Eşimle, bayramı İstanbul’da kutlayalım, iki kız torunumuzu, yeğenimizi, görelim istedik. İlk kız torunum Balkı üniversiteyi başarı ile bitirdi. Büyük bir firmada, yönetimde görev aldı.
İlayda ise, bu sene mezun oluyor. Onların gelmesi daha zor oluyor.
Bayram öncesi gittik. Sonra döndük. Sarıyer, Masla’kta oturuyorlar. Yıllardır, İstanbul’u gezip görmemiştik. Üniversitede öğrenci iken, Maslak ormanına gitmekten çekinirdik. O büyük ormanlar Kırk katlı beton binalara dönüşmüş. Bir siteye bir köyü, bir nahiyeyi sığdırabilirsiniz. Her katta 15-20 daireli, otopark yerleri, Alışveriş merkezleri, lokantalar, pastaneler, hâtta Uçankuş TV kanalı sütüdyoları var. Allem, Kallem, Orman şehir olmuş. Birileri zengin olmuş. Bereket babası adına Ağaoğlu Camisi yaptırmış. Cuma namazı dolu idi.
Taksi bulmak mesele, ancak büyük belediye otobüsleri devamlı tur atıyor. Deniz kenarında yürüyüş yolları, balıkçılar, kafe, çayhaneler yer alıyor. Bir balıkçı teknesi büyük bir alanı kaplamış. Balık avlıyor.
Siteler arasında açık konser alanı var. Bayramı büyük bir kalabalıkla orada neşeyle kutladık. Oynayan, zıplayan, müziğe uyup Marşlar şarkılar söylendi. Şiirler okundu. Geç vakte kadar neşeyle halk eğlendi.
Ertesi gün Çamlıca’ya çıktık. Orası da Çam ormanı kaplı idi. Beton olmuş. Yeni yapılan camide namaz kıldık. Yürüyen merdivenle çıkıp iniyorsunuz. Sultan Ahmet Camisine benzetmek istemişler. Etrafında tüm İstanbul’u seyredebiliyorsunuz. Fakat çıkmakta inmekte zor daracık sokaklar, Eski evler Apartmanlar ayrı bir alem.
Galip Leblebicioğlu
CUMHURİYET BAYRAM KUTLAMASI
YAZARLAR
TÜMÜ