127 zamlandı. Akaryakıt yüzde 327 zamlandı. Şekere bir gecede yüzde 80 zam geldi. İğneden ipliğe kadar her gün zamlarla uyanıyoruz.”
“BAŞKANLIK SİSTEMİNDE DEVAM ETMENİN HİÇBİR MANTIĞI YOK”
Türkiye’de en büyük sorunlardan bir tanesinin işsizlik olduğunu belirten Köksal şunları söyledi: “Türkiye’de ki en büyük sorunlardan bir tanesi işsizlik bir diğeri de yoksulluktur. İnsanların alım gücünün düşmesidir. Bir gün önceki fiyatla bir gün sonraki fiyat birbirini tutmuyor. Esnafla konuşuyoruz diyor ki ‘Ben ürünümü satıyorum yerine yenisini almaya gittiğimde önceki alış fiyatından alamıyorum. Müşteriye bile fiyat veremiyorum. Çünkü fiyatlar sürekli değişiyor.’ Herşey akaryakıta endeskli çünkü kargo ile lojistikle taşınıyor. Akaryakıta zam gelince bu zamlar iğneden ipliğe tüm ürünlere yansıyor. İçtiğimiz su bile bu nedenlerden dolayı zamlanıyor. Şu anda Türkiye’de ne yazık ki bu kadar büyük bir enflasyon bu kadar ciddi bir ekonomik sıkıntı varken bu Başkanlık Sistemini halen daha savunmanın bu sistemde devam etmenin hiçbir mantığı yoktur.”
“ŞU ANDA TBMM’DE KOALİSYONUN ALASI VAR, ADI İTTİFAK”
“Bizim ilk yapacağımız şeylerden bir taneside bilindiği üzere Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğluda ittifakı oluşturan diğer partilerin Genel Başkanları da Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geri dönüş için imza koydular.” diyen Köksal sözlerini şöyle sürdürdü: “Mevcut iktidar koalisyon olmayacak demişti. Ama şu anda TBMM’de koalisyonun alası vardır. Bu koalisyon Cumhur İttifakı’dır. AKP tek başına iktidar değildir. MHP ile birlikte gidiyorlar. Sayısal çoğunluğu elde edemedikleri için yine bir koalisyon vardır. Senede bir seçim yaşanmayacağının garantisi yok ki. Yarın Bahçeli seçime gidelim dese seçime gidebilirler veya Tayyip Erdoğan seçime gidelim deseler giderler. Meclis’teki oylamalarda bile AKP tek başına bir yasayı geçiremiyor. Ya da bir önergeyi geçiremiyor. MHP’nin oyuyla geçiriyor. Aslına bakarsanız şu anda koalisyonun alası var. Çünkü MHP’ye muhtaç bir AKP var. Tek başına sayısal çoğunluğu yakalayamamış. Ama bu sistem gelirken ne demişlerdi? Biz tek başımıza olacağız koalisyonlar son bulacak. Şimdi koalisyon yok ittifak var. Adı değişti fark etmiyor ki. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde bir partinin tek başına iktidar olma şansı var. İçinde bulunduğumuz Başkanlık Sistemi denilen bu tek adamlık sisteminde tek başına iktidara gelme şansınızda yok. İster ittifak deyin ister koalisyon. Ne derseniz deyin yanınızda bir ya da birkaç parti ile beraber geliyorsunuz. Çünkü sistem bu şekilde. Ama bunlar oy isterken ‘Artık koalisyonlar son bulacak.’ demişlerdi. Fakat koalisyonun en alası olarak Cumhur İttifakı AKP-MHP koalisyonu karşımıza çıktı. Biz bunu o gün belgeleri ve rakamlarıyla açıkladık.”
“TÜRKİYE GİBİ BAŞKANLIK SİSTEMİ OLAN ÜLKELERİN EKONOMİLERİ KÖTÜ”
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki başkanlık sisteminin farklı olduğunu ifade eden Köksal şunları kaydetti: “ABD’de ki Başkanlık sistemini hariç tutuyorum. Orada ki başkanlık sistemi çok farklı bir başkanlık sistemi. Orada güçlü bir meclis var, senato var. Hesap sorabilen gerektiğinde düşürebilen bir sistem. Yargıç bağımsızlığı var. Yargıçlar seçiliyor ömürlerinin sonuna kadar o görevde kalıyor. Kolay kolay azledilemiyorlar. Ölmedikçe veya kendileri ayrılmadıkça görevde kalıyorlar. Güçlü bir senato, yargı bağımsızlığının ve demokrasinin olduğu bir sistem olduğu için orayı hariç tutuyorum. Oradaki zaten farklı bir başkanlık sistemi. Ama şu anda dünyada Türkiye’dekine benzer bir başkanlık sistemi uygulayan ülkelerin hepsinin ekonomisi kötüdür. Bir çoğu batmış ya da batmak üzeredir. Dolayısıyla bu sistemin işlerliği yürütülebilirliği mümkün değildir. Geldiğimiz noktaya baktığımızda hergün yapılan zamlarla, cumhuriyet tarihinin rekor işsizliğiyle, artan yoksullukla görülmektedir. Enflasyon yüzde 61 deniliyor ama kusura bakmayın o ısmarlama rakamdır. Gerçek enflasyon yüzde yüzün üzerindedir. Bu ülke bu sistemle bu şekilde yönetilme ile bir yere varamaz.”
“EKONOMİ DÜZELMEDİ, ÜLKE HER GÜN GÜN KÖTÜYE GİDİYOR”
Türkiye’nin her gün daha kötüye gittiğini söyleyen Köksal sözlerini şöyle sürdürdü: “Her gün daha kötüye gidiyor ve bir sonraki gün bir önceki günü aratır haldedir. Tarım ve Orman Bakanı değişti. Ne oldu? Tarımda değişen birşey oldu mu? Hala daha gübrenin fiyatı yüksektir. Zamlı olan gübre nedeniyle insanlar hala taban gübresini atamadılar. Köylerde tarlaları gezdiğinizde bitkileri tek tek görüyorsunuz. Verimin düştüğünü çıplak gözle bile görebiliyorsunuz. Yemin çuvalı 330 TL olmuş, hayvan pazarları hayvan dolu. İnsanlar süt ineklerini bile yem alamadıkları için çaresizlikten kesime gönderiyorlar. Ne oldu Tarım Bakanı değişti. Değişen birşey oldu mu? Hayır. Maliye Bakanı değişti. Bugün esnaf borçlarla cebelleşiyor, icralık olmuş. Bir oda başkanı ziyaretimizde Afyon’da bile esnafın yüzde 86’nın Bağ-Kur primlerini düzenli ödeyemediğini söyledi. Elde avuçtakiler tükendi. İnsanların alım gücü düştü. Bu kadar kötü durumdayız. İşte biz bunun için erken seçim diyoruz. Bu çıkmazdan bu kaostan kurtulabilmek adına erken seçim diyoruz. Çünkü artık bu gemi bu kaptanla, bu sistemle yürümüyor.”
“TEK ÇIKIŞ BİR AN ÖNCE SANDIĞI GETİRMEK”
Türkiye’nin acilen Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme dönmesi gerektiğini savunan Köksal, “Bizim acilen Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme dönmemiz gerekiyor. Yargı bağımsızlığını, adaleti, liyakati tesis etmemiz gerekiyor. Ülkenin nefes alması gerekiyor. Yabancı yatırımcılar Türkiye’ye gelmiyorlar. Çünkü Tükiye’yi yargı güvenliği olmayan bir ülke olarak görüyorlar. İstikrar görmüyorlar onun için bir çok yabancı yatırımcı yatırımlarını çekti. Artık yeni yabancı yatırımcıda gelmiyor artık. Yerli yatırımcılarımız mevcutlarını korumaya çalışıyorlar. Yeni bir yatırım yapamıyorlar ya da yeni bir yatırımı bu istikrarsızlık yüzünden çok zor yapıyorlar. Yanlış ekonomi politikası yüzünden durum böyle. Böyle bir ülke haline geldik. Bunun tek bir çıkışı var, bir an önce sandığı getirmektir.” dedi.
“AKP HALKTAN KOPUK, SARAYDA ZEVK SEFA İÇİNDE YAŞIYORLAR”
AK Parti iktiranının halktan kopuk olduğunu belirten CHP Milletvekili Burcu Köksal, “Onlar saray ve şürekası olarak zevki sefa içinde yaşıyorlar. Beş tane müteahhit var. Kamu da ballı ihaleler alıyorlar. Garanti ödemeleri verilmiş zaten. Geçmediğimiz köprünün, uçmadığımız uçağın, binmediğimiz Yüksek Hızlı Trenin garanti ödemeleriyle onlar servetlerine servet katıyorlar. Onlar için hayat çok iyidir. AKP’nin eski bakanlarına, eski vekillerine huzur hakkı adı altında yönetim kurulu üyelikleri verilmiş. Oturdukları yerde üç beş yerden para alıyorlar. Zevki sefa içerisinde yaşıyorlar. Yüzde birlik kesim çok iyi. Ama ihale peşinde koşuyorlar bilmem ne. Ama yüzde 99 halk ne yapıyor? Halk ucuz ekmek, ucuz yağ kuyruğunda. Akşam saatlerinde pazar ucuzlar mı diye geç saatlerde pazara çıkma derdindedir. Nereden neyi kısabilirimin derdinde herkes. İnsanlar artık evlerindeki elektrikli aletleri çalıştıramaz haldeler. Allah’tan yaz geldi millet doğal az faturalarından tasarruf edecek. Doğalgaz faturalarını ödeyemiyorlardı. Malum Afyon’da AFJET sıkıntısı vardı. Günlerce gündeme taşıdık. AFJET’te insanlar paralarını ödedikleri halde ısınamadılar. Yaz geldi de hemşehrilerimizi Allah kurtardı. Yoksa hala donmaya devam edeceklerdi.” diye konuştu.
“SOLDA DA GEÇMİŞTE HALKTAN KOPUKLUK YAŞANDI, BEN VATANDAŞA HER SIKINTIDA YANINDA OLMA SÖZÜNÜ VERDİM”
Büyük sıkıntılar olduğunun altını çizen Köksal, “Sol siyasette de yıllarca iktidar olmamanın bir sıkıntısı var. Geçmişte belli dönemlerde halktan kopmuşuz. Ben bunu milletvekili adaylığımda da gördüm. İnsanlar milletvekili portresini seçimden seçime gelen kişiler olarak görüyordu. Başka uğramaz, ulaşılmaz, telefona dahi çıkmaz, seçilir gider bir daha bulamayız. Ama ben şu sözü verdim; Her zaman her türlü sıkıntıda yanınızda olacağım dedim. Ben Meclisin çalışma günlerinde TBMM’de olacağım. TBMM kapalı iken Afyon’da olacağımı söyledim. Yedi yıldır bu sözümü tutmaya çalışıyorum. Çok şükür bugüne kadar kimse gelmedin, gitmedin demedi. Benim her daim yanlarında olduğumu hemşehrilerim az çok gördüler. Geçmiş dönemde bu böyle olmadı. Vatandaşa çok gidilmedi, biraz daha Afyon’dan uzak kalındı. Türkiye’de diğer iller içinde bunu söylüyorum; bu tip sıkıntılar oldu. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu partimizin Genel Başkanı olduktan sonra biz CHP olarak tamamen halka yöneldik. Bizim Genel Başkanımız gecesini gündüzüne katan gezilmedik, gidilmedik yer bırakmayan bir insandı. Her sorunla ilgilenir, bizden zaman zaman bilgiler alır. Kendisine arz eder, paylaşır, yaşanan sıkıntıları aktarır, görüşlerimizi bildiririz. Grup toplantılarında bunu dile getirir. İlleri ziyaret eder çeşitli kanaat önderleri ile görüşür. Özellikle bugüne kadar CHP’ye oy vermemiş olanlar, mesafeli olanlarla görüşür. Bizde kendi illerimizde bunu yapmaya çalışıyoruz. Geçmişten gelen eksikliği kapatıyoruz.” şeklinde konuştu.
>> Burcu AYDIN’ın Haberi’nin DevamıYarın