BİZLER VE TORUNLAR

Kendime pek ziyade akıllıdır diyemem.
Özellikle şu devirde pek bir nane yiyemem.
Nasıl yerim? Pek çoğundan mürailik akıyor!
-“İşi iyi kurmuş” deyip, bilenlerde bakıyor!
Eee… Geçer meslek, müşterisi de fazla.
Götürüyor, haram, helâl, memnun ve de hazla.
Devir öyle be kardeş, çok kurcalama sen.
Ayıp, günah’ı kaldır da sen de dene istersen!..
Hin oğlu hin olarak, yetişmişler maaşAllah!..
Bir meziyet olmuş artık, denilmiyor illAllah!..
Ne yazsak, ne söylesek, aldı başını gidiyor.
Hüner artık iş bilenin, tuttuğunu seviyor!..
Tutulmamak imkânsız, bu işler ilim olmuş.
Temiz giren çok çocuklar, buradan mezun olmuş!..
Bir hırsla pek çoğu, sarılıyor bir işe.
İhtiyarı dinleyen yok, dur deyen yok gidişe.
Bazıları bu sür’ate dayanamayıp, tükenir.
Çevresini de götürüyor; peki buna ne denir?
Mesele helal lokmada, az olsa da kâfidir.
Bereket girince işe, rakamlar izafidir.
Genç ve yaşlı. Çok dikkat etmelidir lokmaya.
Mümkünse haram olan, karışmasın mayaya.
Yoksa taa… ilerde etkilersin torunu.
Tedbirini almazsan, onlar çeker zorunu.
Eskiler hep der bunu: “-Dedesi koruk yemiş.
Yıllar geçmiş torununun, tüm dişleri kameşmiş.”
Bilemem. Biz yaşlılar ektik de biçiyor muyuz?
Hesap gününü düşünmedik, veballa göçüyor muyuz?
Yarap. Sen affedicisin, bizleri de affeyle.
Ebediyen boynu bükük, bırakma bizi böyle.
Sevinilecek şey. Torunlar bilgi çağına aşina.
Biz erken gelmişiz! Bu çağın karışmayız işine…
24.09.2021