Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“BİR AĞAÇ BİR İNSAN, BİR İNSAN BİR ÖMÜR DEMEKTİR”

“BİR AĞAÇ BİR İNSAN, BİR İNSAN BİR ÖMÜR DEMEKTİR”
“BİR AĞAÇ BİR İNSAN, BİR İNSAN BİR ÖMÜR DEMEKTİR”

Ali Çiloğlu… 78 yaşında… Hepimizin yakından tanıdığı bir isim. Meyve ve sebze yetiştiriciliği ve komisyonculuğu yapıyor. Aynı zamanda Afyonkarahisar Yaş Sebze Meyve Komisyoncuları Başkanlığı’nı yürütüyor. Ali Amca, ilk kez evinin kapılarını bize açtı. Kendisi ile aile yaşamından iş yaşamına, ülke meselelerinden şehir meselelerine kadar pek çok konuyu masaya yatırdık. Bu esnada 52 yıldır hayat arkadaşı olan eşi Rahime Çiloğlu’da bize eşlik etti. Onlar 1967 yılının 23 Ocak’ında hayatlarını birleştirdi… Yani tam 52 yıl önce bugün…   Rahime Hanım 68 yaşında… Ali Çiloğlu’nu birde ondan dinledik. “Rahime Çiloğlu gözünde Ali Çiloğlu kimdir?”sorusuna yanıt aradık. Rahime Hanım, Ali Çiloğlu’nu şöyle tanımladı; “gece gelen gece giden”… Ne demek istiyorum, yanıtları röportajımızda. Sözü, daha fazla uzatmadan Çiloğlu ailesine bırakalım. Buyurun…
Nail Azbay: Adettir, “Ali Çiloğlu kimdir?” gibi klasik bir soru ile başlayalım Ali Amca… Bize kendini kısaca anlatır mısın?
Ali Çiloğlu: Ali Çiloğlu, Afyonkarahisarlıdır. Burada doğmuştur, burada büyümüştür. Dedem Afyonludur. Babam, annem Afyonludur. Burada büyüdük, burada yetiştik, burada iş hayatına başladık. Hayatımız burada geçti. Askerliğimizi bitirdikten sonra babamızın mesleği olan yaş meyve komisyonculuğu ile yaş meyve ticareti ile işlerimize devam ettik.
30 BİN AĞAÇ DİKTİM
Nail Azbay: Ali Amca, meyvecilik nasıl bir iş… Senin gözünden bir ağacın manası ne?
Ali Çiloğlu: Tabi bizim işimizin yaş meyve komisyonculuğu ile yaş meyve ticareti olmasından dolayı ağaca karşı dedemlerden, babamlardan kalma çok büyük bir sevgi var. Bu sevgi ağaca bakma, ağacı yetiştirme sevgim halen daha mevcuttur ve devam etmektedir. Benim açımdan bir ağaç bir insan, bir insan bir ömür demektir. 10 yıl boyunca 30 bine yakın ağaç dikmişimdir.
ÇOK BÜYÜK BİR NİMETTİR, BİR DEVLETTİR
Nail Azbay: Bugünlere gelmek kolay olmamıştır, eski ile yeniyi mukayese edersek neler değişti?
Ali Çiloğlu: Sabah yola çıkardık, akşama doğru ancak Antalya’ya varabilirdik. Şimdi ise aradaki farkı ölçmek gerekirse çok farklı bir durum söz konusu. Bir küçük araçla veya bir kamyonla yola çıktığınızda en geç 4 saatte Antalya’ya varabiliyoruz. Buda çok büyük bir nimettir, bir devlettir. Eskiden yollarımız asfalt değildi. Öyle bir yoldan geçiyorduk ki, anlatamam. Sandıklı’ya giderken Damlalı var, Burdur’dan sonra Çeltikçi vardı,  oradan sonra Çubuk Mevki vardı, orayı da geçip Kırgözler mevkiini aşarak gideceğimiz yere ulaşırdık.  Bu durum sabah başlar akşam ancak biterdi. Ancak şimdi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile ülkede çok şeyler değişti.
52 YILIK EVLİLİK NASIL BAŞLADI?
Nail Azbay: Rahime Hanım ile nasıl tanıştınız?
Ali Çiloğlu: Biz Rahime Hanım ile pek yabancı değiliz. Kendisi benim teyzemin kızı oluyor. Çok sık gider gelirdik.
Rahime Çiloğlu: Ben küçük yaşlarda Ali Beylere gidip gelirdim. Görümceme terzilikte yardımcı olurdum. O zaman her şey elde yapılırdı. Makine yoktu. Kendisini hiç görmezdim. Ne zaman gelir ne zaman gider bilmezdim. Ben ilkokul mezunuyum. Okuldan çıktından sonra 2 yıl gelip gittim. O zaman hiç unutmam, rahmetli kayınvalidem evi süpürmemi istedi. Okuldan yeni çıkmışım. Evi süpürdüm. O arada Ali Bey’e başka birilerine dünür gidiyorlar. Ben kendimi çocuk olarak görüyorum. İlkokulu yeni bitirmişim çünkü. Daha sokakta oynuyordum. Böyle bir şey aklımın ucundan geçmezdi.
Nail Azbay: Kararı büyükler mi veriyor, yoksa kendiniz mi veriyorsunuz?  
Rahime Çiloğlu: Kayınvalideme “teyze” derdim o zamanlar. Teyze dedim, Ali Abimi neden evlendirmiyorsunuz dedim. Gülüştük. Kimsenin aklında yok. Ne bizimkilerin nede bu tarafın aklında böyle bir şey yok. En sonunda büyükler karar vermiş. Babaannem ve dedem kararı belirlemiş. Kayınpederim ile kayınvalidem talip olmuşlar. Tabi bize soran yok. – Bu esnada Ali Bey araya giriyor ve gülerek şöyle diyor- -Koşa koşa geldi, daha iyi bir yer mi bulacak. – Öyle söyleme biz daha çocuğuz. Sokakta oynuyoruz. Yaşım 13’tü. 14 yaşımda evlenmiştim. Yaşımı büyüterek evlendik.
52 YILI KIRMADAN,  DÖKMEDEN GEÇİRDİK
Ali Çiloğlu: Nasipmiş oldu. 1967 yılının 23 Ocak günü evlendik. Bu sene 2019 yılının 23 Ocak’ında 52 yılı doldurmuş olacağız. İnşallah Allah ömür verirse. Allah bize sağlık sıhhat verdiği sürece ömrümüzü birlikte geçireceğiz. Bu 52 yılı kırmadan, dökmeden, sabırla geçirdik. Yengen çok sabırlıdır. Ben yengenize göre biraz daha titizimdir. –Rahime hanım araya giriyor- Bana dün gibi geliyor. Ne çabuk geçmiş 52 yıl…
GECE GELEN GECE GİDEN
Nail Azbay: Rahim Hanım, biz Ali Amca’yı kamuoyundan tanıyoruz, yaptığı işleriyle biliyoruz, fakat senin gözünden bilmiyoruz… 52 yılı ve Ali Amca’yı senin gözünden dinlemek isterim. Nasıl geçti bu zaman?
Rahime Çiloğlu: Biz küçüklüğümüzde bu hayat yoktu. İmkân yoktu. Kuzineli sobalı evlerde büyüdük. Ben çiftçi kızıyım. Akrabalıkta var. Kayınvalidemle oturuyoruz. Görümcede var. Hepimiz aynı evdeyiz. Kayınpederimiz var. Hepimiz aynı evdeyiz. Fakat bu adam yok. Bu adamın ismi “gece gelen gece giden”. Kayın validem böyle bir isim koymuştu. Sabah 5’te gider akşam 9’da gelirdi. Biz çocuklarla beraber büyüdük. Kayınvalidem bana verdiği sözü tuttu. Ben sana yemek yaptırmayacağım dedi. Allah var eli tuttuğu sürece yemeğini kendi yaptı. Bana hiç yaptırmadı.
Nail Azbay: Gençlere tavsiyeniz nedir?
Rahime ve Ali Çiloğlu: Gençlerimize saygıyı tavsiye ediyorum. Saygı oldu mu arkası geliyor. Biz büyükler ne derse desin hayır diyemezdik. Her şeye tamam derdik. Gençlerimizde sabırlı ve saygılı olmalarını diliyoruz. Bunlar oldu hayatın bütün kapıları açılıyor.
-Bize vakit ayırdınız, evinizin kapılarını açtınız, çok teşekkür ediyoruz.
-Bize bu fırsatı verdiğiniz için biz teşekkür ederiz.
>> Nail AZBAY’ın Özel Röportajı