Halkımız; her renge bir anlam verir. Kara üzüntü yoksunluktur. Sarı erginlik hoşluktur. Mavi kıskançlıktır. Alıp götürücüdür. Kırmızı yakıcı, ateştir.
Zamana, zemine göre renkler yerini alır. Yeşil zemin bahar müjdeleyicisidir. Sevinçle karşılanır. Gökyüzü berraklaşır. Esinti hafifler. Gönüller açılır. Yükseklere çıkmak isteriz.
Çok değil altmış yıl öncesi, Afyon’da ilkbaharın gelişi Hıdırlık’ta, fidanlar altında ailecek kutlanırdı. Badem ağaçları, yeşil çağala verir. Çocuklar sevinirdi.
Dişinin ezmediğini annesine verir, dilimletir. Gölleler kaynatılırdı, çoğumuz kaynamış buğdayın vitamin deposu olduğunu bilmez.
Hıdırlık’ta çeşit çeşit doğal ilaç çiçekler, papatya, hanımeli, ayşekadın yetişir. Keklikler şarkı söyler. Arılar vızıldar. Tavşanlar zıplayarak koşar, kaplumbağa yavaşça yaklaşır. Bütün bunlar unutuldu.
İsteriz ki Hıdırlık (Keltepe) Zafer Tepesi verim sağlasın, oluç, Döngel, Badem, Kestane, Ceviz versin Frigya’yı gezerken, döngel yanında renk renk çeşitli meyveler gördüm. Yayılan dev gibi inekler memesini sıksan bir testi süt çıkardı. Onlar bize baktı. Biz onlara.
Valimiz yeşillik uyarısı çok faydalıdır. Ünlü seyyahımız, Evliya Çelebi (Afyon) Karahisar ağaçta, yeşillikten görülmüyordu diye yazmış. Sandıklı’nın meşe ağaçlarını sobalarda yaktık.
Niçin yeşillenmesin, hem etrafımız hem bedenimiz yeşillensin. Koronayla mücadele için yeşil sebze yiyelim.
Gecek Kaplıcası, Erdal Akar başkanlığında çam dikilerek yeşilliğe başlanmıştı. Her yıl yüzlerce fidan diken Ali Çiloğlu örnek olsun.
Eski Arap deresi denilen yer, aslında adı Mollaoğlu deresi idi. Sultan Divani vakfıdır. Arap ismini bekçi zencilerden alır.
Galip Leblebicioğlu
BAK YEŞİL YEŞİL
YAZARLAR
TÜMÜ