Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

AFYON’U SEL BASAR MI?

Türkiye, Akdeniz ve Ege’deki yangınlarından ardından Karadeniz’deki sel facialarıyla boğuşuyor. Sel afetinde birçok canımızı yitirdik. Maddi zararın haddi-hesabı yok.
Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek de İçişleri Bakanlığı tarafından afet bölgesindeki çalışmaların koordinasyonunda görevlendirildi. Seçkin yöneticiler marifetiyle devletimizin afet bölgesinde yaşamı en kısa zamanda normale döndüreceğinden eminiz, Allah yardımcıları olsun.
Bu vesile ile bizim dikkat çekmek istediğimiz konu; Allah vermesin ama, olası bir sel felaketinde Afyonkarahisar’ın durumu ne olur?
Afyonkarahisar coğrafi olarak yüksek dağ silsilelerinin arasında konumlanmış bir vadi aslında… Şehir merkezimiz bu vadinin güney ve batı konumunda yer alıyor. Coğrafi yapımıza baktığımızda dağlardan gelebilecek olası sel baskınlarında 3 ana güzergahın varlığı biliniyor. Birisi bugünkü Kanlıca Mahallesi bölgesi. 1990’lı yıllarda DSİ’nin o bölgede “Taşkın Koruma Çalışmaları” yapması için onlarca haber yaptığımız hatırlıyoruz. Aradan geçen yıllar içerisinde Kanlıca bölgesinde Taşkın Koruma projeleri hayata geçirilmiş, sel baskınlarına karşı önlemler alınmıştı.
Sel sularının izlemesi muhtemel olan bir başka güzergah bugün Erkmenaltı olarak bildiğimiz bölge… Hatırlayınız, 15 yıl kadar önce, bugün İl Emniyet Müdürlüğü yerleşkesinin bulunduğu alanda Devlet Hastanesi yapılması düşünceleri kamuoyunda tartışılmış, Eski Polis Okulu arazisinin olduğu yerde büyük hastane yapılmasına belli gruplarca karşı çıkılmıştı. Karşı çıkanların en önemli itiraz gerekçesi ise burasının sel tehdidi altında bulunması olmuştu. Uzun süren tartışmaların ardından sonuç itibariyle Devlet Hastanesi’nin Uydukent’teki bugünkü yerinde karar kılınmıştı.
Afyonkarahisar’da olası bir sel afetinde en büyük tehdit altında olan bir başka bölgemiz ise şehrimizin gelişme güzergahında bulunan, en çok değerlenen bölgemiz Uydukent bölgesi…
Afyonkarahisar’ın güneyi ve batısındaki dağ silsilelerinin arasından doğan, bir çok derenin birleşmesi ile oluşan Akarçay, şehir merkezinin hemen kenarından geçer. Aslında bugünkü AFSÜ Kampüsü karşısından başlayıp Ali Çetinkaya Gar civarlarına kadar kıvrıla kıvrıla aktığı doğal yatağına sahipken, sel afetlerine karşı 1950’li yıllardan itibaren yapılan çalışmalarla bugün şehrin en güzide yerlerinden birisi haline gelen “Kanal”a taşınmıştır. Afyonkarahisar’a görsel manada çağ atlatan Akarçay Mesire alanı aslında DSİ’nin taşkın koruma kanalıdır. Yıllar önce kendi doğal yatağından, DSİ kanalına aktarılan Akarçay kısa süre önce bugünkü haline bürünmüştür. Ve güzel de olmuştur.
Afyonkarahisar ilinin Çay, Çobanlar ve Şuhut ilçelerinin tümü, Bolvadin, İscehisar, Merkez, Sinanpaşa ve Sultandağı ilçelerinin tüme yakını, İhsaniye ilçesinin yarısına yakını, Bayat ilçesinin bazı köyleri, Dinar ilçesinin ise sadece bir köyü Akarçay Havzası sınırları içinde kalmaktadır. Afyonkarahisar ilinin batı yakasından akıp gelen Akarçay Eber Gölü’ne ulaşarak güzergahını tamamlamaktadır.
Belki yakın geçmişte görülmemiş olabilir ama, Allah vermesin Afyonkarahisar’ın güneyi ve batısındaki dağ silsilelerine Karadeniz’deki kadar “afet derecesinde” yağmur yağarsa ne olur?
Düşünmesi bile içimizi karartıyor. Böyle bir durumda dağlardan inip gelecek sel, yamaçlarda kurulan tarihi kent dokusunun sokakları arasından süzülüp gelip, dağlardan inen sel sularıyla birleştiğinde, Akarçay havzasındaki lüks yapılaşmaları, şehrin ana damarlarını tıkar mı? Çevreyolu, lüks otellerimiz, alış-veriş merkezlerimiz, rezidanslarımız, sanayi tesislerimiz, okullarımız su altında kalabilir mi? Evet kalabilir.
İklimlerin değiştiği, yağışların büyük kütleler halinde küçük mekanları birdenbire düşüverdiği günlere ulaştı dünya.
O nedenle bu korkutucu tablo bizce mümkündür. Mümkün olduğu zamanında hazırlanan raporlarla da sabittir. Allah muhafaza eylesin, evet kavli duayı unutmayacağız ama “fiili dua”yı da eksik etmeyeceğiz. Henüz önümüzde tedbirler almak için vakit var…
AKARÇAY’IN GÜZERGAHI
Afyon Ovası’nın batı sınırındaki Ahır Dağı’nın doğu yamaçlarından takriben 1.250 m yükseklikten doğar. Genel olarak doğuya doğru akar. Bu arada Sincanlı Ovası batı kesiminden kuzeye doğru akan yan derelerin hepsini alır. Balmahmut Köyü kesiminde ise Sincanlı Ovası’nın kuzeye doğru akan diğer yan dereleri Akarçay’a birleşir. Bu kesimde Akarçay Nacak Deresi olarak adlandırılmıştır. Balmahmut köyünden sonra önce kuzeye, sonra doğuya doğru geniş bir kavis çizerek Araplı Boğazı’na girer ve Gecek Kaplıcaları kesimine kadar bu boğaz için de Araplı Deresi (Aksu Deresi) adı ile akar. Gecek kaplıcası kesiminde boyu takriben 54 km’yi bulmuştur. Araplı boğazından çıktıktan sonra Afyonkarahisar şehri önlerine kadar güney doğuya sonra doğuya doğru akar. Afyon-Bolvadin Ovasını takriben 94 km’lik bir yatakla geçer. Afyonkarahisar’ın hemen doğusunda kuzeyden gelen Gazlıgöl Deresi’ni ve Seyitler Çayı’nı daha aşağılarda güneyden gelen Deper, Süğlün, Halımoru ve Değirmendere sularını toplayan Akarçay, Çengiloğlu köyü yakınlarındaki Kırkgözler Köprüsü kesiminde Eber Gölü’ne dökülür. Uzunluğu yaklaşık olarak 144 kilometredir.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER