Nöbetçi Eczaneler
FİLİSTİN’İ YALNIZ BIRAKMADIK, BIRAKMAYACAĞIZ
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili ve TBMM İçişleri Komisyonu Üyesi Dr. Hasan Arslan
Filistin, 1517 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine giren, 1917 yılında İngilizler tarafından işgal edilen, 14 Mayıs 1948’de de Filistin toprakları üzerinde İsrail devletinin kurulmasıyla devam eden süreç maalesef daha acımasız bir hal almıştır. Zorunlu göç ve katliamların başladığı süreçte, zulme maruz kalan milyonlarca Filistinli, Nekbe’nin yıl dönümünde 76. yıldır vatanlarına dönmenin hayalini kurarken, İsrail’in hukuk ve insan hakkı tanımaz kıyımları da 7 Ekim’den bu yana devam ediyor. Adeta avuç içi kadar olan Gazze Şeridi’ne sıkışmış yüzbinlerce Gazzeli, İsrail’in düzenlediği saldırılarda bir bir hayatını kaybediyor.
İsrail’in Gazze’yi 7 Ekim 2023’te işgali sonrası 7 Mayıs’a kadar AA’nın verilerine göre Gazze Şeridi’nde en az 14 bin 944’ü çocuk, 9 bin 849’u kadın olmak üzere 34 bin 789 Filistinli öldürüldü, 78 bin 204 kişi yaralandı. Öte yandan işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail askerleri ile yasa dışı Yahudi işgalcilerin saldırılarında 497 Filistinli hayatını kaybetti.
Nekbe’den bu yana işgali genişleten İsrail, Oslo’da yapılan iki anlaşmaya da sadık kalmamış ve şu an 27 bin kilometrekarelik tarihi Filistin topraklarının yüzde 85’ine el koymuş durumdadır. Filistinliler ise bu alanın sadece yüzde 15’ini kullanabiliyor.
Filistin’in savunma gücü olan Hamas’a iftira atan İsrail, dün gece milyarlarca insanın gözü önünde bebeklerin kafasını koparıp cayır cayır yaktı. Burası Refah’ta BM ve ABD’nin güvenli bölge (!) ilân ettiği çadır kentteki yerlerinden edilmiş Filistinlilerden oluşuyor. Uluslararası toplum ise maalesef sessiz kalmaya devam ediyor. Bir zulme engel olamıyorsanız onu herkese duyurmanız gerekir. Refah’ta yanan Müslümanların iffeti ve izzetidir!
Bütün bunlarla birlikte geçtiğimiz ay Gazze Şeridi’ndeki ayakta kalan hastanelerdeki elektrik jeneratörlerinin, gerekli yakıtın bulunmaması nedeniyle hizmet verememesi de İsrail’in zulmünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Zira Gazze’de şu anda üzerine konuşulabilecek bir sağlık sistemi olmadığı gibi, bunun tamamen yok edildiğini söylemek, İsrail’in zalimliğini gösteren en net tablo olacaktır. Bu noktada Dünya Sağlık Örgütü’nün en üst yöneticileri dâhil olmak üzere birçok uluslararası muhatapla telefon diplomasisi gerçekleştiren Sağlık Bakanımız Dr. Sayın Fahrettin Koca, insan sağlığına hizmet eden kurumların hangi şartlarda, hangi gerekçe ile olursa olsun saldırıya maruz kalmasının kabul edilemeyeceği düşüncesinde temel hedefimizi açıklamıştır. Bu saldırılara millet olarak tepkisiz kalmamız asla mümkün değildir. Hasta, masum ve kimi kimsesi olmayan el kadar çocukların çaresizliğinden tüm dünya kaçsa da biz kaçmayız kaçamayız. Bu vicdani sorumluluk, geçmişten ve inancımızdan gelen bir bağ ile bizim üzerimize yüklenmiş bir sorumluluktur.
Bizler 400 yıl boyunca ata toprağımız olan Filistin’i asla yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Çünkü Müslüman Türk Milleti için, Kudüs kutsaldır, Kudüs Miraç’tır. Ata mirasımız ve yüce dinimiz İslam’ın kutsal şehridir. Gönül coğrafyamızın hüzünlü toprağıdır. Dünyaya “Barış planı” diyerek emperyalizmin çizdiği haritalara mahkûm edilemez. Bizler bu süreçte ve önceki süreçlerde kurduğumuz sağlık köprüsü ile Filistinli kardeşlerimize tıbbi malzeme konusunda destek vermeye devam edeceğiz. Dualarımız İsrail terör devletinin tez zamanda helak olması adınadır.