Nöbetçi Eczaneler
Her şeyi yoktan var eden Allah (cc), Hz. Adem’i ve Hz. Havva’yı yaratmış ve ikisini birbirine cennette yoldaş yapmıştır. İnsanlığın ilk ailesini oluşturan ikisinin arasına ‘varlığının delili ve rahmetinin bir eseri’1 olarak sevgi ve merhamet koymuş ve böylece iki yarım birleşerek bir bütünü meydana getirmiştir.
Hz. Adem’le Hz. Havva’ya aynı nimetleri bahşeden Rabbimiz, yine ikisini de aynı şekilde imtihana tabi tutmuştur. İkisinin de gözyaşı döküp tevbe etmeleri üzerine Allah (cc) tevbelerini kabul etmiş ve böylece insanoğlunun yeryüzündeki ilk ilahi imtihanı da gerçekleşmiştir. Buradan hareketle, ailede huzur ve mutluluğu sağlamanın en temel şartı, ‘mallarınız ve canlarınız sizin için bir imtihandır.’2 ayeti kerimesi gereğince ailenin bir imtihan vesilesi olduğunu bilmektir. Nitekim bazen varlığıyla bazen de yokluğuyla bir imtihandır aile.
Büyüklerimiz ‘Aile insanın bu dünyadaki cennetidir.’ derler. Yani insanın huzur bulduğu, sevinçlerini ve üzüntülerini paylaştığı, kendini güvende hissettiği yerdir aile.
Huzur ve mutluluğu elde etmek ise aile fertlerinin üzerine düşen vazifeleri yerine getirmekle gerçekleşir. Dini hassasiyetleri gözetmek, helal ve haram duyarlılığına dikkat etmek ailenin temel kuralı olmalıdır. Bu konuda en önemli husus, elbette öncelikle farzların yerine getirilmesi ve haramlardan uzak durulmasıdır. Aile fertlerinin namaz ve oruç gibi ibadetleri eda ettikleri gibi, haramlardan uzak durmaları aileye huzur ve bereket getirecektir. Farzların ihmal edildiği ve haramların istila ettiği bir evde geçici mutluluklar olabilir ama bunlar hep gelip geçicidir. Halbuki asıl mutluluk hem bu dünyada hem ahirette geçerli olan mutluluktur.
Aile huzuru için en temel konulardan birisi de ailede sevgi ve güvendir. Herşeyden önce aile sevgi üzerine kurulur, sevgi-saygı, şefkat-merhamet ve en önemlisi güven üzere devam eder. Ailede bazen sevgiyi ve saygıyı azaltabilen olaylar vuku bulursa, bunlar karşısında çözüm odaklı olunmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, aile fertlerinin birbirlerine güvenininin zedelenmemesi gerektiğidir. Nitekim birbirlerine güveni olmayan insanların birbirlerini hakkıyla sevebilmesi de mümkün olmayacaktır. Aile, insanın hayatın her türlü olumsuzluklarına karşı sığınabildiği en güvenli limanıdır. Bu sebeple ailede bazen meydana gelen kusurlar bağışlanmalı, hatalar telafi edilmelidir. Aile fertleri -özellikle eşler- birbirlerinin güvenini sarsabilecek her türlü söz ve davranıştan uzak durmalıdır.
Ailede huzuru temin eden en önemli husususiyetlerden biri de sabırlı olmaktır. İlahi imtihan gereği her ailede sevinçli zamanlar olduğu gibi kederli zamanlar da olacaktır. İşte aile fertleri sevinçleri paylaşarak çoğalttıkları gibi; kederli zamanlarda da el ele, gönül gönüle vererek zorlukları sabırla aşmak için birbirlerine destek olmalıdır.
Kendimizin ve hiçbir insanın mükemmel olamayacağı hakikatini daima göz önünde bulundurarak hareket etmeli, Hz. Nuh (as) ve Hz. Lut (as) örneğinde olduğu gibi, Kur’an’ın bize örnek olarak gösterdiği peygamberlerin bile aileleri dolayısıyla sıkıntı çektikleri hakikati gözden kaçırılmamalıdır.
Mutlu ve huzurlu aile; sıkıntı çekmeyen, üzüntü görmeyen hiç hata işlemeyen bireyler anlamına gelmez. Sıkıntıyı beraberce göğüsleyen, üzüntüyü gidermek için birlikte çareler arayan, bir hata ve kusur karşısında özür dilemesini bilen, özür dilendiğinde ise kabul eden aile fertlerinin bu erdemli davranışları huzur ve mutluluğu kendiliğinden getirecektir.
Valiliğimizin himayelerinde yürütülen, 2021 Aile Yılı projemizin mutlu ve huzurlu ailelerin oluşturduğu bir toplum yapısına katkı sağlaması niyazıyla…
Mustafa BİLİCİ
Kızılören İlçe Müftüsü
1 Rûm Suresi, 21
2 Teğâbün Suresi, 15
