Nöbetçi Eczaneler
Afyon Kocatepe Üniversitesi ve Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi “Özgür Filistin İçin Ayaktayız” pankartıyla yürüyüş yaptı. İmaret Camii önünde başlayan yürüyüşe Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş ile her iki üniversitenin idari kadrosu, akademisyenleri ve öğrencileri katıldı.
“HAKLI PROTESTOLARI DESTEKLİYORUZ”
Filistin’e destek sloganları ile Zafer Meydanı’na kadar devam yürüyüşün ardından AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş ile AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş basın açıklaması yaptı. AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, “Bugün, Gazze’de yaşanan soykırıma karşı sesimizi daha güçlü bir şekilde yükseltmek, demokratik tepkimizi ortaya koymak ve millet olarak tarihi misyonumuza bağlılığımızı ifade etmek için toplandık.
Aynı zamanda, Gazze’deki zulmü protesto etmek amacıyla Amerikan üniversitelerinde başlayan ve dünyanın dört bir yanında diğer üniversitelere yayılan üniversite öğrencilerinin barışçıl gösterilerine; hem destek vermek, hem de Amerikalı yetkililerin gösterilere yönelik sert ve anti demokratik müdahalelerini protesto etmek amacıyla da buradayız. Gazze’de yaşanan zulüm, tüm insanlığın vicdanını kanatan bir vahşete dönüşmüştür. Tarih boyunca hakkın ve adaletin savunucusu olmuş bir milletin evlatları olarak, bu zulme sessiz kalmamız mümkün değildir. Afyon Kocatepe Üniversitesi olarak, evrensel insani değerleri ve temel insan haklarını savunmanın sorumluluğunu taşımanın şuuruyla, dünyanın farklı coğrafyalarındaki üniversitelerde süren haklı protestoları destekliyoruz. Bu süreçte ifade özgürlüğü çerçevesinde mağduriyet yaşayan tüm bilim insanlarına ve öğrencilere üniversitemiz kapılarının açık olduğunu beyan ediyoruz” dedi.
AMERİKA, İKİYÜZLÜ TUTUMUNU ORTAYA KOYDU
Amerika Birleşik Devletleri’nin İsrail’in yaptığı katliam karşısında seyirci kaldığını hatırlatan Rektör Prof. Dr. Karakaş, “Yıllardır dünyaya, güya demokrasi ve insan hakları pazarlamaya çalışan özgürlükler ülkesi! Amerika, son yaşanan olaylarda ikiyüzlü tutumunu bir kez daha ortaya koymuştur. Amerika’daki üniversitelerde barışçıl bir şekilde başlayan Filistin’e destek gösterileri, polisin sert müdahalesi ile tüm ülkeye hatta Fransa’dan Avustralya’ya kadar sıçramıştır. Göstericilerin talepleri oldukça samimi, barışçıl ve insanidir:
Amerika’nın İsrail’e silah sevkiyatını kesmesi, İsrail hükümetine verilen desteğin sonlandırılması ve bir an önce ateşkesin sağlanması temel istekleridir. Bu barışçıl ve haklı taleplere rağmen Amerikan polisi, öğrencilere sert müdahalede bulunmuş ve şu ana kadar 2000’den fazla kişi gözaltına alınmıştır. Bununla birlikte öğrencilerine destek olan seçkin üniversite hocalarının da ters kelepçeyle gözaltına alındığına şahit olmaktayız.
Ülkemizde ve diğer coğrafyalarda yaşanan her olayda “endişeli olduğunu” ifade eden Amerika, kendi tuzağında boğulmaya başlamıştır. Amerika’daki vicdanlı göstericilere yapılan muameleyi, derin bir üzüntü ve endişeyle takip ediyor, Amerikan hükümetini akademik özgürlüklere uygun davranmaya davet ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
ÜNİVERSİTELER, MAZLUMLARIN YANINDA
Prof. Dr. Karakaş, açıklamasını şu vurgularla sürdürdü:
“Buradan, Afyon Kocatepe Üniversitesi ile Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi akademisyen ve öğrencileri olarak; dinimiz, dilimiz, ırkımız, rengimiz, kültürümüz farklı olsa da; Filistin’in özgürlüğü için aynı vicdanlara sahip olduğumuz Columbia, Harvard, MIT, Teksas, Sorbonne ve Sidney üniversitesinin ve diğer üniversitelerin şerefli öğrencilerini ve akademisyenlerini selamlıyoruz. Batı’nın kaybolmuş karanlık ve suskun vicdanlarını sizin direniş çığlıklarınız diriltecektir. Sizin gözaltına alınırken yüzünüzde beliren gülümsemeleriniz, Gazzeli çocukların yüzünü güldürecek, polis aracına bindirilirken aldığınız her bir alkış, katil İsrail’in ve destekçilerinin kalbine korku olarak saplanacaktır. Buradan hep birlikte haykırıyoruz:
Bizler, tarih boyunca mazlumların yanında yer almış bir milletin evlatları olarak; vahşi bir soykırımla karşı karıya kalan Filistin halkının, kültürel soykırıma tabi tutulan Doğu Türkistanlıların ve tüm mazlumların yanında, zalimlerin ise karşısında olmaya devam edeceğiz. Toprakları işgal edilen, mülklerine çökülen, her türlü hakarete uğrayan ve yaşama hakkı elinden alınan mazlum Filistin halkının, meşru müdafaa hakkını destekliyoruz.
İşgalci ve soykırımcı İsrail’i ve başta ABD olmak üzere eline mazlum kanı bulaşan destekçilerini lanetliyoruz. Üniversite öğrencilerinin barışçıl eylemlerine karşı gösterilen orantısız müdahaleleri, temel insan haklarının ve akademik özgürlüklerin ihlali olarak değerlendiriyor, zalimin yanında saf tutan Amerikalı ve Avrupalı yetkililerin bu tutumunu şiddetle kınıyoruz. Gazze, artık sadece Filistinlilerin meselesi değil, vicdanların meselesidir. Ve bu temiz vicdanları, hiçbir güç susturamaz!”
İNSANİ KRİZ DERİNLEŞİYOR
AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş da Filistinlilerin yanında olduklarını haykırmak için bir araya geldiklerine dikkat çekti. Rektör Prof. Dr. Okumuş, “1948’den günümüze, milyonlarca masum Filistinliyi göç, kıtlık, yıkım ve ölümle sınayan, kendilerine ‘yerleşimci’ diyen İsraillilerin zulümleri, 7 Ekim 2023 itibariyle insanlığın utanç tablosuna geçen bir soykırım hâlini almıştır. O tarihten bu yana çocuk, kadın, genç, yaşlı, engelli ayırt etmeksizin, 35 bin kişinin, İsrail tarafından katledildiği; binlerce kişinin evinden, yurdundan ayrılmaya zorlandığı, kundaktaki bebeklerin bile bombardımanlarda enkaz altında can verdiği bir katliama ne yazık ki tanıklık ediyoruz. Filistinlilerin, terör devleti İsrail’in uygulamalarından dolayı, beslenme, barınma ve sağlık hizmetleri alanında yüzleştiği zorluklar, artık kelimelerle tarif edilemeyecek kadar korkunç bir düzeye gelmiş durumdadır. Gazze’de ve Batı Şeria’da doğrudan hastanelere, sağlık kurumlarına ve çalışanlarına yönelik saldırılar, her tür tıbbi malzeme temininin ve hasta nakillerinin engellenmesi gibi insanlık dışı tutumlar, Filistinlilere yönelik insani krizin tarihte örneği nadir görülen bambaşka bir boyut kazanarak derinleşmesine sebep olmaktadır. Afyonkarahisar’dan, tüm bu zorluklara rağmen Filistin’de fedakârca hizmet vermeye devam eden bütün sağlık çalışanlarına ve basın mensuplarına binlerce selam olsun!” dedi.
“İYİ İLE KÖTÜNÜN SAVAŞI”
“Bu savaş; iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın, sevgi ile nefretin savaşı. Biz iyi, doğru ve sevginin yanındayız” diyen Prof. Dr. Okumuş, “Hangi renkten, dinden ve milletten olursa olsun hiçbir baba, sabi çocuğunun cenazesini kucağında taşımamalı, hiçbir anne gece bomba seslerinin bebeğini uyandırmaması için dua etmemeli, hiçbir sivilin özellikle gençlerin ve çocukların geleceğe dönük hayalleri elinden alınmamalı. Filistin’de yapılmamalı, olmamalı dediğimiz her şey en acımasız şekilde yapılıyor ve oluyor. Artık vicdanımız orada olanları kaldırmıyor. İsrail derhal durmalı veya durdurulmalı. Ne acıdır ki, güvenli bölge ilan edilen ve binlerce Filistinlinin sığındığı Refah şehrine de acımasızca bir saldırı başlatılmış, apaçık bir soykırımın startı tüm dünyanın gözü önünde verilmiştir. Ve nasıl bir akıl tutulmasıdır ki Dünya bu soykırıma sadece aman, yapma, sakın tarzı bir yaklaşım sergilemekte, daha da kötüsü birçok Dünya devleti İsrail’e destek olmakta, silah ve para yardımı yapmaya devam etmektedir. Hatta ve hatta, İsrail aleyhine en ufak bir eleştiride bulunmak bile suç sayılmaktadır” ifadelerine yer verdi.
“KALBİMİZ FİLİSTİN’DE ATIYOR”
Prof. Dr. Okumuş, sözlerini şöyle noktaladı:
“Ancak Filistin’deki olumsuz tablonun değişmesi adına umut verici bir gelişme olarak Dünya genelinde giderek daha fazla insanın, İsrail’in barbar politikalarına karşı boykot ile net bir tavır sergilediğini görüyoruz. Bunun en güzel örneği de, tüm Dünyada üniversite öğrenci ve akademisyenlerinin başlattığı ve kartopu misali giderek artan İsrail karşıtı eylemlerdir.
Bizler de AFSÜ ve AKÜ ailesi olarak, tüm akademisyen, öğrenci ve personeliyle, Filistinlerin yanındayız. Filistin’de işlenen insanlık suçunun bir an önce durmasını istiyoruz.
Amasız, fakatsız, bu katliam derhal durdurulmalı, sorumluları da en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Kalbimiz Filistin’de atıyor, canımız Filistin ile yanıyor.
Rabbim, Filistin halkının yar ve yardımcısı olsun.””
