Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Bu ülke babanızın malı değil”

Memur-Sen İl Temsilcisi ve

Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Mustafa Arslan, Türkiye’nin yakın tarihinde farklı kesimlerin ötekileştirildiği süreçleri geride bıraktığını belirterek, “Türkiye Türklerindir(!) dediler Kürt’ler başta olmak üzere diğer etnik grupları ötekileştirdiler. “İrtica(!)” yaygarası ile dindarları hedef alıp ötekileştirdiler. Ve daha niceleri… İnşallah geride kaldı bunlar/geride kalmıştır(!) Şimdi algı oyunları ve yalanlarla manipüle edilmiş, ötekileştirilenlerin de kurbanı olduğu başka bir hedef kitleyi ötekileştirme gayreti var: mülteciler. Dün Kürt olduğu için ötekileştirilen kendi öz dilini konuşmasına müsade edilmeyen de dindar olduğu için bu ülkede zenci muamelesi gören de el ele vermiş, ortak bir hedef seçmiş. Neymiş efendim “mülteciler ülkelerine geri gitsinmiş” Sanki bu ülke babanızın malı. Evet, benim de babamın malı değil tıpkı sizin olduğu gibi. Sanki mültecilerin kursağında bir lokma ekmeğiniz var? Binbir yalanla haklı olduğunuza ancak kendinizi inandırabilirsiniz. Neymiş efendim savaştan kaçmışlar. Biz kaçmazmışız. Evet kaçmayız. Çanakkale’de kaçmadık mülteci diye hor gördüğünüz insanların dedeleri ile dedelerimiz omuz omuza savaştı koyun koyuna şehit oldu. Gidin bir gezin o şehitlikleri orada bugün ülkemizin sınırları dışında kalan nice İslam beldesinden şehitler yatıyor. Bugün Suriye’de hala Türk Silahlı Kuvvetlerimizin önünde cephede ön sırada çarpışan Özgür Suriye Ordusu.” dedi.
“KARDEŞLİĞİMİZE ENGEL
OLAMAYACAKLAR”
Arslan açıklamasında şöyle konuştu:
“Mesele dedelerimizin kanıyla bu ülkenin tapusuna imza atmaksa o tapuda mülteci dediğiniz insanların dedelerinin de kanlarıyla attıkları imzası var. Yani bu ülke sadece tek başına kimsenin tapulu malı falan değil. Hasbelkader ziyaret ettiğim İslam beldelerinde Türkiyeli bir müslüman olarak gördüğümüz ilgi ve teveccühle ülkemizdeki mülteci düşmanlığını yan yana koyduğumda bu düşmanlığın savunucularından utanıyorum.İş nutuk atmaya gelince mangalda kül bırakmıyoruz da kaç vakittir merhametimize /ülkemize sığınanlara karşı; babasından kalan mirası mahkemeyle paylaşan kardeşlerin karakter fukarası haline düştük, alçaldık? Balkanlar’dan Kudüs’e, Pakistan’dan Kutsal topraklara nerede bir müslümanla karşılaşsam Türkiye’ye ve Türkiyeli müslümanlara bir umut nazarıyla bakan kardeşlerimize şahit oldum. Bugün bu umut nazarını boşa çıkaracak her iş, eylem ve söylem utancımızı artırmaktan başka ne işe yarıyor? Mülteciler aleyhine kurulan olumsuz cümlelerin, yalanların bir neticesi olarak; Sakarya’nın Kaynarca İlçesinde merhametimize sığınan Suriyeli hamile mülteci kadının iffeti ve namusunu heder edip küçücük evladıyla birlikte katledilmesi, sırf mülteci olduğu için Afyonkarahisar’ın Çay ilçesinde öldüresiye dövülen ve elleri ayakları bağlanıp araziye ölüme terkedilen mültecilere bu zulümleri yapanlara tek kelime söylemeyenler… Bilesiniz ki bu ülke 82 milyon vatandaşımızla birlikte tüm müslümanların ortak yurdudur. Tıpkı Kudüs’ün, Şam’ın bizim olduğu gibi. Paylaşmanın bereketi ve kardeşlik ikliminin zirvesi bir bayramı idrak ettiğimiz şu günlerde dahi bayram sohbetlerinin arasına mülteci kardeşlerimize karşı kin tohumları ekme çabasında olanlar, yaptığınız ne bayrama ne Müslümanlığınıza ne de insanlığınıza yakışmıyor. Şimdi dün öteki olduğunuz günleri unutup bugün yeni bir “öteki” arıyorsanız boşa uğraşmayın. Mülteciler sadece ülkemize değil merhametimize misafir olmuş kardeşlerimizdir, bize Allah’ın (cc) emanetidir. Ülkemiz özelinde 82 milyon kardeştir. Evrensel manada Müslümanlar kardeştir. Ve hiçbir zalim odağın algı oyunu ve kini kardeşliğimize engel olamayacaktır inşallah.”