Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Misafir Kalem

(CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ DEMOKRASİNİN TEMİNATIDIR) -1 / Şükrü ERSOYLU

• Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine neden geçildi? Parlamenter sistemin eksiklikleri giderilerek daha iyi bir yönetim tarzı oluşturulamaz mıydı?
Anayasamızın 2017 yılında yapılan halk oylaması öncesindeki 8. Maddesi yürütme yetkisi tanımı şöyledir;
“MADDE 8.– Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.”
ÇİFT BAŞLI YÖNETİM
Yürütme yetkisi içerisinde hem cumhurbaşkanının olması hem başbakanın olması çift başlı bir yönetim anlayışını da beraberinde getirmiştir.
Bu nedenle icraatın içinde bulunan cumhurbaşkanı ve başbakanın anlaşmazlıkları nedeniyle oluşabilecek olumsuzluklar ülkenin istikrar ve güven ortamını bozuyor, yönetim zaafiyeti oluşmasına yol açıyordu.
Mesela Cumhurbaşkanı A. Nejdet SEZER Başbakan Bülent ECEVİT arasındaki kitap fırlatma hadisesinin ekonomik olarak ülkeyi getirdiği nokta ortadadır.
Gecelik faizlerin % 7000 leri gördüğü bir ortamda yatırım üretim istihdam imkanları kalmamış millet yokluğa ve yoksulluğa mahkum edilmişti.
KOOLİSYONLAR ZAYIF YÖNETİMLER, HİZMET YOK
Parlementer sistemin en zayıf noktalarından biriside koolisyonlar ve zayıf yönetimlerdir.
Program itibariyle birbirinden farklı partilerin veya iktidara geldikleri taktir de yapacakları icraatları anlatacak programları bile açıklayamayan partilerin, sunni gündemlerle propaganda ve algı çalışmasıyla bir araya gelebildikleri zorunlu birliktelikler, ya çok kısa süreli hükümetler oluşmasına veya devletin malı deniz anlayışıyla her türlü talana göz yumdukları bir yönetim biçimine dönüşüyor.
Kısa bir arşiv taraması yapılsa en fazla hizmetin, Ülkemizde mal ve hizmet üretiminin en fazla olduğu, merkezi yönetimin en fazla vatandaşın refahına ve huzuruna katkı sağladığı dönemler tek parti iktidarlarının olduğu dönemlerdir olduğu görülür.
Tek başına iktidar olan Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisinin ve Nihayet Ak Parti döneminde olduğu gibi.
PARLAMENTER SİSTEM MİLLET İRADESİNİN ETKİSİNİN VE GÜCÜNÜN AZALMASINA ZEMİN HAZIRLIYOR
Parlamenter sistemde Meclis tarafından seçilen cumhurbaşkanlarının seçim süreçleri parti programlarının farklılığı ve farklı cumhurbaşkanı tercihleri nedeniyle hep çok zorlu süreçler olmuştur.
Günün sonunda hiç kimsenin memnun olmadığı, milletin beklenti ve taleplerini karşılamayan, zoraki uzlaşmayla seçilen cumhurbaşkanları milleti temsilden çok uzak kalmışlar, millet iradesi etkin ve güçlü bir şekilde yönetimde temsil edilememiştir.
Cumhurbaşkanının yaptığı icraatlar da sorumsuz olması halka hesap vermemesi fakat çok geniş yetkilerinin bulunması millet iradesinin bir yönüyle hilafına kullanılmasına zemin hazırlıyordu.
Özellikle cumhurbaşkanının devlet kurumlarına yapmış olduğu atamalar devlet organlarının uyum içerinde çalışmasını zorlaştırıyor ve erkler arası çatışmaya yol açıyor.
Mesela cumhurbaşkanlığı seçimindeki toplantı yeter sayısının anayasa mahkemesi tarafından 367 olması gereklidir kararı, mgk kararları, anayasa mahkemesine açılan kanunların esastan iptaline ilişkin iptal davası açmak vb.
PARLAMENTER SİSTEM DEMOKRATİK ZAFİYETİN OLUŞMASINA YOL AÇIYOR
Zayıf koolisyon yönetimleri sonucu oluşan ağır ekonomik krizler, toplumdaki huzursuzluk çatışma ve şiddete dönüşme potansiyeli taşır.
Yönetimde oluşan boşluk mafya, çete vb. illagal yapılar tarafından doldurulur. Sürekli çatışma ve kamu düzeninin bozulması askeri vesayete ve yargı vesayetine davetiye çıkartır.
Sıkıyönetim olağanüstü hal ve darbe yönetimleri temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına ve olağandışı hukukun geçerli olmasına yol açar.
Bu durum anayasamızın 5. Maddesinde tanımlanan “…kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak;..” görevini yapmasının önündeki en büyük engeldir.
Yine çok kısa süreli iktidarlar bürokratik oligarşiye zemin hazırlar.
•Meclisin yetkilerinin tek adama devredildiği eleştirisine katılıyor musunuz. Gerçekten her şey tek adamın iki dudağı arasında mı, daha açık sormak gerekirse sizce cumhurbaşkalığı hükümet sistemi diktatör mü üretiyor?
(Devamı Pazartesi Günü)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti