Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

Beyinler nasıl barışır? – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 17 Ocak 2011 Pazartesi 02:00:00
  Değerli hocamız, Milli Eğitim eski Müdür yardımcılarından Bahadır Oğuz kısa adı Menarit olan Mental Aritmetik’le ilgili davetiyeyi bize ulaştırdığında bunun ne demek olduğunu pek anlayamadık. “Zekanızı geliştirin” parolasıyla tanıtılan mental aritmetik, ne yalan söyleyelim ilk etapta bize oldukça itici bir konu gibi geldi. Eğitim yaşamamızdaki “başarımızı” (!) bilenlerin “Matematiğin sana itici gelmesi doğaldır” dediklerini duyar gibiyiz.
Her neyse, “Her türlü sayısal işlemi hiç bir araç, kağıt ya da kalem kullanmadan birkaç saniye içinde, tamamen zihinden çözebilmek” olarak tanımlanan mental aritmetiğin ne olduğunu anlamak için onlarca veli gibi biz de dün Afyon Lisesi konferans salonundaki yerimizi aldık.
Menarit sistemini bir düzene bağlayarak; Türkiye genelinde çocuklara öğretmeye girişen ve Afyonkarahisar’daki temsilcisi olarak Bahadır Oğuz’u seçen eğitimci Ömer Ayvaz sahneye çıkıp, insan beyni ve öğrenme kapasitesiyle ilgili bilgileri aktarmaya başlayınca tabir-i caizse ağzımız açık dinledik. Rabbimizin en büyük nimetlerinden olan “insan vücudunun” bilmediğimiz özelliklerini Ömer Ayvaz hoca anlattı, salondaki herkes büyük bir ilgiyle dinledi. Bu anlatılanların yalnızca salonda kalmasına gönlümüz razı gelmediği için sizlere kısa bir özet sunmak istedik.
Sistemi “dahi öğrenci yetiştirme sistemi” olarak tanımlayan Ömer Ayvaz tüm öğrencileri dahi yapma gibi bir niyetleri olmadığını kaydettikten sonra sunumunda şu bilgileri aktardı:
1 milyon insan arasında sadece 2 ya da 3 kişi haricindeki insanların tamamında beynin ya sağ yarısı, ya da sol yarısı çalışıyor. 1 milyon içindeki bu 2 ya da 3 kişide ise beynin her iki yarısı da yani her iki lobu da devrede oluyor. İşte toplumları sürükleyen lider kişiler beyninin her iki lobunu da koordineli bir şekilde kullanabilen, bir milyon içindeki 2 ya da 3 kişinin arasından çıkıyor.
Toplumu sürükleyenler derken sadece siyaset alanı değil, spordan tutun, sanata, ekonomiden tutun, tarihe kadar her alanda çalışma yapan insanlar kast ediliyor. Güncel isimler vermek gerekirse Süleyman Demirel, merhum Adnan Kahveci, merhum Turgut Özal, Tansu Çiller, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan beyninin her iki yarısını da koordineli olarak kullanabilen insanlar arasında sınıflandırılıyor. Hatta bu isimlerin tamamının ortak özelliği halen bu tür eğitimler aldıklarını değişik ortamlarda ikrar etmeleri. Öte yandan, Türk ekonomisinin devleri olan Koç, Eczacıbaşı ve Sabancı gibi ailelerin neredeyse tüm bireyleri küçük yaşlardan itibaren beynini verimli kulla-nabilmenin eğitimleri ile yoğruluyorlar.
Konuya başka bir yönden bakıldığında Türkiye’nin en iyi üç üniversitesi öğrencilerinin yüzde 70’ini İstanbul, Ankara ve İzmir gibi kentlerden alıyorlar. Kalan yüzde 30’luk bölüm ise Anadolu’daki 78 vilayet arasında bölüşülüyor. Pastanın büyük dilimini alan 3 ilin ortak özelliğine bakıldığında ilgili aileler ve aradığını bulan veliler ortaya çıkıyor. İşte mental aritmetiğin Anadolu’da yaygınlaştırma çabaları bu nedenle sürdürülüyor. Aradığını bulamayan velilerin önüne yeni alterna-tifler sunulmak isteniyor.
İnsan beyni rakamlarla karşılaştığında gerekli işlemleri beynin sağ lobu yürütüyor. Sol lob ise “bu benim işim değil” diyerek yatıyor. Ya da tersi durumda sağ lob çalışırsa sol yarı konuya dahil olmuyor. Normal eğitimli bir insanda durum bu.
Menarit sisteminde günümüzden 4600 yıl önce icat edilmiş olan basit bir abaküs öğrencinin eline veriliyor. Bir işlem yapılırken beynin sol yarısı rakamlarla uğraşırken sağ yarısı da görüntü ile uğraşmaya başlıyor ve beynin iki yarısı arasında senkronize kuruluyor.
Beyin öylesine mucizevi bir yapı ki; örneklerle anlatmak gerekiyor. Mesela 1 milyar rakamına ulaşana kadar tek tek saymaya kalksak, yemeden içmeden, uyumadan, dinlenmeden her saniye bir rakam telaffuz edilse, insanın 33 sene boyunca sayı sayması gerekiyor. Böylesine büyük bir rakam olan 1 milyar aynı zamanda insan beynindeki hücrelerin mevcudu. İnsan beyni ortalama 1 milyar nörondan oluşuyor. Bir saniyelik sürede insan beyninde 100 binden fazla kimyasal olay gerçekleşiyor.
İşte bu nöronlar arasındaki bağ çok önemli. İnsan zekasının düzeyini o nöronların sayısı belirliyor. İnsan vücudu gelişimini 25 yaşına kadar sürdürürken, beyin gelişimini vücuttan çok önce tamamlıyor. Öyle iki insan zekasının yüzde 75’i 7 yaşına kadar oluşurken, yüzde 85’i 10 yaşına kadar, yüzde 95’i ise 12 yaşına kadar tamamlanı-yor. Kalan yüzde 5 ise tahminlerin çok çok üzerinde bir kapasiteye sahip ve insana ömrü boyunca yetiyor.
Yüzyıllar öncesine bakıldığında ünlü Türk bilim adamı İbn-i Sina’nın 10 yaşında matematik hocası ya da büyük sultan Fatih Sultan Mehmet’in 7 yaşında hafız oldukları görülüyor. “Bize önce bunu kaybettirdiler” diyor Ömer Ayvaz hoca. “Ecdad bunun farkında. Bize önce bunu kaybettirdiler. Eskilerin başarılı isimlerini dinlediğinizde hep ilk hocam babamdı, önce dedemden öğrendim derler. Bugün çocuğun eline 7 yaşında ancak kalem veriyoruz. Ama beyin geliminin yüzde 75’i gitti bile” diyor.
Bu sözlerle irkilen dinleyiciler yine beynin gizemli dehlizlerine dalıyorlar. Beyin, ne kadar çok kullanırsanız o kadar gelişim gösteriyor. Öyle bir kapasiteye sahip ki, doldurmak adeta imkansız. Beynin kapasitesini örneklemek gerekirse; 1 dakika 60 saniye olduğuna göre, 1000 yıl 31.5 milyar saniye eder. Bu rakamı kenara not ediyoruz. Beynin sağ yarısında 50 milyar, sol yarısında da 50 milyar olmak üzere 100 milyar hücresi var. Her bir hücrenin ise dentrit adı verilen uzantıları bulunuyor. Alınan bilgiler bu dentritlere kaydediliyor. Dentrit koptuğunda bilgi yok oluyor. Yok olmayan bilgiler ise, mesela annenizin adı gibi, dentritler arasındaki bağlantı noktalarında saklanıyor. Her bir hücrede de 7-8 bin dentrit var. Orta yaşlılarda 5-6 bin, yaşlılarda ise 3-4 bin dentrit bulunuyor.
1000 yıl 31.5 milyar saniye ediyordu ya… İnsanoğlu 1000 yıllık bir ömre sahip olsa ve uyumadan, yemeden, içmeden, dinlenmeden her saniye beynine bir bilgi yüklense 31.5 milyar bilgi için 31.5 milyar dentrite ihtiyaç duyuluyor. Beyinin sağ lobunda 300 trilyon, sağ lobunda da 300 trilyon dentrit mevcudu var.
Bu ilahi dehlizlere daldığınız noktada Ayvaz Hoca’nın “Dolduramazsın, sığmaz” sesiyle bir kez daha irkiliyorsunuz. Çocukların küçük yaşta eğitime yoğunlaşmasını velilerde endişe yarattığını, “Ya bıktırırsak, ya çocuk kafayı yerse” gibi endişelere neden olduğunu hatırlatan Ömer Ayvaz, “Bıkmaz, kafayı yemez. Korkmayın. Beyin dolmaz, dolduramazsınız, imkansız” diye sesleniyor velilere.
Ayvaz hoca sunumunu gelmiş geçmiş en zeki insanlardan birisi olarak bilinen Einstein’in bir sözü ile tamamlıyor: “Sağ beyin kutsal bir armağan, sol beyin ise sadık bir hizmetkardır”
İşte Menarit, yani mental aritmetik beynin iki yarısı arasında koordinasyonu sağlıyor. Ömer Ayvaz, 4 basamaklı rakamları 3 saniyede çarpan ya da toplayan 5-6 yaşındaki çocukların video görüntüsünü izletince “Yetenek sizsiniz” programlarında dört işlem yapanları hayretle izleyişiniz geliyor aklınıza.
“Ben beynimin sağ yanıyla sol yanını nasıl birleştiririm” diye düşünürken Ömer Ayvaz hoca bir kez daha sesleniyor “Senden geçtiii. Bize evladın lazım”
Evladınızın beyninin sol lobuyla, sağ lobunu barıştırmanın yolu ise Afyonkarahisar’da Elit Çözüm-Bahadır Oğuz’dan geçiyor. Adres arayanlar için Yeşil Cami yanı dememiz yeterli sanırım…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti