AYRIŞMA

*26 Ağustos 1071 de bizim,
*23 Nisan 1920,
*30 Ağustos 1922,
*29 Ekim 1923 de,
*29 Mayıs 1453 de bizim,
*6 Ekim 1923 de.
*Alparsla ‘da bizim,
*Fatih Sultan Mehmet de
*Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK de
Ne birinden vazgeçeriz,
ne ötekinden.
Türk’ün ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihini zenginleştirmek, geçmişiyle barışık tutmak hepimizin görevidir.
Birisinden vazgeçtiğiniz an, bu millet de sizden vazgeçer.

Her yıl Büyük Taarruz haftasında Cumhuriyetin kazanıldığı topraklarda Zafer etkinliklerin içinde olmaya, Şuhut’tan başlayan Zafer Yürüyüşüne katılmaya özen gösteririm. Ancak bu yıl şehir dışından takip edebildim. Bu da bana ilimizdeki etkinliklerin ne kadar dikkat çektiğini görme fırsatı verdi.
Başta Muzaffer Dilek olmak üzere ilimizde görev yapan tüm valilerimiz Frig Vadisi projesine destek oldu, katkı sundu. Ancak hala görevde olan Gökmen Çiçek’in katkıları çok fazla oldu. Bu dönemde çok ciddi yol alındı. Hele hele Emre Gölü’nde yapılan Frigya Balon Festivali’nin Zafer haftası etkinlikleri içinde olması ilimizin tanıtımı için gerçek bir görsel şölendi. Katkısı olan herkesi kutlarım.
Bu yıl üçüncüsü yapılan “Ethem Tem Fotograf Yarışması” da dikkat çeken etkinliklerdendi.
Her yıl yapılan Zafer Haftası etkinliklerinin Cumhuriyet tarihimizin öğretilmesi ve ilimizin tanıtımı açısından daha iyi değerlendirilmesi gerektiği muhakkak. Bunun için öncelikli olarak, bu işin başında “Cumhuriyetin Kazanıldığı topraklarda” yaşadığının farkında olan kişilerin olması şart.
Mesela bu hafta boyunca Anıtpark alanında arabesk ve pop şarkılar çalmak yerine Zafer coşkusunu canlandıran marşlarımızı çalmakla başlayabiliriz.
Mesela, insanların Zafer Yürüyüşüne katılımını artırmak için ilk yıllarda olduğu gibi Kocatepe’nin o muhteşem coğrafyasında, gündoğumunu seyrederken ülke basınının dikkatini buraya çekecek konserler düzenlenebilir.
***
Zafer haftası nedeniyle sosyal medyada ve gruplarda yaptığım paylaşımların bir kısmına Malazgirt Savaşı ve Alparslan’ı ön plana alan adeta “misilleme tarzında” geri dönüşler aldım. Aynı tarihlere denk gelen iki büyük zaferin birisini öne çıkartıp diğerini yok sayanlar oldu. Kocatepe diyenlerle, Malazgirt diyenler ayrıştı. Ve bir kez daha gördüm ki, 19 yıllık AKP iktidarının bizlere getirdiği en büyük kötülüklerden birisi “AYRIŞMA” oldu. Halkımız her konuda hemen ikiye bölünebiliyor. İktidar sahipleri Kocatepe’yi Kurtuluş savaşını görmezden gelip bütün güçleriyle Anadolu’daki Türk varlığının başlangıcı sayılan Malazgirt’e ve burada yapılan törenlere katılınca arkasındaki kitle de maalesef bu saçma trende uymak zorunda hissediyor. Geçen yıl sosyal medyada yaptığım paylaşımı sizlerin dikkatine sunuyorum.
Hep birlikte daha iyisini başarabiliriz.
Son Söz; “Birlik olmadan, dirlik olmaz” Atasözü