Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kocatepe Gazetesi

AFYONKARAHİSAR’DA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ FAST FOOD TARZI ÖNLEMLERLE YÖNETİLİYOR…

Kocatepe Gazetesi 25 Şubat 2014 Salı 02:00:00
  Sadece Afyonkarahisar’da değil, Türkiye’de, eğitimde taşları yerli yerine oturtmadan, kalkınmayı ve huzuru yakalamak mümkün değil.
Peki, eğitimde başarı nasıl elde edilir?
Afyon’lu siyasilere önce sözüm, Madem Milli Eğitim Müdürü’nü değiştirdin, işin ehlini bulabilirdin. Afyonkarahisar’a bir müdür atayacaklar, diğer illerin siyasileri gibi ağırlığını koyabilirdin. Sen yandaş sendikana güvendin. Onlar daha çiçeği burnunda, bir şeyin farkında değiller, pişmediler. İlin yönetimini sınıf yönetimi sanıyorlar. Koskoca İlden bahsediyoruz. Yazık ettiniz. Liyakatsız kişileri doldurdunuz, eğitim değil, ideoloji miydi derdiniz?
Ne de güzel aslında taşlar yerli yerine oturmuştu. O kadar dar bir düşünce var ki, o müdür zamanında yapıldı diye hepsini kaldırarak ağzınıza yüzünüze bulaştırdınız. Yazık değil mi o kadar zamana, emeğe? Baktınız olmuyor; adını değiştirerek aynı projeleri hayata geçirmeye çalıştınız. Olmadı beyler.
Başarılı mı olacaksınız?
Ülkede; Her iki yılda bir bakan değiştirerek, müdür değiştirerek sistemi yap-boz, öğrencileri de kobay haline getirerek mi?
Elbette diğer tüm sorunlar çok önemli ama biri var ki en önemlisi o.
Yani her 10 yılda bir değiştirilen öğretmen yetiştirme sistemi.
Eğer bir ülke ile oynamak istiyorsanız, öğretmen yetiştirme sistemini sürekli değiştirin, yeter derler.
Biz de işte aynen öyle yapıyoruz!..
Geldiğimiz nokta da ortada.
Ve şu günlerde öğretmenlik yine gündemde, bakalım bu kez ne harikalar yaratacağız?..
Ülkemde eğitim her geçen gün geriye gidiyor.
Araştırmacılar; öğretmen yetiştirme konusuna, dünden bugüne bir yolculuk yapmış ve çok çarpıcı bir bilgi notu göndermiş:
“Eğitimdeki bazı gerçekleri gün yüzüne çıkaran yazılarınızı takip ediyorum. Bir alan eğitimcisi olarak öğretmen eğitimi konusunda son zamanlarda atılan yanlış adımlarla ilgili sizi bilgilendirmek istiyorum.
1998’den itibaren eğitim fakültelerindeki yeniden yapılanmayla birlikte öğretmen eğitiminde aşırı bir ivme kaydedildi. Özellikle bu alanda yetiştirilmek üzere öğretim elemanları yurtdışına gönderildi ve milyonlarca dolar harcandı. Bu sayede uluslararası düzeyde en çok yayın yapanlar arasına alan eğitimcileri katılmaya ve öncü olmaya başladı. Ancak bu süreçte fen-edebiyat fakülteleri ise ivmelerini ters yönde kaybetmeye başladılar. Tabii özellikle son yıllarda öğrenci kontenjanlarının artırılması kararlarıyla birlikte 20 yılda vermeleri gereken mezun miktarını 4-5 yıl içerisinde verince, başka alternatifler aramaya başladılar.
Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesine bakın; Fen-Edebiyat Fakültesi’nde, Dekan bey günden güne ilgi azalıyor ve bölümleri sırasıyla kapatıyoruz diyor. Gelen öğrencilerden de hiç ümitli değilmiş. Hepsinin davranış bozukluklarından bahsediyor. Kaygılı nasıl bir nesil yetişiyor diye haklı da…
Öğretmen enflasyonu
Artan Üniversiteler, açılan bölümler, verdikleri mezunlar dikkate alınarak baktığımızda…..
Şimdi bu durum diploma enflasyonu veya karşılıksız sertifika basmak değil de nedir? 2000’e karşı çözüm 60000 öğrenciye formasyon hakkı mı vermektir?
Gelişmiş ülkeleri örnek aldığımızı söylüyoruz, muasır medeniyet seviyesine çıkmaya çalışıyoruz diyoruz ama sadece sözde kalıyor bu durum.
Basit bir örnek vermek istiyorum: PISA, TIMMS gibi sınavlarda üst sıralarda yer alan ülkeleri hep örnek gösteriyoruz ama orada iyi öğrenciler eğitim fakültelerine yönlendirilerek eğitim sürekli olarak itici bir güç olarak kullanılıyor. Tarih tekerrürden ibarettir lafını çok sevmem ama maalesef geçmişte yaptığımız hatalardan ders çıkarmak yerine hâlâ fast food tarzı kararlarla günümüzü kurtarmaya çalışıyoruz.
Kendinize bir sorun: Neden öğretmenle uğraşırlar, neden okul yöneticileri ile uğraşırlar? Uğraşanlara bakın onların da %80 sözde eğitimin içinden gelenler, maşalar… Vermişler otursunlar diye bir koltuk, yapmışlar kendilerine maşa…
Öğretmenin onuru ile oynamayı ne zaman bırakacaksın ?…
Eğitimi ve öğretmen yetiştirmeyi ne zaman ciddiye alacağız ?..
(Bir eğitimci)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER