ALLAH RAHMET EYLESİN – Kocatepe Gazetesi

Hürriyet Yayınları’ndan çıkan ve 15 Temmuz Şehitleri’ni anlatan “Demokrasi Kahramanları” isimli kitapta, Kahraman Şehit Ömer Halisdemir’in hayat öyküsünü ve şehadetini, Kanal D ve CNNTürk Ankara Temsilcisi Hande Fırat kaleme almış. Akıcı bir üslupla yazılan bölümün sonunda Hande Fırat, “Toprağı bol olsun” yazıvermiş.
Ölümü şehadet makamı ile taçlanan bir Müslüman için, “Toprağı bol olsun” demenin yanlışlığı üzerine konuşmuştuk, Kanal 3’teki Üçü Bir Arada Muhabbet programında, Eren Gökyer ve Türker Göksel ile.
“Toprağı bol olmak”, kültürümüzde gayrimüslimlerin vefatından sonra kullanılan bir deyim. Eski medeniyetlerdeki mezarların toprağının ne kadar çok olursa, ölen kişinin makamının o kadar yüksek olacağına inançtan gelen bir söyleyiş.
Dolayısıyla Müslüman olarak can emanetini teslim eden kişiler için “Toprağı bol olsun” demek, doğru değil. “Allah rahmet eylesin” cümlesini kuruyoruz, bu durumda.
Pekiyi, gayrimüslimler için “Allah rahmet eylesin” denir mi?
Afyonkarahisar Belediyesi Yüntaş Gençlik ve Spor Kulübü oyuncusu ve Venezuela Voleybol Milli Takım Kaptanı Kervin Martin Pinerua Urbina, hayatını kaybetti. Ölüm haberinin teyit edilmesinin ardından “taziye” mesajları da ardı ardına yayınlandı.
Taziye mesajlarında Kervin Martin Pinerua Urbina adına “Allah rahmet eylesin”, “Allah mekanını cennet eylesin” gibi çoğu da ağız alışkanlığından kaynaklı temennilerde bulunuldu.
Fakat bu durum, ağız alışkanlığı da olsa bizi bir yanlışa itiyor.
İslâm dinine göre Hristiyan ve Yahudiler’in Cennet’e giremeyeceği, dolayısıyla onlar için rahmet temennisinin de doğru olmayacağı açıktır.
Dolayısıyla bir gayrimüslime “Allah rahmet eylesin” demek, üzülerek söylüyorum; Dinlerarası Diyalogçuluk’un, hücrelerimize giren ve temizleyemediğimiz kalıntılarıdır.
Dinlerarası Diyalogçuluk’u siyasi ve askeri anlamda silsek de fikri anlamda üstesinden gelmemiz için daha çok çalışmamız gerekiyor.
Ben bu itirazımı dile getirdiğimde, bazı büyüklerim ve dostlarım, “Müslüman değildi ama Allah’a inanıyordu” diyor.
Allah’a inanmak ve Ehl-i Kitap olmak, Cennet’e gitmek için yeterli değil.
Ben bunu kendi bilgilerimle söylemiyorum.
Başta “Cübbeli Ahmet Hoca” olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Cevat Akşit, Mehmet Ali Demirbaş’ın yanı sıra bir elin parmaklarını geçmeyecek alim kişiler, bu yöndeki Ayet ve Hadisler’i naklediyor, kesin hükümleri bildiriyor.
Zaten zikrettiğim alimler dışındaki alimler böylesi konularda görüş beyan etmediği, etse de kafa karışıklığına sebep oldukları içindir ki meseleyi, benim gibi bir zalim gündeme getiriyor.
Bu fakirin bilgisi bu konulara yetmez; ama bilgisi olanı okuyup araştırmayı da bu fakir görev sayar.
Ölüm meselesi ince bir çizgi. Son nefesin ne olduğunu, ne olacağını; kimin son nefesinde nasıl davranacağını ancak ve şüphesiz Allah bilir.
İnsanlar ise ancak “zan” ile hareket edebilir.
Dolayısıyla Afyonkarahisar’da ölen voleybolcunun son nefesinde ne olduğunu Allah bilir; zannımca gayrimüslim olarak öldüğü için, “rahmet” ve “cennet” temennileri yanlıştır.