BÖYLE GİDERSE YASAKLAR TEKRAR GELEBİLİR

Çok zor, tüm dünyanın kavrulduğu bir süreçten geçiyoruz. Pandemi nedeniyle yurt dışında, ABD’de, Avrupa’da yeniden dışarı çıkma yasakları başladı. Vakalar tüm dünyada korkunç sayılarda. İstanbul Valiliği yeni tedbirleri açıkladı. Hükümet kısıtlamalara yönelik yeni kararlar uygulamaya koydu. Ülke genelinde olduğu gibi Afyonkarahisar’da da saat 22.00’den itibaren bazı işletmeler çalışamayacak bundan sonra.
Önümüz kış, insanlar kapalı alanlara girecekler. Nezle, grip ve Koah hastalarının durumunda ağırlaşmalar olacak. Önümüzde zor bir dönem var. Biz ne kadar tedbir alsak da ne kadar ilacımız, tetkiklerimiz, testlerimiz olsa da bizi zor bir dönem bekliyor. Geçen yıl Covid-19 hastalığı yokken tüm kış Koah, astım ve nezle griple uğraştı sağlık camiası. Hastanelerdeki dolulukları bir hatırlayınız, hepimiz gittik o hastanelere. Bu yıl üstüne birde Covid-19 eklendi.
Covid-19 virüsüne yakalanmamak ve başkalarına bulaştırma vebalinden uzak durmak herkesin görevi. Yüz maskesini sosyal mesafeyi gözeterek takar ve temizliğimizi de doğru düzgün yaparsak vaka sayıları hızlı düşüyor. Bunlar ispatlı. Bakmayın siz hala “Koronavirüse inanmıyorum. Küresel güçlerin oyunu bu” filan diye zırvalayanlara. Resmen deli bunlar. Yahu arkadaş görmüyor musunuz her gün ölen yüzlerce kişiyi, hastaneleri dolduran binlerce hastayı. Hala daha neyin inadındasınız?
Uzmanlar sürekli uyarıyor; bu hastalığa yakalandıktan sonra telafisi çok zor. Hastalığın yayılması demek dağın başındaki çobanı bile etkiliyor. Pandemi şartları nedeniyle tekrar yasaklar gelmesi söz konusu.
Kimileri “Geç bile kaldı. Kapatılsın her yer” görüşünde. Ama hayatın gerçekleri buna uymuyor ne yazık ki.
Bu bir seferberlik. Sağlık camiası tüm birimleri ile ayakta. Hastanelerdeki görevlilerden tutun mahallelerde görev alan ekipler, memurlar günlük onlarca vakayla muhataplar. Afyonkarahisar İl genelinde 6 bin 500 civarında personel görev yapıyor sağlık camiasında. Bu sayı sürekli tayinlerden dolayı artıp azalmakta.
Bir Covid testi bedeli 250 TL. Günde 110 bin test yapılıyor. Sağlık Bakanlığı’nın harcadığı korkunç bir rakam söz konusu.
Haziran ayına kadar bir nevi kontrol altında bulunan salgın hastalık yaz rehaveti ile birlikte patladı gitti. Düğünler, Kurban Bayramı ile vaka sayısı artmaya başladı. İl dışından ve yurt dışından gelen misafirler nedeniyle bölge bölge sayılarımız arttı. İl dışından her mahalleye, her köye adeta hastalık taşındı. Dışarıdan iyi niyetle gelen konuklar, gurbetçiler, akrabalar taziyedir, düğündür, mevlüttür derken bugünkü şartlara ulaştırdı toplumu.
Bir başka sıkıntı ise hastaların filyasyon kurallarına riayet etmemeleri. Yani hastalığa yakalanan kişinin son bir hafta içerisinde nerelere gittiği, kimlerle temas ettiği gibi sorularını doğru cevaplamaması.
Filyasyon çalışmalarında hastanın son bir hafta içerisinde kimlerle yakın ilişkide bulunduğu, kimlerle oturup kalktığı, çalıştığı yer, gittiği market, akrabalarından kimleri ziyaret ettiği, düğün v.b kalabalık yerlere gidip gitmediği soruluyor. Ne yazık ki insanların bu sorulara yeterince cevap vermedikleri gözlemleniyor.
Sağlıklı kişilerin hastalanmasına ve geç tanı konulmasına neden olmamak için doğru bilgilendirme şart. Temaslı olunan kişileri söylemek onları 14 gün eve hapis etmek anlamına gelmiyor. O kişi veya kişilerin hayatını kurtarıyorsunuz. Örneğin bir arkadaşınıza virüsü bulaştırdıysanız o da gidecek yaşlı anne ve babasına bulaştıracak. O yaşlıların hayatlarının vebaliyle yüz yüze kalabilirsiniz. Bu gerçekten büyük ve ciddi bir vebal. Gençler arasında da kalp, tansiyon, şeker hastası olup hastalığı ağır geçirenler var. Hassasiyet gösterip kurallara uyulması zorunludur.
Dünya genelinde olduğu üzere bizde de vaka sayılarında artış var. Bu hastalığın yayılması bırakın sağlık sektörüyle ilgisi olmayan sade vatandaşı dağın başındaki çobanı bile etkiliyor. Durum böyle devam ederse, tekrar yasaklar gelebilir. Ekonomimiz haddinden fazla zorlanabilir.
Eğer bir yüz maskesini sosyal mesafeyi gözeterek takar ve temizliğimizi de doğru düzgün yaparsak işte o zaman bu sayılarda düşüş yaşanabilir.
Uzmanlar Covid-19’un mutasyonlu tipleri olduğunu, bir kez geçirmenin bir daha geçirilmeyecek anlamına gelmediğini anlatıyorlar sürekli. “Ben bu işe yakalanıp kurtulayım” diye kimse bir hayal kurmasın. Ne olacak geçirir gideriz diye geçmiyor bu hastalık. İş bu kadar basit değil. Aman dikkat…

5 MEHMET’İN ARASINDA

Mehmet! Türk Milleti’nin en çok sevdiği, en çok kullandığı isim. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’e hürmeten, onu temsilen bu milletin çocuklarına verdiği isim. Geçtiğimiz günlerdeki bir törenden kalan bu fotoğrafta soldan sağa MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, Vali Gökmen Çiçek, MHP il Başkanı Mehmet Kocacan ve Belediye Bakan Yardımcısı Mehmet Savaş yanyana görülüyorlar. 5 Mehmet’in arasında kalan Vali Gökmen Çiçek dilek tutmuş mudur, dilekleri kabul olmuş mudur? Rastladığımızda kendilerine sorarız inşallah.