Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

ALLAH’IN DOSTUNA DOST, DÜŞMANINA DÜŞMAN OLDUNUZ MU?

Muharrem Günay 12 Ağustos 2013 Pazartesi 03:00:00
  Cenâb-ı Hak Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
“Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları velî (sırdaş, dost ve idareci) edinmeyin. Onlar (ancak) birbirlerinin yâr ve yardakçısı (İslâm’ın da düşmanı) dırlar.
Kim onları (ve aynı zihniyette olanları) velî edinirse, o da onlardandır. Şüphesiz Allah (böylece kendilerine ve müslümanlara) zulmeden toplumu doğru yola eriştirmez.” (Maide:51)
“(Ey mü’minler!) Sizin gerçek dost ve yardımcınız ancak Allah ve o’nun Resûlü’dür; bir de (Allah’ın emirlerine) boyun eğerek namazı dosdoğru kılan ve zekât veren mü’minlerdir. (Maide:55)
“Kim Allah’ı, Resûlü’nü ve mü’minleri velî (ve dost) edinirse, işte Allah taraftarı onlardır; mutlaka galip geleceklerdir. (Maide:56)
Bu iki âyet-i kerîmede yüce Allah kendisine inananlara galibiyet vaat ediyor ve üç dost gösteriyor ki bunlar:
1. Allah, 2. Allah’ın Rasûlü, 3. Müminlerdir.
Hz. Ali buyuruyor ki:
“Kimin durumunu kestiremiyorsanız; dinini bilmiyorsanız, onun çevresine bakın. Eğer arkadaşları Allah’ın dinine bağlıysalar, o da Allah’ın dini üzeredir. Şayet arkadaşları Allah’tan başkasının dini üzere iseler, onun Allah’ın dininden nasipsiz olduğunu bilin. Çünkü Resulullah (s.a.v) şöyle derdi: “Allah ve âhiret gününe inanan bir kimse kâfiri kardeş, faciri arkadaş edinmesin. Kim kâfiri kardeş ya da faciri arkadaş edinse, facirdir, kâfirdir.” Hz. Ali(Bihar-ül Envar)
Kişi Dostunun Dini İle Dindardır. (Hz. Muhammed)
Arkadaşın, insan hayatında çok önemli bir yeri vardır. Öyle ki arkadaşı, insanın cennet ya da cehennem ehli olmasına vesile olabilir. Bu bakımdan ahlak sahibi bir Müslüman kiminle arkadaş olduğuna dikkat etmelidir.
“Onlar boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz size. Size selam (barış) olsun. Biz kendini bilmezleri (arkadaş edinmek) istemeyiz, derler.” (Kasas suresi,28/55)
İnanan insan arkadaş seçiminde titizlik göstermeli, Kur’an ahlakını yaşayan insanlarla arkadaşlık etmelidir. Peygamberimiz(sav) “Salih arkadaş yalnızlıktan daha iyidir; yalnızlık da kötü arkadaştan daha iyidir.” (Bihar-ül Envar, c.15, s.51) buyurarak, yalnızlık korkusuyla arkadaş edinmenin yanlışlığına dikkat çeker. Arkadaş Arkadaşını Hayra Götüren Ve Hayra Vesile Olan İnsandır
Ebû Hüreyre (r a )’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v ) şöyle buyurmuştur: “Kişi dostunun dini üzeredir Bu yüzden kişi kimi dost edineceğine iyi baksın ” (Ebû Dâvûd, Edeb: 16)
“Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” “Adam ahbabından bellidir”,
“Üzüm üzüme baka baka kararır”, “Sarı öküzün yanında duran ya huyundan ya tüyünden” gibi atasözleri, “Kişi dostunun dini üzeredir” “Mü’min mü’minin aynasıdır” gibi hadisler, “Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, o onlardandır.”(Mâide suresi/51)
“Mü’minler, mü’minleri bırakıp inkârcıları dost edinmesin.” (Al-i İmran 28),
“Şüphesiz biz şeytanları, iman etmeyenlerin dostları kılmışızdır.” (Araf 27), “Şeytanın hâkimiyeti, sadece onu dost edinenler ve Allah’a ortak koşanlar üzerindedir.” (Nahl 100) ayetleri güzel ahlak ve dost seçiminin önemine dikkat çekmektedirler.
Kur’an, Allah’tan ve İslam ahlakından yüz çevirip, kötülerle bir olmuş kişilerin ahirette söylediği “Ah keşke!” ifadesiyle, yaşadığı büyük panik ve korkuyu tarif eder. Bu insanlar hayatları süresince kendisini uyaranlara kulak vermemiş, “batıla ve tutkulara dalıp gidenlerle, birlikte dalıp gitmiş” (Müddessir Suresi, 45), sapkın arkadaşlarına uyarak yoldan çıkmıştır. Şimdi kendisi gibi dünya hayatında Allah’ın sınırlarını korumayan, büyüklük taslayan insanların tümüyle beraber Allah’ın huzuruna getirilmiştir.
Allah’ın hoşnutluğunu kazanmanın yolları açık iken, arkadaşlarının etkisinde kalarak kendisine tanınan fırsatı kaçırmış olmanın verdiği pişmanlık gittikçe artar. Öyle ki ellerini ısırır, içini yakan dönüşü olmayan pişmanlık sözlerine yansır:”O gün, zulmeden, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: “Ah keşke, elçiyle birlikte bir yol edinmiş olsaydım, Vah yazıklar bana, ne olurdu da filanı dost edinmeseydim. Ç��nkü o, gerçekten bana geldikten sonra beni zikirden (Kur’an’dan) saptırmış oldu. Şeytan da insanı ‘yapayalnız ve yardımsız” bırakandır.” (Furkan, 27-28-29)
Allah’ın kitabından ve Sevgili Peygamberimizin ahlakından uzaklaşmak münafıklık alametlerindendir. Bu konuda Nisa suresinde şöyle buyrulur:
“Onlara: Allah’ın indirdiğine (Kitab’a) ve Resûl’e gelin (onlara başvuralım), denildiği zaman, münafıkların senden iyice uzaklaştıklarını görürsün.” (4/Nisa,61)
Allah’ın hoşnutluğunu kazanmanın yolları açık iken, arkadaşlarının etkisinde kalarak kendisine tanınan fırsatı kaçırmış olmanın verdiği pişmanlık gittikçe artar. Öyle ki ellerini ısırır, içini yakan dönüşü olmayan pişmanlık sözlerine yansır:”O gün, zulmeden, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: “Ah keşke, elçiyle birlikte bir yol edinmiş olsaydım, Vah yazıklar bana, ne olurdu da filanı dost edinmeseydim. Çünkü o, gerçekten bana geldikten sonra beni zikirden (Kur’an’dan) saptırmış
“Kötü insanlardan birisi de, şerrinden dolayı insanların kendisinden sakındığı kimsedir. (Mâlik Muvatta)
Bir Müslüman kiminle arkadaş olacağına dikkat etmelidir. Arkadaş seçiminde özellikle namaz kılan insanları seçmelidir. Namaz kılmayan insanlarla yapılan dostluk, namaz kılan insana zarar verebilir Allah korusun namazın terkine vesile olabilir
ALLAH’IN DOSTUNA DOST,
DÜŞMANINA DÜŞMAN OLDUNUZ MU?
Rivayete göre, Allah Teâlâ Hz, Musa’ya şöyle vahyetmiştir:
– Ey Musa! Benim için hangi ameli yaptın?
– Ya rabbî! Senin için namaz kıldım, oruç tuttum, zekât verdim.
– Namaz senin için delildir. Oruç senin için koruyucu bir kalkandır. Sadaka senin için gölgedir. Zekât senin için nûrdur. O halde bütün bunlar senindir. Benim için hangi ameli yaptın?
– Ya rabbî! Sadece senin için olan bir ameli bana öğret.
– Ya Musa! Acaba benim bir dostuma hiç dost oldun mu? Acaba benim yolumda hiçbir düşmana düşman oldun mu?
Bunun üzerine Hz. Musa bildi ki, amellerin en faziletlisi Allah için sevmek ve Allah için buğz etmektir.
İşin özü istediğin kadar namaz kıl, oruç tut, zekat ver, islâmi içerikli nutuklar at, Allah’ın gazap ettiği ve dalalettedirler dediği Yahudi ve Hıristiyanlarla dost olduğun onlardan emir ve icazet aldığın müddetçe bunların hepsi boştur.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER