Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ATATÜRK – CUMHURİYET VE HALK OZANLARI

Bu haberin fotoğrafı yok

Yüce Milletimiz, Büyük Atatürk’ün önderliğinde kurulmuş olan Cumhuriyetimizi benimsemiş ve yeni sistemle birlikte gelen yeni düzene de hemen intibak etmiştir.
Çünkü Cumhuriyet, Türk Milletine yaraşan bir yönetim sistemidir. Çünkü binlerce yıllık tarihimiz içerisinde Milletimiz, daima kendi kendini yönetmiş; daima hür yaşamıştır.
Milletini çok iyi tanıyan Atatürk, millî mücadeleyi zaferle tamamladıktan sonra Cumhuriyetin ilânını gerçekleştirmiş ve bu düzeni, Türk gençliğine armağan etmiştir.
Atatürk inkılâplarının kolaylıkla gerçekleşmediği, bilhassa aydın kesiminden muhalefetin bulunulduğu görülmüştür. Fakat sadece vatandaşlarımız ve bilhassa köylerde yaşayan insanlarımız, yürekten sevdikleri ve inandıkları Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerini, ilkelerini ve inkılâplarını da seve seve benimsemişlerdir. Halkın düşünen beyni, konuşan dili, sesi, nefesi olan halk ozanları, ortaya koydukları deyişlerle halkın duygularını ve düşüncelerini dile getirmişler ve böylelikle söz konusu ilke ve inkılâpların kolaylıkla benimsenip yaygınlaşmasına da katkıda bulunmuşlardır.
Bilindiği gibi, Atatürk ilke ve inkılâplarına karşı çıkanlar arasında her sınıf ve zümreden insanlar vardır. Örneğin hilâfetin kaldırılması konusunda, Ata’nın karşısına geçenler arasında, en yakın arkadaşları da bulunmaktadır. Keza bazı din adamları da yeniliklere karşı çıkmışlardır. Fakat yenilikleri destekleyen din adamlarımız da olmuştur. Bunlardan birisi Afyonkarahisarlı Felahi Hoca (1)’dır. Bu değerli din adamının pırıl pırıl Türkçe’yle ama sade bir deyişle kaleme aldığı “Atatürk ve Cumhuriyet” şiirini sunmak isterim:
İstiklâl savaşında / Atatürk’ün peşinde
Bu zafer güreşinde / Atatürk’e borçluyuz.

Göğsümüzü kabarttı / Türk’ün şerefi arttı
Yüzümüzü ağarttı / Atatürk’e borçluyuz.

Aldık istiklâlimiz / Çünkü kendi malımız
Parlak istikbalimiz / Atatürk’e borçluyuz.

Sözümde yok yalanım / Sadakat dolu kanım
Yolunda feda canım / Atatürk’e borçluyuz.

Cumhuriyet gözümüz / Atatürk’tür özümüz
Daim budur sözümüz / Atatürk’e borçluyuz.

Dış ve iç işlerinde / Gidiyor mihverinde
Vatanın her yerinde / Atatürk’e borçluyuz.

Okulları açtı bize / İrfanı saçtı bize
Söylerim bunu size / Atatürk’e borçluyuz.

Atatürk’le birlikte millî mücadeleye katılıp, Büyük Zafer’i görüp, yaşayanların O’nu ne büyük bir tutkuyla sevdikleri bilinen gerçektir. Ata’yı görmeden, O’nun ülkesi ve milleti için neler yaptığını bilmeden saçma sapan dedikodular yaymaya çalışan kişilere itibar edilmemesi gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamasındaki şartları bilmeden veya değerlendirmeden Atatürk’ün aleyhinde yazmak, yayımlamak, konuşmak abesle iştigaldir!. Bunu yapanlara elbette bilimsel yanıtlar vermek mümkündür ama, çoğu ümmi olan halk ozanlarımızın Atatürk ve Cumhuriyet için yazdıkları deyişleri önlerine sürmek suretiyle, gerçeği biraz olsun görmelerine yardımcı olunmalıdır!…
Bu amaçla bugüne değin yazılıp, yayımlanmış olan Cumhuriyet ve Atatürk şiirleri, her yaştan ve seviyeden insanlarımıza iletilmelidir. Bu konudaki bir antoloji Saim Sakaoğlu ve (Alparslan Türkeş’in damadı) Turgut Günay tarafından hazırlanmıştır. Benim 1975 yılında yayımladığım “Âşıkların Diliyle Atatürk” adlı güldesteye de dikkati çekmek isterim. Âşıkların Atatürk ve Cumhuriyet şiirleri çeşitli yayım organlarında yer almıştır ama, bu doğrultuda yayımlanan “Saz Şairlerinin Diliyle Atatürk” ve “Türk İstiklâl Savaşı Destanları” vb.gibi çok sayıda güldesteler de vardır.
Atatürk ve Cumhuriyet konusunda yeni destanların, deyiş ve şiirlerin oluşmasına, Kültür ve Turizm Bakanlığımızla birlikte çeşitli kurum ve kuruluşların da önemli katkıları olmuştur. Öte yandan, TRT radyo ve televizyonlarının, bazı festivallerin ve bilhassa tertiplenen âşıklarla ilgili şölenlerin, hem saz şiirinin ve âşıklık geleneğinin gelişmesine ve hem de Atatürk ve Cumhuriyet ile ilgili yeni şiirlerin yaratılmasına sebep olduklarını burada önemle belirtmek isterim.
Günümüz halk ozanlarının deyişleriyle, Atatürk’ü, O’nun ilkeleriyle inkılâplarını ve Cumhuriyeti nasıl yorumladıklarını görmek için, sözünü ettiğimiz güldesteleri incelemek gerekir.
Sanatı ile değil, ama ilginç kişiliğiyle 20.yüzyılın en ünlü ozanı olan Âşık Veysel (Şatıroğlu) de Atatürk’e yürekten bağlıdır;

“Kitaplar yazılmış nasihat dolu
Birlikte güçlenir gençliğin kolu
Gençliğe emanet Atatürk yolu
Hepimiz bu yurdun evlatlarıyız.”

1931 yılında zamanın Sivas Milli Eğitim olan Müdürü Ahmet Kutsi Tecer’in Sivas’ta tertiplediği Âşıklar Bayramı’nda keşfedilen Veysel, sonraları köy köy, kasaba kasaba dolaşarak, Atatürk ilke ve inkılâplarını övmüş ve cumhuriyetimizin temel ilkelerinin yayılmasına katkıda bulunmuştur. Ölümünden sonra, Atatürk için de en içten deyişleri söyleyen Âşık Veysel’dir. Veysel; Büyük Önder’in ilke ve inkılâpları, gençliğe emanet ettiğini hatırlatıyor ve Ata’nın vefatından dolayı üzüntüsünü şöyle ifade ediyor:

“Atatürk’ün eserleri
Söylenecek bundan geri
Bütün dünyanın her yeri
Ah çekti vatan ağladı.”

Bu yazının amacı, halk ozanlarımızın, cumhuriyet tarihimizdeki işlevlerini belirtmek, onların toplum üzerindeki etkilerine işaret etmektir,
Binlerce yıllık tarihimizde, ozanın yeri ve önemi büyük olmuştur. Hakan’ın yanında sazıyla sefere giden, askere moral ve güç veren ozanlarımız, bugün de ne kadar sahip olunurlarsa olsunlar, eşsiz sanatlarını icra etmektedir. Âşıklık geleneğimiz devam etmekte olup, sonsuza kadar yaşayacaktır.