Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

BEŞ ŞEYİN KIYMETİNİ BİL! – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 13 Mart 2018 Salı 13:42:55
 

Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de kısa fakat anlamı oldukça derin bir sure vardır. Bu sure, insanı ebedî hüsrandan kurtarıp bitmez tükenmez nimetlere ulaştıracak yolları özlü bir şekilde ortaya koyan Asr Suresi’dir.
Asr Suresi, bizlere hayat veren beş önemli gerçeği öğretmektedir. Bu beş hakikatin birincisi zaman bilincidir.  İnsan, zamanla sınırlı bir varlıktır. Cenâb-ı Hakk, surenin hemen başında  
“1-2. Asra (zamana) yemin olsun ki muhakkak insan kesin bir ziyan içindedir. 3. Ancak iman edip de sâlih (Allah rızası için sevaplı) amel (ve hareket)lerde bulunanlar, hem de birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler hariçtir (onlar ziyandan kurtulmuşlardır)” buyurmaktadır.
Resulullah’ın ashabı bu sureye o kadar önem verirlerdi ki iki kişi karşılaştıkları zaman biri diğerine bu sûreyi okumadan, sonra da biri diğerine selam vermeden birbirlerinden asla ayrılmazlardı. Hakkı tavsiyede iyiyi, doğruyu ve tevhidi; sabrı tavsiyede ise ibadetlere devamı, nefse uymamayı ve ilâhî imtihanlara katlanmayı tavsiye vardır. İmam Şâfiî şöyle der: “Kur’an’da başka hiçbir sûre nâzil olmasaydı, şu kısacık sûre bile insanların dünya ve âhiret saadetini temine yeterdi.”
Zamanın Kıymetini Bil
Yüce Allah (c.c.) bu surede “Asra/zamana yemin olsun ki, insan gerçekten ziyandadır.” buyurmuştur. Zamanı insana şahit tutmuştur. Çünkü insana verilmiş en büyük nimetlerden biri de zamandır. Zaman hem dünyamızı hem de ahretimizi kazanmamız için bizlere emanet edilen en kıymetli hazinedir. Bu emaneti hoyratça tüketmek, şuursuz ve sorumsuzca bir ömür geçirmek mümine asla yakışmaz.  Nasıl ki oktan çıkan yay, ağızdan çıkan söz geri gelmiyorsa geçen zaman da geri gelmez. Resulullah Efendimizin  “Beş şeyden önce beş şeyin kıymetini bil! 1-İhtiyarlıktan önce gençliğin, 2- Hastalıktan önce sağlığın, 3- Meşguliyetten önce boş vaktin, 4- Fakirlikten önce zenginliğin 5- Ölmeden önce hayatın kıymetini bil!” (Ebu Nuaym) Dediği konulardan üçü zamanla ilgilidir.
İman Nimetinin Önemini Bil
Asr Suresi’nde bizlere öğretilen ikinci hakikat, iman nimetinin önemidir. Yüce Rabbimiz,  insanlar ziyandadır buyurarak ziyanda olmaktan, hüsrana uğramaktan kurtulmanın ilk şartının iman etmek olduğunu haber vermiştir. Zira imansız geçen bir hayat, zararın en büyüğüdür. İman ise kalbin hayır ve güzelliklere, hak ve hakikate yelken açmasıdır.
Kelime-i şehadeti, kelime-i tevhidi gönülden söyleyen bir mümin, küfre karşı imanın; batıla karşı hakkın; zillete karşı izzetin; zulme karşı adaletin yolunda yürüyeceğine dair kendisine ve Rabbine söz vermiştir. Kötülüklerin değil, iyiliklerin yanında olacağını kabul etmiştir.
Salih Amel İşle
Asr Suresi’nin bizlere öğrettiği üçüncü hakikat, salih amel bilincidir. Rabbimiz,  salih amel işleyin  buyurarak bizi ebedi hüsrandan, imanımızla birlikte salih amellerimizin kurtaracağını bildirmiştir. Salih amel, imanın davranışlara yansımasıdır, eyleme dönüşmesidir. İmanın hayat bulmasıdır. Bizi Rabbimizin rızasına ulaştıracak her bir söz ve eylem, salih ameldir. Nasıl ki ihlasla yoğrulmuş olan namazımız, orucumuz, zekâtımız, haccımız birer salih amelse her türlü imkânımızı insanlığın hizmetine sunmak da salih ameldir. Mazlumlara, mağdurlara, kimsesizlere, yetimlere el uzatmak salih ameldir. Göremeyenin gözü, işitemeyenin kulağı, tutamayanın eli, yürüyemeyenin ayağı olmak salih ameldir. Huzurumuza, kardeşliğimize, değerlerimize sahip çıkmak salih ameldir. Kötülüğe engel olma ve iyiliği hâkim kılma gayreti salih ameldir. Hadis-i şerifte geçtiği üzere insanlara eziyet veren bir şeyi yoldan kaldırmak salih ameldir. Bir amelin salih olabilmesi için o ameli işleyenin Mümin olması, Allah rızası için yapmış olması bir de o amelin kuralına uygun bir şekilde yapılmış olması gerekir. Allah rızasını amaç edinmeyen hiçbir amel görünüşte güzel görünse de gerçekte salih bir amel olamaz.
 Kısaca salih amel, uygun amel demektir. Bu uygunluk, amelin Allah’ın rızasına, insanın fıtratına ve toplumun yararına uygun olmasıdır.
Daima Hakkın Yanında Ol!
Asr Suresi’nin öğrettiği ve bizi ebedi hüsrandan kurtaracak dördüncü hakikat, Daima hakkın yanında yer almaktır. Birbirimizi hak ve hakikate yönlendirmektir. Hem kendimizi hem de kardeşlerimizi batıl, yalan, hile, fitne ve fesadın karanlıklarından korumaktır. Rabbimizle, çevremizle, kâinatla ilişkilerimizde ne pahasına olursa olsun doğruluk ve istikametten ayrılmamaktır.
Yüce kitabımızda mü’minlerin özellikleri anlatılırken  “Onlar, Allah’a ve ahiret gününe inanırlar. İyiliği emrederler ve kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar. Hayır, işlerinde de birbirleri ile yarış yaparlar. İşte onlar salihlerdendir” buyrulmaktadır.  (Ali İmran, 3/114).
Resûlullah Efendimiz “Sizden biriniz, bir kötülüğü gördüğü zaman onu eli ile düzeltsin; buna gücü yetmezse dili ile düzeltsin; buna da gücü yetmezse kalbi ile buğz etsin.Bu son uygulama imanın en zayıfıdır” buyurmuştur. (Müslim,  İman 20,  I, 69; Nesâi, İman 17, VIII,11,112.)
Sabırlı Ol
Asr Suresi’nin öğrettiği beşinci hakikat ise,  Birbirimize sabrı tavsiye etmektir. Ancak unutulmamalıdır ki sabır, batıla katlanmak değildir. Bilakis sabır, hak ve hakikat yolunda sebat etmektir. Yüce kitabımızda iyiliği emretmek, hakkı tavsiye etmek, kötülüklerden vazgeçirmek ve bu yolda başa gelene sabretmek hep birlikte emredilmektedir:
“Yavrum! Namaz kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçir ve başına gelene sabret, bunlar yapılması gereken işlerdir” (Lokman, 31/17).  
Allah’ın Sevgili Resulüne göre:  “Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen; iyiliği emredip, kötülüğü de yasaklamayan bizden değildir.” (Tirmizî, Birr, 15.IV,  322,)
Asr Suresi’nin bizlere öğrettiği bu hakikatleri İstiklal Şairimiz Merhum Akif, şu dizeleriyle özetlemiştir: “Hani ashâb-ı kirâm, ayrılalım derlerken; Mutlaka sûre-i ve’l-Asr’ı okurmuş bu neden? Çünkü meknûn o büyük sûrede esrârı felâh, Başta iman-ı hakikî geliyor, sonra salâh. Sonra Hak, sonra sebat, işte kuzum insanlık. Dördü birleşti mi yoktur sana hüsran artık.”

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER