Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ümit Demir

“BİR MECLİS İSTİYORUM…”

Şerr gözükende hayrı arar,
hayır sandığımızın şerrinden korkarız.
Zaferi değil seferi düşünürüz.
Çünkü zafer mağrur, sefer kâmil kılar.

Bir seçimi daha geride bıraktık. Tartışmalarıyla, ittifaklarıyla, güzellikleri ya da nahoşluklarıyla bir seçim daha bitti. Şimdi yeni bir döneme giriyor Türkiye. Mazisinin bilinciyle, geleceğin sorumluluğuyla…
Bu yeni dönemde kimisine göre Meclis etkisizleşirken kimisine göre de daha etkin olacak.
Fakat şurasını unutmayalım ki biz “Meclis” derken elbette tarihî rolünü düşünerek bir anlam yükleriz. Mesela 1. Meclis’in varoluş gerekçelerini, katılımcılarını, açılışını düşünürüz. Sonra Meclisimizin yakın zamanlardaki 1 Mart Tezkeresindeki duruşunu aklımıza getiririz.
Bu açıdan bakınca Meclis demek bizim için halk demek, Anadolu demek, hükûmet demek, Türkiye demek.
Yani aşağıya “Bir Meclis istiyorum…” diye not düştüklerim aslında hem geçmişte olanları hem de gelecekte olması kuvvetle muhtemel olacakları kapsayan şeyler. Bir ütopya, bir hayal, bir çıkmaz ümit değil.
Evet, bu ülkeye ve milletine ve de insanlık ailesine gönülden bağlı her fert gibi bir Meclis istiyorum.
Bir ülkü gibi, bir dua gibi, bir olmazsa olmazlar listesi gibi, bir kendimize ayna gibi, bir ne olduğumuzun resmi gibi…
Bir Meclis istiyorum; her türlü sömürüye/emperyalizme karşı onuruyla dik duracak.
Bir Meclis istiyorum; köylüsünün, çiftçisinin, emekçisinin çıkarını en doğal şekilde gözetleyecek.
Bir Meclis istiyorum; inancına, ülküsüne, tarihine ters gelen hiç bir zorlama ithal yasayı kabul etmeyecek.
Bir Meclis istiyorum; ülkesinin zenginliğini, mal varlığını, madenlerini halkının refahına sunacak.
Bir Meclis istiyorum; nesillerinin kalbini medya ile değil medenî ahlâk ile inşâ edecek.
Bir Meclis istiyorum; küresel şirketler, halkının maddî manevî değerlerine göz koyarsa geçit vermeyecek.
Bir Meclis istiyorum; düşmana karşı bir ve beraber, kendi içinde en iyiyi gerçekleştirme yarışında olacak.
Bir Meclis istiyorum; kendi inancının, ahlâkın, örfünün gereklerini şerefiyle yapacak ama asla kolonici/sömürücü zihniyete öykünmeyecek.
Bir Meclis istiyorum; haksızlığa uğramışsa sadece bir grubun değil, bir kişinin bile hakkını korumak/savunmak için sabahlayacak.
Bir Meclis istiyorum; hesap soracak, hesap sorulabilecek.
Bir Meclis istiyorum; insanı merkeze alacak, toplumu yeşertecek.
Bir Meclis istiyorum; doğayı ve içindekileri, kendi canı gibi aziz bilecek, onları koruyacak.
Bir Meclis istiyorum; yalnız maddî kalkınmayı değil ahlâkî dirilmeyi de esas alacak.
Bir Meclis istiyorum; sen, ben, o demeden “biz” deyip tarihî mesûliyetini hafızasında canlı tutacak.
Bir Meclis istiyorum…
Bir ülkü gibi, bir dua gibi, bir olmazsa olmazlar listesi gibi, bir kendimize ayna gibi, bir ne olduğumuzun resmi gibi.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER