Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
İrfan Ünver NASRATTINOĞLU

AVRUPA FUTBOL ŞAMPİYONASI VE TRANSFERLER

Üç maçta 9 gol yiyerek, veda ettiğimiz Avrupa futbol şampiyonasında finale yaklaşılırken, aklıma takılan kimi konulara kısa kısa değinmek isterim…

*Derme çatma milli takım oluşturulmaz. Yani Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde ve takımlarında top koşturan bir sürü futbolcunun arasına 2-3 tane de Türkiye liglerinden takviye yapılıp sahaya süreceğiniz takım, arzu ettiğiniz başarıya ulaşamaz. Çünkü, takımı oluşturan futbolcuların, futbol hayatlarında da, özel hayatlarında da birarada bulunmaları gerekir.

*Süper ligde yer alan takımlara baktığımızda, kadrolarının yabancı futbolcularla dolu olduğunu görüyoruz. O kadar ki, geçtiğimiz sezonda, Galatasaray bir maçta, tam 11 yabancı futbolcu ile sahaya çıktı. Şampiyon BJK da her maçta 10-11 yabancı futbolcu oynatarak şampiyon oldu. Ne hazindir ki, şampiyon takımdan milli takımın geniş kadrosuna sol bek Rıdvan Yılmaz, ve Dorukhan davet edildiler. Rıdvan, olsa olsa, ümit takımında yer alabilir. Dorukhan ise, sezon boyunca doğru dürüst futbol oynamamıştır. Dolayısiyle, Rıdvan ve Dorukhan’ın yer alacağı bir milli kadrodan başarı beklenebilir mi?…Galatasaray’ın yedek futbolcusu Taylan, oynadığı milli maçlarda ne yaptı Allah aşkına?…Öyleyse, Millî Takımın teknik direktörü, artık köşesine çekilmelidir!…

*Avrupa’nın hemen her ülkesinin milli takımlarında Türk-İslâm kökenli futbolcular vardır. Avrupa futbol takımları, bunların ülkelerine giderek maçlarını izliyor ve geleceğinden ümitvar oldukları futbolcuları transfer ediyorlar. Bununla da yetinmeyip, o futbolcuya pasaport vererek, gerektiğinde milli takımlarında da oynatıyorlar. Bizim üç büyükler ise, yıllar sonra o futbolcuları büyük paralarla transfer ediyorlar…Halbuki, her takım üçer kişilik ekipler kurarak, çeşitli ülkelerin lig maçlarını izlemeli ve yetenekli futbolcuları ilk önce, Türkiye’ye getirmeli, sonra da bunların Avrupa’ya transferlerini sağlayarak para kazanmalıdırlar.

*Milli futbol takımımızın üç maçta 9 gol yiyerek, daha başında Avrupa şampiyonasından elenmesinin nedeni, takımlarımızda, yabancı futbolculara anormal sayıda yer verilmekte oluşudur. Böyle olduğu için, futbolcu yetişmiyor ve derme çatma kadrolar oluşturularak milli takım diye sahaya sürülüyor, sonuç da fiyasko oluyor!… Bu nedenle artık bu saçmalığa bir son verilmeli. Bir takım en çok 5 yabancı futbolcu transfer edebilmelidir.

*Türk futbolunun üç büyüğü olan BJK, FB. Ve GS, eskiden kendi aralarında bir centilmenlik anlaşması yaparlardı. Bu anlaşmaya göre, birinin talip olduğu bir futbolcuya, diğeri talip olmazdı. Oysa şimdi, birbirlerinin talip olduklarına, birkaç kulüp birden talip oluyor. Örneğin uzun zamandır BJK’ın transfer listesinde olan Diego Costa’ya FB de talip olmuştur. Böyle olunca, futbolcuya ödenebilecek ücret, iki katına çıkıyor…Örneğin Alanyaspor’da başarılı bir sezon geçiren Salih Uçan, aylar önce BJK ile anlaştığı ve Salih “Ben BJK ile anlaştım” demesine rağmen FB ve GS kulüpleri bu futbolcuya transfer teklifi yapıyorlar!…

*Bir önemli husus da şudur: FB’li dostlarım beni bağışlasınlar. Büyük FB’mizin mali durumu her zaman öteki kulüplerden daha iyi olmuştur. Çünkü FB’li zenginler, FB’ye desteklerini esirgememişlerdir. BJK’ta öne çıkan hangi futbolcular varsa FB kesenin ağzını açarak transfer etmiştir. Son örnek BJK defansının temel direkleri olan Gökhan Gönül ve Caner Erkin, BJK’tan arzu ettikleri ücreti alamayacaklarını anlayınca FB’ye geçmişlerdir. Oysa FB’nin ikisine de ihtiyacı yoktu. Geçmişte Şenol ve Birol ikilisi, Tümer Metin aynı taktiklerle BJK’dan alınmışlardı. FB’miz diğer kulüplerimizden de anlamsız transferler yaparak, kulüplerimizi zayıf düşürmüştür.

*Bir başka beni üzen transfer de, bir kulübümüze kazık atarak, hatta hakaretler yağdırarak ülkenize dönmüş olan futbolcular, diğer kulüplerimiz tarafından transfer edilmektedir. Bu da olmamalıdır. Ben bir BJK’lı olarak, FB veya GS kulüplerimizden kovulmuş olan bir futbolcunun BJK’a alınmasına karşıyım!…BJK’ın Lens’i, G.S.’ın Babel’i alması yanlıştır..

*Çok önemli bir konu ise, teknik direktör transferleridir. Bana göre teknik direktörle yapılacak anlaşma 1 yıllık olmalıdır. Bir yılın sonunda iki tarafında memnun olmaları halinde süre uzatılabilir. Oysa 2-3 yıllık anlaşmalar sonunda, hocalığından memnun olmayanlarla yollar ayrılıyor, ama kulüplerimiz yol verdikleri teknik direktörlere çuval çuval para ödüyorlar! Örneğin, Şenol Güneş’ten sonra Avdullah Avcı ile anlaşan BJK kulübü, bu teknik direktörden memnun olmayınca mukavelenin feshine gidilmiştir ama Avcı, daha sonra kendisine iş bulmuş olmasına rağmen, BJK’tan külliyetli miktarda tazminat almaktadır!..Üç büyük kulübümüz bugüne kadar, bu konuda büyük zarara uğramışlardır.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER