ÇOCUĞA AD KOYMAK – Kocatepe Gazetesi

13 Kasım 2010 Cumartesi 02:00:00
  Çocuğa iyi isim koymalıdır! Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: ”Siz kıyâmette, kendinizin ve babanızın ismiyle çağrılırsınız. Bu bakımdan çocuklara güzel isim koyunuz!” (Ebû Dâvud) ”Çocuğu güzel terbiye etmek ve ona güzel bir isim koymak, evlâdın babası üzerindeki haklarındandır.” (Beyhekî) ”Üç oğlu olup da, birine benim ismimi vermeyen, câhillik etmiş olur.) (Taberânî) ”MUHAMMED ismi verdiğiniz çocuğa karşı hürmetli olun, toplantılarda ona yer verin ve hiç bir şekilde onu azarlamayın!” (Hatîb) ”MUHAMMED isimli kimseyi hakir görmeyin, onu mahrûm etmeyin! MUHAMMED isimli kimsenin bulunduğu bir evde veya bir yerde bereket vardır.” (Deylemî) ”ALLAHü teâlâ buyurur ki: İsmi, Ahmed, MUHAMMED, Mahmûd gibi habîbimin isminden olan mü’mine azâb etmekten hayâ ederim.” Ecdâdımız, MUHAMMED ismine hürmetsizlik olmasın diye Mehmed ismi koymuşlardır.Çocuğa Reşid, Emin gibi övücü isimler koymak câiz ise de koymamak iyi olur. Çünkü böyle isimleri söyleyerek, o isim sâhibine hakaret etmek, isme de hakaret olur. Meselâ Tembel Emin yerine, bu çocuk tembeldir denmelidir. (Şir’a) Çocuk doğar doğmaz, hemen isim konabilir, bir hafta kadar geciktirmekte de mahzûr yoktur. Mühim olan çocuğa güzel isim koymakdır! Bir ismin güzel olması için mutlaka Kur’ân-ı kerîmde bulunması lâzım değildir. Yüz binden fazla Eshâb-ı kirâmdan Hz. Zeyd hâriç, hiç birinin ismi Kur’ân-ı kerîmde yoktur. Güzel isimler çoktur. Değişik isim olsun diye, Kur’ân- kerîmde geçen her kelimeyi, sırf Kur’ân-ı kerîmde geçtiği için çocuğa isim olarak koymak, çok yanlış olur. Çünkü Kur’ân-ı kerîmde güzel isimlerin yanında şeytan, İblis, hınzır yani domuz gibi çirkin isimler de vardır. Mesela bizim en çok koyduğumuz isimlerden birisi olan “Keziban” yalancı demektir. Kuran’da ad olarak geçen kâfirlerden Kârûn, Hâmân vardır. Peygamber efendimizin düşmanı Ebû Leheb’in ismi vardır. Kurân-ı kerîmde geçiyor diye yıldırım, şimşek, gelmek, gitmek gibi kelimelerin Arapçasını isim olarak koyanlar oluyor. Bu kelimelerden en meşhûrlarından biri Esrâ’dır. Esrâ, gece yürümek ma’nâsına gelir. Ünzile, indirildi, indirilmiş demektir. Böyle isimleri koymanın hiç bir ma-nası yoktur. Enbiyânın, ulemânın, evliyânın ismini tercîh etmek elbette iyi olur. Ayrıca isimlerin illaki Kur’an’da geçiyor olması da gerekmez, mesela Hasan ve Hüseyin, isimleri Kur’an’da geçmez. Yine Fatih, Yavuz, Alparslan, Bilge Kağan, Tuğrul gibi Türk ve İslam tarihine mal olmuş önemli şahsiyetlerin adını koymak ta çok güzeldir. Önemli olan çocuğun :“ Benim adım, nedir, ne manaya geliyor, bana kimin adı konulmuş diye düşünmesi ve o şahsiyeti kendisine örnek almasıdır. Söz gelişi adı ‚ Hamza ‚ olan çocuk, Hz.Hamza’yı tanıyacak O’nu öğrenecek, adı Alparslan olan çocuk, Anadolu’nun bize yurt olmasına vesile olan Türk sultanı Alparslan’ı ve Türk Dünyasının bilge lideri Alparslan Türkeş’i hatırlayacak, onlar gibi olmaya çalışacak.
Ad Koyarken Ezan Okumak
Peygamber efendimiz de, Hz. Hasan doğduğu zaman kulağına ezân okumuştur. (Tirmizî) Bir hadîs-i şerîfte de buyuruldu ki: ”Yeni doğan çocuğun sağ kulağına ezân, sol kulağına da kâmet okunur.” (Beyhekî) ”Ezân okuyacak kimse, çocuğu yastık gibi yumuşak bir şey üstüne koyarak kucağına alır, yavaşça sağ kulağına ezân, sol kulağına da kâmet okur. Sonra kulağına ismini söyler. Çocuğu birisi kucağına alıp, ezânı bir başkası da okuyabilir.” Hadîs-i şerîflerde de buyruldu ki: ”Çocuğa güzel isim vermek, dinini öğretmek ve vakti gelince evlendirmek, evlâdın babası üzerindeki haklarındandır.” (Ebû Nuaym)