CAMİ KAPISI HAK KAPISI, HERKESE AÇIK YAPISI

Arkadaşım Nasrattınoğlu, Çavuşbaş Camisini ziyarete gider. Giriş kapısı eskimiş dökülmüş kilitlidir. İmamı bulur. Nedenini sorar: Cevap olumsuzdur. Müftülük yaptıramaz. Vakıf ilgisizdir. Bir sonuç alamaz.
Anılar aklıma üşüştü: Merhum Müftümüz Celal Yıldırım’la bir dostumuz vesilesiyle tanıştık. Tayin oluncaya kadar ilgilendim. Müftülük Mevlevi Camisinde dört ahşap sandalye, bir masa idi. Müftülüğü Yonca altı Cami yanındaki kadınlar bölümüne almayı düşündük. Müftülük yaptıramaz. Ayrılmış parası yoktur. Tümüyle Vakıflarındır. Buğ Hacı Ahmet tarafından yaptırılmıştır. Dokunamazsınız. Vakıflara yazdık. Varıyor geliyor ilgi yok.
Celal hocama Kütahya Vakıf Müdürlüğüne gidelim, rica edelim dedim.
“Ben kimseden para da istemem, rica etmem. Konuyu ortaya korum vebali karşıdaki düşünsün” dedi. Vakıflar Müdürlüğüne; Yonca altı caminin bir kısmı akıntıdan, yağışlardan çatılardan zarar görmüştür. Cami bir zarar görürse sorumluluk size aittir diye bir yazı gönderdi. İki gün geçti. İlgililer geldi gösterdik. Vakıftan burayı Müftülük yapmak istediğimizi bildirdik. “Vakıftan para da beklemiyoruz” dedik.
Celal hocam, Vaazlarında durumu anlattı. Para, malzeme yardımları gelmeye başladı. Yaptırıp Müftülüğü taşıdık.
Diyanet sekreter, vaiz, yardımcı kütüphaneci gönderdi. Daha sonra şimdiki yeri, Afyon Kadına Kuran Kursu ile anlaşarak devraldık. Hesaplarına ben bakıyordum. Halkımız Demir, çimento, kum yağdırdı. Mimar, usta, kalfa para almadı. Ancak üçbin lira nakit suya elektriğe vs. harcadık. Bitişikteki binayı 17 bin liraya (yarı fiyatına) satın aldık. Yanımızdaki inşaatı yapan bir dostumuz arsa fazlasını ücretsiz verdi. Müftümüz 17 ilçenin de müftüsü idi. Arabası yoktu. Bir yakınımızı arabasıyla görevlendirdik.
***
Dört yıl önce Çavuşbaş Camisi, kapısı böyle idi. Afyon’a gelen bir yakınımız, camileri (Burmalı, Mısri), Su depolarını(Mahzen) tamir tadilatlar uyduruk olmuş dedi, üzüldü. Kendisi Mimar değil, Doktordu ama inşaattan anlıyordu.
Bu camilerin Müftülükte ilgileneni vardır. Vakfı vardır. Yeter ki istensin her şey yapılır.
İki milletvekilimiz, Diyanet İşleri Başkanını ziyaret etmişler.
İl müftülüğünün tahsisatını alırlarsa bir hayır işlemiş olurlar. Olmazsa Zeybek’e havale edelim. O YAPAR.