Nöbetçi Eczaneler
Geçenlerde televizyon kanallarını dolaşırken tesadüfen Rudav Tv adında Kuzey Irak merkezli yayın yapan bir televizyon kanalına ulaştım. Bu kanalın muhabirleri IŞİD saldırısından kaçan Yezidiler arasında canlı yayın yapmak için Şengal denilen bölgede. Lakin spiker mikrofonu kime uzatsa hemen herkes Türkçe konuşuyor. Çünkü, dağlara sığınmak zorunda kalanların çoğu Türkmen.
Bu canlı yayın sırasında bir helikopter, dağlara kaçan kişilere yardım için bölgeye geldi. Helikopter alçalınca canını kurtarmak isteyen herkes helikoptere koşuştu. Bunun üzerine helikopter tekrar yükselmeye başladı ve helikoptere tutunan bir kişi de helikopterle beraber havalandı. Helikoptere tutunan bu kişi vücut ağırlığına dayanamadığından, helikopter birkaç yüz metre havalandıktan sonra kendini boşluğa bıraktı.
Bu anı seyredenler arasında acı bir feryat figan koptu, herkes düşen kişiye doğru koşuşurken spikerde bu gruba katıldı. Kayaların üzerine düşen kişinin cesedi paramparça olmuş vaziyetteydi. Spiker cesedin başında dövünen kişilerden birine mikrofonu uzattığında; “Türkmenik, sahapsızık, kalmışık harda” cümleleri ağzından döküldü.
Bu trajik olayı neden anlatıyorum derseniz; son birkaç aydır Suriye ve Irak’tan Arap, Kürt, Yezidi, Süryani hepsi Türkiye’ye sığınıyor. Hepsine kapılar açık, ama Türkmenler sığınmak isteyince kapılar duvar. Yine istisnasız bütün televizyon kanallarımız bu sığınmacıların acıklı hikâyelerini yine acıklı bir fon müziği eşliğinde ve duygu yüklü edebi cümlelerle anlatıyor. Tüm ülkede Araplara, Kürtlere, Yezidilere, Süryanilere karşı bir merhamet havası doğuyor. Ama aynı kanallar Telafer’de, Emirli’de, Musul’da katledilen, yerinden yurdundan sürülen Türkmenler konusunda yayınlar yapmıyor. En acısı da bu kanallarda Türkmenler hakkında konuşan kişilere; nereden çıktı bu Türkmenler konusu denilerek küçümseyici bir eda ile bakılıyor.
Bu sahipsizlik neden? Neden herkesin bir sahibi var da, Türkmenleri arkalayacak birisi yok. Kuzey Irak’taki çapulcunun gücü Arap Pınarı’na (Kobani) uzanırken Telafer, Emirli, Karatepe, Süleymanbey gibi Türkmen kasabaları IŞİD saldırılarıyla harap olurken neden bizim elimiz oralara uzanmıyor?
