Nöbetçi Eczaneler
İl Müftülüğü’nün Kariyer Sohbetlerine konuk olan Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürü Ali Temiz, emniyet hizmetlerini anlatırken gençlere önemli tavsiyelerde bulundu. Temiz, “Çok güzel bir ülkemiz var. Kıymetini bilip çok çalışmamız lazım. On yıl sonra bizim oturduğumuz koltuklarda gençlerimiz oturacak. Bu ülkenin karar mekanizmalarında yönetici olacaklar. Ne olur Allah aşkına kendinizi iyi yetiştirin” dedi
Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürü Ali Temiz, İl Müftülüğü’nce Gençlik Koordinatörü Sedat Özkul’un moderatörlüğünde hazırlanan Kariyer Sohbetleri programına konuk oldu. Türk Diyanet Kitap Kahve’de gerçekleştirilen ve canlı yayınlanan programı çok sayıda üniversite öğrencisi izledi.
“EMNİYET BİRİMLERİ
7-24 GÖREV BAŞINDA”
Aslen Samsunlu olup evli ve iki çocuk babası olduğunu belirten Ali Temiz, uzun yıllar Ankara’da görev yaptıktan sonra 15 aydır Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürlüğü görevini yürüttüğünü söyledi. İl Emniyet Müdürlüğü görevinin ve sorumluluk sahasını anlatan Temiz, “İller İdaresi Kanununa göre bir ilin asayişini, güvenliğini sağlamak Sayın Valimizin görevidir. Bir ilin İl Emniyet Müdürü de polis bölgesinde ilin asayişini, güvenliğini sağlamak suç ve suçlarla mücadele etmek asli görevidir. Bunun yanı sıra toplumsal farkındalığı arttıracak, gençleri eğitecek, bilgilendirecek eğitim faaliyetlerimizde görev ve sorumluluklarımız içerisindedir. Genel anlamda asayiş ve güvenlik ağırlıklı 7-24 sürekli çalışıyoruz.” dedi. Polislik mesleğini nasıl seçtiğini anlatan Temiz, “Ağabeyim polisti. Bende Kara Harp Okulu ya da Polis Akademisi arasında bir tercih yapmak niyetindeydim. Polis Akademisi nasip oldu. Üniversiteyi bırakıp, isteyerek Polis Akedemisine gittim.” ifadelerini kullandı.
“TÜRK EMNİYET TEŞKİLATI
TEKNOLOJİ KULLANIMINDA ÖRNEK”
Teknolojinin emniyet birimlerinde nasıl kullanıldığından söz eden Temiz, “Teknoloji denilince biraz iddalı konuşacağım. Teknolojiyi Türkiye’de en iyi ve en verimli kullanan teşkilatlardan birisi Emniyet Teşkilatıdır. Bu konuda Avrupa’da birçok ülkeden daha ileri durumdayız. Gerek bilişim suçlarıyla ilgilenen Siber Suçlar Dairesi olsun gerekse Bilgi Teknoloji Daire Başkanlığımız teknolojiyi en iyi ve verimli biçimde kullanmaktadır. Her iki birimimizde işinin uzmanı üniversite mezunu pırıl pırıl gençlerimiz görev almaktadır. Yazılım konusunda dünyaya örnek olacak yazımlarımız vardır. Delilden suçluya ulaşma anlamında gerçekten dünya da sayılı ülkelerden biriyiz. Teknolojik, Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı anlamında da Türkiye’de sayısı 20’nin üzerinde olan bakanlık ve genel müdürlüklerle bilgi paylaşımında bulunuyoruz. Bizim açımızdan emniyet teşkilatı teknolojik olarak gurur duyulacak bir seviyededir.” diye konuştu.
“AFYON’DA CİDDİ BİR
ASAYİŞ SORUNU YOK”
Afyonkarahisar’ın asayişiyle ilgili bilgiler veren İl Emniyet Müdürü Ali Temiz, şehir asayişinin diğer şehirlerle kıyaslandığında normal adi olaylar dışında ciddiyet arz edecek bir durumun olmadığını söyledi. Genellikle alkol kullanımına bağlı normal adli vakaların vuku bulduğunu aktaran Temiz, “Malumdur Afyonkarahisar’da bayanlar bile bıçak taşıyorlar. Bu alışkanlık uzun yıllar öncesinden geliyor. Şehrin hayvancılıktan kalma bir özelliğidir diye düşünülebilir. Ufak tefek kavgaların dışında ciddi bir asayiş sorunumuz yoktur.” şeklinde konuştu.
“UYUŞTURUCU MÜCADELESİ
ARALIKSIZ SÜRDÜRÜLÜYOR”
Afyonkarahisar’ın kavşak noktada bir il olması nedeniyle uyuşturucuyla ilgili mücadelenin aralıksız devam ettiğini dile getiren Temiz şöyle konuştu: “Afyonkarahisar’da göreve başladığımdan beri uyuşturucu ile mücadele anlamında yürütülen operasyonlar sonucu 250’ye yakın tutuklama var. Bu duruma Erenler bölgesinde de rastlıyoruz. Genel olarak kullanıcıdan ziyade birçoğu Afyonkarahisar’ın geçiş noktası olması nedeniyle yakaladıklarımızdır. Terör sıkıntısı olmayan şanslı illerden biriyiz.”
“ERENLER’DE AŞAYİŞ BERKEMAL”
Afyonkarahisar’a ilk geldiğinde Erenler’in sıkça bahsedilmesiyle gözünün korktuğunu belirten Temiz şunları söyledi: “Erenler bölgesi göreve başladıktan sonra sıkça dillendirildi. İlk başta gözümüz korktu. Dolayısıyla buraya öncelik verelim dedik. Valimiz Sayın Gökmen Çiçek ile başkentten bir tanışıklığımız vardı. Sanıyorum benden 4 ay sonra göreve başladı. Erenler Polis Noktası ile ilgili bir proje hazırlanmıştı. Ama çok kötü bir projeydi. Bu projeyi yeniden revize ettik. Daha sonra Vali Bey gelerek göreve başladı. Kendisinin de destek vermesiyle Erenler bölgesine çok güzel bir polis noktası yaptık. Bölgede 40’a yakın noktada kullandığımız kamera sistemini kurduk. Bu sayı daha da artacak. Bu bölge için kendi alanında yetişmiş özel personeller görevlendirmeye çalıştık. Yaz mevsiminde polis noktamızın çevresinde ki kamelyalarda öğrencilerimizin arkadaşlarımızla sohbet edebilirler. Polis noktasına rahatça gelerek sıkıntılarını anlatabilirler. Bu anlamda bir kızımızı görevlendirdik. Sadece sıkıntı olduğunda değil gençlerimiz polis noktamıza her zaman gelerek paylaşımlarda bulunabilirler.”
“HALKTAN DESTEK ALMAYAN HİÇBİR TEŞKİLAT BAŞARILI OLAMAZ”
Emniyet hizmetlerini sunumunda ilgili birimlerin halktan beklentilerinin ne olduğu sorusunu cevaplandıran Temiz şunları kaydetti: “Bizim çocukluğumuzda yer alan toplumda bir polis algısı vardı. Pek çok kişinin ailesinde ya da akrabaları arasında polis tanıdıkları vardır. Polislere yani bizlere uzaydan gelmiş gibi bakmasınlar. Bizlerde bu toplumun bir parçasıyız. İnsanlarımızın dertleriyle dertlenip sevinçleriyle seviniyoruz. Halk bize yardım ederse ancak o zaman başarılı oluruz. Halktan destek almayan hiçbir teşkilat başarılı olamaz. Bize yardım etsinlerki bizde onlara yardım edebilelim. Vatandaşın güvenini kazandığınızda; Dürüst, işini yapan bir kişi olduğunuza kanaat getirildiğinde o güven kendiliğinden oluşuyor. Bu anlamda Erenler Mahallesi’nde ihbar sayısı arttı. Artık insanlarımız bizlere çeşitli olumsuzlukları daha rahat bildiriyorlar. Görünür olup vatandaş bize kendisini yakın hissettikçe, karşılıklı iletişim oldukça diyaloglar güzelleşerek başarıda gelecek. Daha huzurlu daha güzel bir ortam olacak.”
“MESAİ KAVRAMI YOK
POLİSLİK KOLAY DEĞİL”
Polisliğin son derece zor bir meslek olduğunu söyleyen Ali Temiz sözlerine şöyle devam etti: “Polislik mesleğinde herşeyden önce zaman ve mesai mefhumu yoktur. Memur arkadaşlarımızın belli bir çalışma süreleri vardır. Onları mümkün olduğunca rahat çalıştırmaya çalışıyoruz. Ama bazen iş yoğunluğundan 12’şer saate dönmek zorunda kalabiliyoruz. Bu ne demektir? Sosyal hayatın olmaması aile hayatının olmamasıdır. Büyük bir özveri gerektiriyor. Sürekli çalışıyorsunuz. Karşılaştığınız kesimler çoğunlukla sıkıntılı kesimler. İnsan olarak elbette etkileniyorsunuz. Aksi mümkün değildir. Evinize çocuğunuza vakit ayıramıyorsunuz. Bunlar işimizin zor yanlarıdır. Bazen iki veya 3 gün eve gitmediğimiz oluyor. Çalışma şartları zordur.”
“POLİSLİĞİ TERCİH EDECEKLER ÖNCE ZORLUKLARINI KABULLENMELİ”
Okul dönemini de kattığında meslekte 35 yıla ulaştığını ifade eden Temiz, “Meslekte yaklaşık 35. yıla ulaştık. Vatandaşın bir mağduriyetini giderdiğimiz zaman duyduğu minneti yansıttığı bakışları, sevinci, bu sevince ortak olabilmek insana müthiş bir keyif veriyor. Bunlar maddi bir değerle ölçülemez. Yaptığınız işin sonuçlandığını görüp mağdur insanı mutlu ettiğiniz zaman büyük bir mutluluk duyuyorsunuz. Mesleğimizi gençlere seçmelerini tavsiye ediyorum. Ama anlattığım zorlu şartları gerçek anlamda farkında olup kabullenmeleri halinde tavsiye ediyorum. Yani özveri ile çalışabileceklerse, çalışmaktan yılmayacaklarsa, topluma faydalı olmak istiyorlarsa, üniversite öğrenimi görmüş gençlerimize elbette her teşkilatın olduğu gibi Türk Polis Teşkilatının da ihtiyacı vardır. Bunların ışığında gençlerimize polislik mesleğini öneririm.” Profesyonel anlamda futbol oynadığını söyleyen Ali Temiz, polis olmasaydı futbol alanında ilerleyeceğini söyledi. ODTÜ’nün Beden Eğitimi Bölümünde bir yıl hazırlık okuduğunu aktaran Temiz, “Eğer polis olmasaydım herhalde teknik direktörlük ya da futbolculuk alanında ilerlerdim.” dedi.
“MESLEKTE İYİ VE KÖTÜ ANILAR İÇ İÇE”
Ali Temiz, 11 yaşında kaybolan bir kız çocuğunu 18 saat sonra bulup annesine teslim ettiği anısının meslek anıları içerisinde güzel olanlardan biri olduğunu dile getirdi. Bu anıyı unutamadığını benzer pek çok anısı olduğunu söyleyen Temiz, “Ülke olarak pek çok sıkıntıdan, zorluklardan geçtik. Ankara Müdür Yardımcısı iken Güven Parkta patlayan bomba anında oradaydım. İnsanların içine girdiği kötü görüntüleri gördüğümde yıkılıyorsunuz. Unutamadığım çok kötü anılardan biriydi.” diye konuştu.
“POLİSLER ÇOCUKLARININ NASIL BÜYÜDÜĞÜNÜ FARK EDEMEZ”
Ali Temiz, zorlu ve mesai kavramı olmayan çalışma düzeninde evlatlarının ilkokuldan ortaokul bitinceye kadar görmediği ifadesinin abartılı olmayacağını dile getirdi. Temiz, “Allah razı olsun çocuklarımızı eşim büyüttü. Emniyet Teşkilatında ki çoğu kişi için durum böyledir. Mesai kavramı olmadığı için biz hafta sonuda çalışıyoruz. Şube Müdürü görevini yürütürken şubenin bahçesi vardı. Çocuklarım bahçeye gelirdi orada oynardık. Ancak orada görüşebiliyorduk. Allah razı olsun onlarda anlayışlılar. Afyon’da onlara daha çok zaman ayırabiliyorum.” şeklinde konuştu.
“TDV KİTAP KAHVE ERENLER’İN HAVASINI DEĞİŞTİRDİ”
TDV Kitap Kahve’nin Afyonkarahisar’da son derece güzel ve örnek bir mekân oluşturduğunu söyleyen Temiz, “TDV Kitap Kahve’nin mekânı çok güzel. Bir kere Afyon’a yakıştı, açılışında da buradaydım. Dizaynı, mimarisi ve tefrişatına kadar emek sahiplerinden Allah razı olsun. Çok güzel olmuş. Genç arkadaşlarımızda beğeniyorlardır. Erenler bölgesinede böyle bir mekân yakıştı. Ben TDV Kitap Kahve’nin Erenler’in havasını değiştirdiğini düşünüyorum.”
“ÜLKEMİZİN DEĞERİNİ BİLELİM HERKESİN GÖZÜ ÜZERİMİZDE”
Programın son bölümünde gençlere tavsiyelerde bulunan Temiz sözlerini şöyle tamamladı: “Gençlerimize aslında pek çok şey tavsiye etmek isterim. Ülke olarak zor günler yaşıyoruz. Ülkemizin jeopolitik konumundan dolayı zaten bu zorluklar hiç bitmeyecek. Yurt dışında birçok ülkeye gittim. Avrupa’nın birçok ileri, orta seviyede olup gelişmemiş olan ülkelerinide gördüm. Ama ülkemiz hiçbiriyle kıyaslanamayacak kadar çok güzel bir ülkedir. İnsanımız, doğamız ve kültürümüz vardır. Oluşturulmaya çalışılan Avrupa hayranlığı v.b şeylere kesinlikle aldanılmasın. Gerçekten çok güzel bir ülkemiz var. Yurt dışına ilk çıkışım 1992 yılında oldu. Hollanda dönüşü toprağı öptüm. En yakındaki bir lokantaya gidip sulu yemek yemiştim. Hollanda gibi bir ülkede bir hafta boyunca sosyal hayat yoktu. İnsanlar birbirinden uzak ve kopuklar. Sanki yaşamıyorlardı. Akşam saat 18.00-19.00’da hayat bitiyordu. Bizim ülkemiz gerçekten farklı. O yüzdende herkesin gözü bizim üzerimizde. Artık içeride ki hainlerden bahsetmiyorum. Dışarıda ki gelişmiş dediğimiz sömürgeci ülkelerden bahsediyorum. Onun için çok çalışmamız lazımdır. Hangi alanda olursanız olun, hangi işi yaparsanız yapın. Ama en iyisini yapın. Elinizi geliştirin, sürekli okuyun. Tercih ettiğiniz alanda milletinize, devletinize, ülkenize faydalı olun. On yıl sonra bizim oturduğumuz koltuklarda sizler oturacaksınız. Bu ülkenin karar mekanizmalarında yönetici olacaksınız. Ne olur Allah aşkına kendinizi iyi yetiştirin.”
>> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi