Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Aman dikkat – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 26 Eylül 2011 Pazartesi 03:00:00
  Geçtiğimiz cuma günü Afyonkarahisar’da meydana gelen hırsızlık olayı duyan herkesle birlikte bizde de büyük şaşkınlık yarattı. Satıcı olarak girdikleri evdeki genç kadını hipnotize ettikleri iddia edilen iki kadın, ev sahibinin kolundaki altınları çalıp kayıplara karıştı. Ali İhsan Paşa Mahallesi Cengiz Topel caddesi üzerinde meydana gelen olayda yaklaşık 8 bin TL değerindeki altın bilezik ve takı eşyasının çalındığı, olayın ev sahibi hipnotize edilerek gerçekleştirildiği tahmin edildiği belirtiliyor.
Buna benzer bir olay geçtiğimiz yıllarda şehrimizde yine yaşanmıştı. Daha önce belirlenemeyen bir ortamda hipnotize edilmek üzere bilinçaltına şifre kelime yerleştirilen hemşehrimiz cep telefonunden kendisine o kelime söylendiğinde hipnotize olmuştu. Bilmediği kişilerce, telefonda hipnotize edilen bu hemşehrimiz saatlerce yaptığı telefon konuşması sonrasında banka hesabındaki paraları tanımadığı şahıslara aktarmış, üzerindeki gayrimenkulleri satmak için evde tapularını ararken ailesi tarafından büyük çabalarla normale döndürülebilmişti. Olayın faillerini bulmak imkansızdı.
Hırsızlık usullerine yeni eklenen hipnotize usulünü artık daha fazla duyuyoruz. İnsanların tanımadığı insanlarla temasa geçtiğinde eskisine göre bir kez daha dikkatli olmaları gerekiyor. Allah yolsuza, uğursuza çattırmasın…
Bu olay sonrasında daha önce okuduğumuz hırsızlık çeşitleri konulu yazıyı hatırladık. Kesip sakladığımız kupürü bugün sizlere aktarmak istedik. İşte uzmanından hırsızlık çeşitleri:
VAYBABAMCILIK: Hırsız, kalabalık içinde gözüne kestirdiği kişiye çarpar. Sarılıp özür dilerken, çarptığı kişinin iç cebinden cüzdanını çeker. Bu hırsızlık türü, genellikle insanların çok yoğun olduğu yerlerde yapılır.
MUSLUKÇULUK: Abdest almak için askıya asılan ceket ve pardesülerin ceplerinden para çalınması ya da ceketin başka bir ceketle değiştirilmesidir.
SÖĞÜŞÇÜLÜK: Kadın veya erkek bulmak vaadiyle, ilişki vaadiyle belirli yerlere götürülen kişilerin soyulmasıdır.
FALCILIK: Çeşitli bahanelerle evinize gelen kadınların, falınıza bakmak istemesiyle başlar. Daha iyi bakmak için mücevherlerinizi kullanmak isterler ve özellikle altın çalarlar.
YANKESİCİLİK: Otobüs, otogar, pazar yeri gibi kalabalıkta, ceplerinizden veya çantanızdan para çalınmasıdır. Yankesicilik, en çok görülen hırsızlık türlerinden birisidir. Yankesici hırsızlar çok kalabalık ortamları tercih ederler.
KESKİNCİLİK: Kalabalık yerlerde ceplerin jiletle kesilip cüzdan ve para alınmasıdır. Bu tür hırsızlıklar genellikle toplu taşıma araçlarında, araç içinin çok kalabalık olduğu durumlarda görülür.
TAVCILIK: Şahısların çeşitli usullerle ikna edilerek ellerinde bulunan para veya değerli eşyaların alınması olayıdır. Dolandırıcı, genellikle yurt dışından geldiğini, ibadet yerlerini görmek istediğini söyler. Görünüşte dindardır. Sonra parasız kaldığını anlatıp, sahte altınları kurbanına satar. Tavcılık türü hırsızlıklarda genellikle karşılıklı bir alışveriş söz konusudur.
DIZDIZCILIK: Sahte kağıt paralarla yapılan, bir nevi kalpazanlık olan dolandırıcılıktır.
TIRNAKÇILIK: Genellikle turist rolü yapanların, para bozdurmak bahanesiyle girdikleri dükkanların kasasından veya tezgah üzerine çıkarılan para veya altınların içinden bir miktar çalmaları veya para sayma bahanesiyle, saydıkları paralardan el çabukluğu ile bir miktarını çalmalarına denir.
PAPELCİLİK: Üç adet iskambil kağıdı ile gerçekleştirilir. Kartlardan ikisi boş, biri doludur. Tuzağa çekilen kişiye dolu kağıdı bulması için para koyması teklif edilir. Ama dolu kart oyuna sokulmaz. Sokulduğunda ise oyunu tertip eden şahsın arkadaşlarından birisi para kazanmış gibi tezgah kurulur.
KALDIRIMCILIK: Mağazalarda alışveriş yapanların çantalarını tezgah üzerinden, soyunma kabininden çalıp kaçarlar.
DEFİNECİLİK: Kazıdan çıktığı iddia edilen ve bir ucuna bir miktar altın yapıştırılan heykel, kurbana kıymetli tarihi eser gibi satılır. Yapılan bir kazıdan çıktığı iddia edilen ve bir ucuna bir miktar altın yapıştırılan heykel, tuzağa çekilen şahsa pazarlanmak istenir. İnandırıcı olması için de daha önce yapıştırılan altından bir miktar kazınarak şahsa verilir.
ZARFÇILIK: Genellikle taşradan gelenlere oynanan bu oyun, iki kişi gerektirir. Biri, yolda yürürken içi para doluymuş gibi görünen bir zarfı ‘düşürür’. Kurban, zarfı alırsa ikinci dolandırıcı da ortaya çıkar ve para kaybettiğini söyler. İkisi birden kurbanı suçlayıp, üstünü ararken, ceplerini boşaltırlar ve cebindeki paraları alarak kaçarlar. Diğer bir zarfçılık türü hırsızlıkta da hayır yapacağını söyleyerek zarf içerisinde bulunan bir miktar parayı gösteren hırsızlar, mağdurun paralarını alarak ortadan kaybolurlar.
PİSLİKÇİLİK: Pislikçi diye tabir edilen hırsızlar, genelde kurbanlarını camiye gelmiş yaşlı şahıslardan seçerler. Pislikçiler, ağızlarına aldıkları sarı leblebiyi iyice çiğnedikten sonra gözüne kestirdiği kurbanının kıyafetine çaktırmadan sürerler. Daha sonra kurbana yaklaşarak üzerinde pislik olduğunu söylerler ve onun temizlemesine yardımcı olurlar. Pisliği silmeye başladığında ise çaktırmadan şahsın da dalgınlığından istifade ederek cebinde bulunan cüzdan ya da paralarını çalarlar.
MANİTACILIK: Bu hırsızlık türü zarfçılığa benzer. En az iki kişiyle icra edilir. Bu kişiler tarafından yere bırakılan şişkince bir zarf, yoldan geçen bir şahıs tarafından bulunup, içindeki paraların görülmesinden sonra olayı tezgahlayan şahıs ortaya çıkarak, bunu gördüğünü söyler ve parayı paylaşmayı teklif eder. Anlaşamayıp, karşılıklı konuşmaları sürerken ortaya üçüncü şahıs çıkar ve her iki şahsı sükunete davet edip tenha bir yere çeker. Bu arada bahse konu zarf yankesicilerin el çabukluğuyla değiştirilir. Daha sonra bu şahıstan yüklüce ortaklık parası tahsil eden manitacı hırsızlar çabucak ortadan kayboluverirler.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER