Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Eyüp İMİR
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

BÜYÜK BAYRAM

Lozan Antlaşmasıyla yurdumuzun bağımsızlığı tüm dünyaca tanındıktan sonra yönetim şeklinde de değişiklikler yapmak gerekiyordu. Büyük Millet Meclisi görevini başarıyla tamamlamıştı. İşgal kuvvetleri 6 Ekim 1923 günü İstanbul’u boşalttılar. Türk Bayrağını ve İstanbul halkını selamlayarak yurdumuzdan ayrıldılar. Bu arada hükümet merkezinin belirlenmesi de önemli bir konuydu. Ankara 1919 Aralık ayından itibaren milli hareketin merkezi olmuştu. Önemli kararlara ev sahipliği yapmıştı. Fiilen başkentlik görevini sürdüren şehir Ankara idi.
İsmet Paşa ve arkadaşları bu durumu kanunla belirtmek için meclise bir öneri sundular. 13 Ekim 1923 tarihli meclis oturumunda “Türkiye Devleti’nin yönetim yeri Ankara’dır” cümlesiyle Türkiye resmi anlamda başkentine kavuşmuş oldu. Bu duruma İstanbul’dan Ankara’ya gelecek olan Avrupa elçileri pek memnun olmamışlardı. Çünkü Ankara’nın o zamanki görünümü bir kasabayı andırıyordu.
Bundan sonra en önemli iş yeni yönetimin adını koymaktı. 20 Ocak 1921 tarihinde ilan edilmiş olan Teşkilatı-Esasiye kanunundaki maddelerde değişiklikler yapılarak –Türkiye Devleti’nin hükümet şekli Cumhuriyettir- cümlesi eklendi. Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur şeklinde maddeler eklendi.
Bugünkü Cumhuriyetimizin temelini teşkil eden maddeler düzenlendi. Mustafa Kemal Paşa Cumhuriyetin ilan edileceği fikrini açıklamak için fırsat kolluyordu. 28 Ekim akşamı meclis seçimi için yapılan toplantıda mebuslara fikrini açıkladı. –Arkadaşlar yarın Cumhuriyeti ilân edeceğiz.-
29 Ekim 1923’de toplanan meclis uzun uzun konuşma ve tartışmalardan sonra akşam saat 20.30’da Cumhuriyet ilan edildi.
Bu yeni gelişme memlekette yüz bir pare top atılarak duyuruldu. Cumhuriyet bütün yurtta büyük sevinçle karşılandı. Meclis yaşasın Cumhuriyet sesleriyle ve alkışlarla çınlıyordu. Cumhuriyetin ilanından onbeş dakika sonra Mustafa Kemal oybirliği ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı olarak seçilmişti. Mustafa Kemal Meclis kürsüsünden bu sıfatla yaptığı konuşmasında şöyle diyordu.
Arkadaşlar;
Milletimizin kendisinde var olan vasıfları ve değerlerini hükümetinin yeni ismiyle medeniyet dünyasına daha kolay gösterebilecektir. Türkiye Cumhuriyet dünya devletleri arasında tuttuğu yere layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir. Arkadaşlar bu yüksek rejimi yaratan Türk Milleti son dört yıl içinde kazandığı zafer bundan sonra da birkaç misli olmak üzere kendini gösterecektir. Cumhuriyetimizin başarısı yüce heyetimizin şahsım hakkındaki sevgi, güven ve desteğin devamıdır. Ancak bu sayede Allah’ın yardımıyla bana verdiğiniz ve vereceğiniz görevleri en iyi şekilde yapabileceğimi ümit ediyorum.
Daima muhterem arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir şekilde yapışarak kendimi onların şahıslarından bir an bile uzak görmeyerek çalışacağım.
Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep beraber ileri gideceğiz.
Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.
1. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal
Cumhuriyetimizin 98. Yıldönümü bütün milletimize kutlu olsun.
“Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacaktır.” Mustafa Kemal Atatürk

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER