“AİLE YILI”NA DESTEK VERİN

Afyonkarahisar Valiliği öncülüğünde başlatılan “2021 Afyonkarahisar Aile Yılı” çalışmalarına tüm toplumun destek vermesi gerektiğini ifade etmeye çalışmıştık geçtiğimiz günlerde birkaç kez bu köşeden. Sonrasında CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal Hanım’ın TBMM’de verdiği “Aile Yılı” çalışmalarını eleştiren soru önergesine değinmiş, biz de Burcu Hanım’ın bu çalışmaları eleştirmesini eleştirmiştik.
Bugün yine “Aile Yılı” çalışmalarının gerekliliğine işaret etmeye çalışacağız.
Maalesef ki, Türkiye’de evlenen her 3 çiftten 1’i boşanır hale gelmiş günümüzde. Mahkeme safhasındaki ya da sonuçlanmış boşanma oranları % 29’a ulaşmış. Yani; evlenen her 100 çiftten 29’ununki, başka bir deyişle 3’de 1’i boşanma sürecine girmiş ya da boşanmış durumda.
ABD’de bu oranın yüzde 60 civarında olduğu belirtiliyor.
TÜİK verilerine göre; Afyonkarahisar’da 2018 yılında 1091 çift boşanırken 2019 yılında bu sayı 1172’ye yükseldi. Geçtiğimiz yıl yüzde 1,51 olan Afyonkarahisar’daki boşanma hızı, 2019 yılında yüzde 1,61 oldu. 2018 yılında Afyonkarahisar’da 5117 kişi evlenmişti. Bu sayı 2019’da ciddi oranda azaldı. Verilere göre 2019 yılında 5030 kişi evlendi. Nüfus rakamlarında artış olmasına rağmen evlilik oranlarında azalış yaşanması oldukça düşündürücü.
Erkeklerde ortalama evlenme yaşı 28,2 iken, 2019’da bu sayı 28,6 olmuş. Kadınlarda ise 24,7 olan ortalama evlenme yaşı 25,3 olarak kayıtlarda yer almış. Yani gençlerin evliliğe olan bakışı da zayıflıyor.
2020 yılının evlenme-boşanma oranları henüz açıklanmadı. Açıklandığında boşanma oranlarındaki artışın, evlilik oranlarındaki düşüşün sürdüğünü görmek sürpriz olmayacak bizler için. Son 2 yılın rakamları bunun işaretini çoktan veriyor zaten.
Toplumda hepimizin tanık olduğu olayların yanı sıra rakamlar da bu gerçeğin altını çizerken Afyonkarahisar’da başlatılan “Aile Yılı” etkinliklerini eleştirmek yerine daha fazla çaba gösterilmesi için destek vermek gerekiyor bize göre.
Yapılan maddi yatırımlar, sağlanan ödenekler, siyasi görüşler, şahsi beklentiler vs. bir kenara… Eğer aile yapımızdaki erozyon bu şekilde devam ederse gelecekte bunların hiç birinin anlamı kalmayacak ne yazık ki…
Hasılı kelam; “Aile Yılı” çalışmaları gerekli ve faydalıdır.
***
Evlenme, boşanma, nüfus gibi verilere köşemizde yer verince bir dostumuz bu konudaki başka bir noktaya dikkat çekmemizi rica etti bizden.
Afyonkarahisar’ın nüfus oranları ile ilgili rakamlara bakıldığında dikkat çeken bir başka detay ise ölüm oranlarındaki yüzde 44’lük bölümü işgal eden dolaşım ve damar hastalıkları konusu.
Afyonkarahisar’daki ölümlerin % 44’lük bölümü dolaşım ve damar hastalıklarından kaynaklanıyor. Özellikle yaşlılarda kolesterol sebepli damar tıkanıklıkları ve benzeri hastalıklar ne yazık ki vefatlarla sonuçlanıyor.
Konunun ilgilileri bunun sebebini Afyonkarahisarlılar’ın hayvansal gıdalar ile hamur ürünlerine olan ilgisi olarak tanımlıyor.
Bu durumla ilgili Ege bölgesi, İzmir, Uşak gibi yakın komşularımız incelendiğinde Afyonkarahisar’ın bariz farkı ortaya çıkıyor. Bizde yüzde 44 olan kalp ve damar hastalıklarından vefat oranları Uşak, İzmir gibi şehirlerimizde daha düşük. İllerin beslenme kültürlerine bakıldığında durum gayet net ve açık ortaya çıkıyor. Mesela Karadeniz’de de yaşlı nüfus olmasına rağmen dolaşım sistemlerinden kaynaklanan ölüm oranları bizdeki oranlardan çok çok geride. Karadeniz insanının temiz hava ve yaylalara olan düşkünlüğünü biliyoruz ama biz Afyonkarahisarlılar’ın kırmızı et ve hamur işlerine olan düşkünlüğü de ortada.
“Aile yılı” etkinlikleri kapsamında ya da sonrasında, hemşehrilerimizin gıda alışkanlıklarıyla ilgili çalışmalar da yapılsa hiç fena olmayacak gibi.