Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Araçlar şehirleri istila etti – Kocatepe Gazetesi

Bu haberin fotoğrafı yok
Araçlar şehirleri istila etti

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Mühendislik
Fakültesi İnşaat Bölümü Ulaştırma Ana Bilim Dalı Başkanı, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Güvenli Trafik Projesi Koordinatörü, Prof. Dr. Hüseyin Akbulut, araçların kentleri istila ettiğini söyledi. Akbulut, araç ve yol artışı devam ederse şehirlerin insanlar için
yaşanabilecek alanlar olmaktan çıkacağını dile getirdi

Taşımacılıkta kullanılan kamyonla taşımacılık sisteminin Türkiye için sürdürülebilir bir sistem olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Akbulut, sadece enerji, petrol açısından bakıldığı zaman bile ulaştırma sisteminin sürdürülebilir ve kabul edilebilir bir yöntem olmadığını belirtti.
TAŞIMACILIK SİSTEMİ DEĞİŞMELİ
Akbulut, “Ekonomik açıdan sürdürülebilir değil, yol bakımından sürdürülebilir değil, kazalar açısından sürdürülebilir değil. Nerden bakarsanız bakın Türkiye’deki ulaşım sistemi sürdürülebilir bir sistem değildir. Yük ve yolcu taşımacılığını yüzde 90’na yakın bir oranda karayolu taşımacılığı ile ulaşım sorununu çözmeye çalışan hiçbir gelişmiş ülke yok. Türkiye petrol üretimi açısından zengin bir ülke olmadığı için yoğun petrole bağımlı bu taşımacılık sistemi değiştirilerek deniz ve demiryolu ağırlıklı bir taşımacılık sistemine geçilmelidir” dedi.
TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI KOLAY
BİNİLEBİLİR VE İNİLEBİLİR OLMALI
Türkiye’de Afyonkarahisar ile birlikte birçok ilde uygulanan toplu taşıma araçlarının şehir içi ulaşım için uygun olmadığını belirten Akbulut, altı bagajlı olan araçların şehir içi ulaşımda kolay binilebilir ve inilebilir olması açısından sıkıntılar taşıdığını söyledi. İnsanların toplu taşıma araçlarını kullanmasının kent içi trafiğin çözüm noktasında en önemli etken olduğunu dile getiren Prof. Dr. Hüseyin Akbulut, “Toplum taşıma araçlarının modernize edilmesi ve kolay binilebilir veya inilebilir hale getirilmeli. Bunun yanında araçların zamana riayet etmesi, zamanında duraklarda bulunması sağlanarak insanları toplu ulaşım araçlarına çekebilirsiniz. Aksi takdirde bunları yerine getirmezseniz, sistem insanları bireysel araçları kullanmaya yöneltiyor. Bu durumda da trafik ve ulaşım sorunu kentlerin çözülemeyen bir düğümü olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.
ARAÇLAR ŞEHİRLERİ İSTİLA ETTİ
Gelişen teknoloji ve araç üretimindeki artışa bağlı olarak sürekli yolların genişletildiğini ve yenilendiğini belirten Akbulut, duble yolların kazaları azaltmadığını sadece kazaların şeklini değiştirdiğini hatırlattı. Yaz ayları ile birlikte şehirlerarası yollarda yaşanacak yoğunluğa bağlı olarak kazalarda artış olacağını ifade eden Prof. Dr. Akbulut, şöyle konuştu:
“Mevcut sistemde araç arttırmak veya yolları çoğaltmak hiçbir zaman çözüm getirmeyecektir. Yol genişletme çalışmaları ile bir süre sonra tüm şehir yol olarak karşımıza çıkacaktır. Zaten araçlar şehirlerimizi istila etmiş durumda. Sanki araçlar, yollar ve şehirler insanlar için değil, araçlar içinmiş gibi bir durum almış. Dolayısıyla insanlar için, insanların daha rahat hareket edebileceği sistemin acil olarak kurulması gerekiyor. Aksi takdirde bu gidişat, sürdürülebilir bir gidişat değildir. Trafik güvenliği, otopark sorunu açısından sürdürülebilir değildir. Şu anda şehirlerde aracınızı koyabileceğiniz bir yer bulmanız mümkün değil. Kaldırımlar bile arabalarla dolu. Bu artarak devam ettiğine göre, bunun artık sürdürülebilir hali kalmamıştır. Dolayısıyla insanların araçlarından vazgeçip, toplu taşıma araçlarını kullanması gerekiyor. Dünyanın geldiği nokta budur.”
DUBLE YOLLAR KAZALARI AZALTMADI
Akbulut, “Duble yollar yapılmaya başlandıktan sonra kaza oranlarında bir azalma olmadı. Değişiklik sadece kazanın şeklinde oldu. Önceden kafa kafaya olan çarpışmalardan dolayı ölüm ve yaralanmalar meydana geliyordu. Şimdi bölünmüş yollarda ise ya yoldan çıkıyor, ya da öndeki arabaya arkadan çarpma şeklinde kazalar oluşuyor. Yani kazalar yoldan değil, trafik kurallarına uyma veya uymama davranışından meydana geliyor. Dolayısıyla bizim insan unsuruna yoğunlaşmamız gerekiyor. İnsan davranışını yönetmemiz, onu koordine etmemiz gerekiyor. Bunu başaramadığımız sürece, yolu iyileştirmemiz kaza oranını düşürmüyor, aksine kazanın sadece şeklini değiştiriyor, kazalardaki ölüm ve yaralanma oranına hiçbir değişiklikte bulunmuyor” dedi. (Kocatepe Haber Merkezi)