Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Denetimler daha şeffaf yapılmalı, telafisi mümkün olmayan zararların önüne geçilmeli”

“Denetimler daha şeffaf yapılmalı, telafisi mümkün olmayan zararların önüne geçilmeli”

Afyonkarahisar Kasaplar ve Sucukçular Odası Başkanı İbrahim Yörük, Tarım ve Orman Bakanlığı internet sayfasında yayınlanan ifşa listesinde yer alan Ahmet İpek Sucukları’nın son 5 yıl içerisinde 20’den fazla denetimde hiçbir ceza almadığını belirterek, “Bakanlık tarafından yapılan denetimler şeffaf yapılmalı, denetimin hassasiyetinin arttırılması, oluşabilecek telafisi mümkün olmayan zararların önüne geçilmesi ve İlgili il müdürlüğü personelinin de eğitilmesi sağlanması gereklidir” dedi

Afyonkarahisar Kasaplar ve Sucukçular Odası Başkanı İbrahim Yörük, Tarım ve Orman Bakanlığı internet sayfasında yayınlanan ifşa listesinde yer alan Ahmet İpek Sucukları gibi büyük ve her türlü denetime açık bir işletmenin istemli ya da istemsiz bir yanlışlığa kurban gitmiş olabileceği ihtimalinin göz önünde tutulması gerektiğini ifade etti.
“SON 5 YIL İÇİNDE 20’DEN FAZLA DENETİMDE HİÇ CEZA ALMADI”
Ahmet İpek Sucukları’nın Afyonkarahisar’ın büyük işletmeleri arasında yer aldığını ve geçmişinde herhangi bir cezası olmadığını dile getirnen Yörük, “Tarım ve Orman Bakanlığı internet sayfasında 17/04/2020 tarihinde bir ifşa listesi yayınlanmıştır. İlimiz işletmeleri hakkında da bilgiler bulunan listede İlimizin büyük ve şimdiye kadar geçmişinde konu ile ilgili herhangi bir cezası olmayan ve yaptığı basın açıklaması ile her türlü yasal haklarını kullanacağını ifade eden, odamızla da temasa geçerek elindeki bilgi ve belgeleri oda başkanlığına da ileten Ahmet İpek Sucukları hakkında açıklama yapma gereği duyulmuştur. Odamızla da paylaşılan süreçle ilgili olarak işletmenin 21/10/2019 tarihinde numune verdiği ilgili numunede çıkan sonuç sonrası aynı parti seri numara ile üretilen üründen aynı laboratuara tekrar numune gönderildiği ve bu defa numunenin analiz sonuçlarının temiz çıktığı, ayrıca aynı dönemde aynı ürünlerin ulusal çapta satışının yapıldığı, ulusal market zincirleri tarafından da yapılan denetimlere ilişkin farklı laboratuarlardan temiz raporları olduğu tarafımıza bildirilmiştir. İlgili tesis kamuoyunca da bilindiği üzere yüksek kapasiteli ve kalite kontrol sistemleri (ISO 22000 ve HACCP) ile denetlenen, helal sertifikası bulunan bu kapsamda bağımsız denetçilerle de denetlenen ilimizin önemli bir işletmesidir. Yaptığı çalışmalarda Sucuk ve pastırma ürünlerinde coğrafi işaret ile Afyonkarahisar’a tescillenen ürünleri yüksek kalitede üretmekte olan Ahmet İpek Sucukları işletmesi; sahiplerinin de ifade ettiği şekilde bakanlık tarafından son 5 yıl içerisinde 20’den fazla bakanlık denetimi geçirmiş ve hiç ceza almamıştır. Ahmet İpek Sucukları aynı zamanda sektörde standart bir denetim yapılması açısından tüm dünyada kullanılan IFS sistemi ile 03/03/2020 tarihinde bağımsız denetçi tarafından denetlenmiş ve yalnızca işletme değil tedarik zincirinin dahi her noktası denetlenerek, denetimi başarı ile geçmiştir. Bütün bu şartlar altında Ahmet İpek Sucuklarının yasal zeminde hakkını araması gerektiği bir gerçektir.” dedi.
“DENETİMLER KAPALI BİR KUTUDA YAPILMAKTADIR”
Oda Başkanı Yörük açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Aynı zamanda müşterileri olan ulusal çapta satış yapan firmaların laboratuarlarının ve işletmenin kendi laboratuarının saptamadığı analiz sonucunu bakanlığın tespit etmiş olması da ilginç bir olaydır. Bunca temiz geçmişe, çeşitli seviyelerde ulusal ve uluslar arası sertifikasyon kuruluşlarınca yapılan denetimlere rağmen, aynı dönemlerde yapılan ve temiz çıkan başka analiz sonuçlarına rağmen bu olayın gerçekleşmiş olduğunu bakanlığın yaptığı tek bir analiz sonucu ile savunmak ve bu nedenle Ahmet İpek Sucuklarını cezalandırmak akla zarar bir durumdur. Ahmet İpek Sucukları gibi büyük ve her türlü denetime açık bir işletmenin istemli ya da istemsiz bir yanlışlığa kurban gitmiş olabileceği ihtimali göz önünde tutulmalıdır. Bu nedenle belli bir ciro büyüklüğüne ulaşan, 50 yılı aşkın süredir hizmet veren, ekonomiye ve istihdama büyük katkılar yapan ve daha önceki denetimleri temiz olan işletmelerin denetimlerinde mümkün olan en uzman kişilerin, hatta bakanlık merkezinde görev yapan, denetim konusunda uzman isimlerin görevlendirilerek; denetimin hassasiyetinin arttırılması, oluşabilecek telafisi mümkün olmayan zararların önüne geçilmesi ve İlgili il müdürlüğü personelinin de eğitilmesi sağlanması gereklidir. Bu sistemle denetimler daha sağlıklı, hassas ve yararlı olacaktır. Şu anda bakanlığın yaptığı denetimler; bakanlık personelinin kurallara uyup uymadığının bilinmediği, bakanlık personelinin konu ile ilgili bilgisinin ölçümlenemediği kapalı bir kutuda yapılmaktadır. Bu tür denetimlerin en azından ifşa öncesi yasal süreçlerinin tamamlanması ve muhataplara olası yanlışlıkların önüne geçilmesi açısından kendilerini savunacak imkân ve sürelerin yine ifşa öncesi verilmesi gerekmektedir. Ahmet İpek Sucukları yanında mal tedarik ettiği, hayvan temin ettiği işletmeleri ve mal verdiği birçok ulusal market zincirini de zan altında bırakan, ticari itibarı zedelemek amacıyla da yapılabilen bu ifşaların zaten covid-19 nedeniyle zor zamanlar geçiren dünyada gıda konusunun manipüle edilmesine bakanlık eliyle çanak tutacak durum ve eylemler oluşturabileceği, bu konu özelinde ise işletmenin hakkını aramasının engellenebileceği; hatta bu olayda süreç devam ederken, mahkeme yolları açıkken ve işletmenin denetim açısından tüm şeffaflığına rağmen bizzat bakanlığın engellemeye yönelik hal ve tavırlar içerisinde olduğu görülmektedir.”
“DENİTİMLER DAHA ŞEFFAF YAPILMALI”
“Ahmet İpek Sucukları Afyonkarahisar’da geleneksel sucuk üretimini bilen ve nesillerdir bu işi yapan bir aileye aittir.” diyen Yörük, “Elbette ortada bir suç varsa bunun bulunması ve cezalandırılması normaldir. Ancak bu süreçlerde yapılan işlemlerin detaylıca kamuoyuna bildirilmesi, işletmelerin ve vatandaşların haksız uygulamalara ve başka illerdeki ticari rakiplerce suistimaline izin vermeyecek şekilde yapılması önemlidir. Bunun da ötesinde oluşabilecek idari süreçlerde muhataplara savunma imkânı verilmesi gerekirse analizlerin tekrarlanması suçun tam tespiti açısından önemlidir.
Güncel gelişmeler ışığında gıdanın hem nitelik hem de nicelik olarak stratejik değeri, milli güvenlikle ilintisinin gözle görülür hale geldiği bu günlerde yapılan tüm işlemlerin sonuçlarının hassasiyetle düşünülmesi gerekmektedir. Bakanlık bürokrasisinin bu konularda sanki yabancı bir devletin bakanlığıymışçasına kendi vatandaşına, kendi işletmesine hücum etmesini doğru bulmuyoruz. Bu konularda bakanlığın görevi kuşkusuz sadece denetim değildir, süreçler hakkında her türlü bilgilendirmeyi yapmak, işletmeleri ve tüketicileri eğitmek de bakanlığın görevidir. Ancak böyle bir eğitim yerine sadece denetim yoluyla piyasayı sözüm ona hizaya getirme çabası içerisinde olan bakanlık bürokrasisini de milli güvenlik, stratejik değer ve ekonomik gerçekler ışığında hareket etmeye çağırıyoruz. Aynı zamanda bu tür denetimlerin daha şeffaf olarak yapılması ve denetime ilişkin tüm süreçlerin (nasıl numune alındığı, hangi laboratuara, niçin gönderildiği, şahit numune olup olmadığı, şahit numune sonucu, analizin etkinliği, analizin hangi standarda göre yapıldığı gibi bilgilerin) izlenebileceği kamuoyuna açık bir platformdan duyuru yapılması gerektiği aşikârdır. Hatta bu platform vesilesi ile vatandaşın doğrudan erişebileceği bir başka liste tesis edilerek; gıda üretimini ve ilgili işlerini iyi, kaliteli ve kurallara uygun olarak yapan ve yıllarca yapılan denetimlerde ceza almamış işletmelerin en az 3 yıllık sicilleri göz önünde bulundurularak iller bazında onur listesi oluşturulmasını önermekteyiz. Bu liste ile hem işini iyi yapan ve kanunlara uygun hareket eden işletmelerin ödüllendirilmesi, işletmelerin motivasyonlarının yüksek tutulması sağlanacaktır. Hem de ceza olduğu kadar ödül de olduğu vatandaş tarafından görülebilecektir. Böylelikle hep kötü haberlerle gündeme getirilen gıda sektörü imajına bakanlık ve ilgili sivil toplum kuruluşlarınca iyi bir katkı da yapılmış olacaktır. Bakanlığın sadece ifşa edip bırakması yerine bu tür tedbirler de alması gerektiği açıktır. Gıda güvenliği açısından önemli bir şart olan izlenebilirlik gibi, ticari güvenlik adına bakanlığın yaptığı iş ve işlemlerde de idari izlenebilirlik uygulamasının gerçekleştirilmesi gerekmektedir.” şeklinde konuştu.