Nöbetçi Eczaneler
6 Ocak 2011 Perşembe 02:00:00 Ülkemizde son yıllarda yaşanan olaylardan büyük bir kesimin rahatsız olduğunu gözlemli-yoruz. Son aylarda daha da çok gerilim stratejisi, kamplaşma ve cepheleşmeler aldı başını gidiyor. Her gün değişik iddialar iyiden iyiye kafaları karıştırmaktadır. İnsanımız her hafta beklenmedik olayları duymaktan bıkmış durumda. Büyük çoğunluk neler olduğu konusunda net bir yorum yapamamakta, konuşmalar sırasında karşı tarafın yorumunu alarak sonuç çıkarmaya çalışmakta. Hatta yorum yapmaktan bile korkar haldedirler.H ani yerin kulağı var cinsinden… Kafalar karıştırılarak, insanımızı normal düşünemez hale getirip bir şeyler hazmettiriliyor olabilir mi sizce de? Hani başbakan da demişti; ”Hazmettire hazmettire” diye.
İşte bu devlet kurumları arasındaki anlaşılmaz mücadelenin sonu bölücülere yaramaktadır. Sebep ve sonuç ne olursa olsun devletin en üst düzey kurumları arasında bir hesaplaşma ülke istikrarı açısından çok zararlıdır. Askersiz millet olmayacağı gibi yargısız da devletin olmayacağını biliyoruz. Güvenlikte adalette istisnasız hepimize lazımdır. Devlet kurumların yıpratılması ve zayıflatılması hepimize zarar veriyor. Bu durumdan sadece ve sadece muhalif ülkeler karlı çıkacaktır.
Benzer durumlar daha önceleri başka ülkelerde de zuhur etmiştir. Ama bizim ki kadar karmaşık duruma gelmemiştir. Karmaşık durumumuzu daha da karıştırmak için yabancı ülke taktiklerinden de geri kalınmamaktadır. Amerikan mo-deli sanatçı görüşmeleri de bunlardan biridir. Yıllardır Amerika’da dış politikalarına alt yapı hazırlanması için Vietnam, Irak ve İran için şarkı yapanlar ve yaptıranlar var. İnsanlar bu şarkıların sözlerini belki hiç bilmeden veya hiç dikkate almadan dinleyerek müzik evrenseldir adı altında ideallerine hizmet etmektedirler. Onların sanatçıları ülkelerinin dış politikalarına hizmet ediyorlar. Ama bizim sanatçılarımızda her fırsatta ülkemizin aleyhine davranmayı marifet sanıyorlar. Önümüzdeki günlerde şarkılarla, türkülerle Habur açılımını anlatmaya çalışabilirler. Bu konularda da kaş yaparken göz çıkarmamak lazımdır. Zaten bu Habur açılımı değil mi ki son aylardaki çift dil, özerklik ve özel kuvvet tartışmalarının sebebi?
Değerli okuyucum, yaşanan bu güven bunalımının çözülmesi için ülkeye zarar vermeden bir yol bulmak lazım. Bu yol, meşru zeminde ve demokratik bir şekilde bulunmalıdır. Bu konular, kurumları birbiriyle kavga ettirerek ve herkesle kavgalı olarak çözülecek konular değildir. Adalet eleği mutlaka çalışmalı, yargı yolu da düzgün işletilmelidir. Demokratik olmayan her yol zarar verir. Normal dışı yollara başvuran cezalılar mutlaka cezasını çekmeli, ama suçlu olanla yıllardır kelle koltukta terör mücadelesi vermiş vatanseverleri aynı kefeye de koymamak lazım diye düşünü-yorum. Demokrasi ama meşhur açılım demokrasisi değil. Çünkü açılım ve anayasa demokrasisi vatan hainlerinin yalancı demokrasisi halini aldı. Güven bunalımı bu Aziz milleti bunalttı.
Umuyorum ve diliyorum ki ülkemiz bu sıkıntılı durumlardan da gerçek demokratik yollarla ve millet iradesi ile en kısa zamanda kurtulur.
