Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

Denktaş’ın ardından – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 16 Ocak 2012 Pazartesi 02:00:00
  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı, Türk dünyasının efsane isimlerinden Rauf Denktaş da ebedi aleme göçenler arasına katıldı. Kendisi ile ilgili haberler, yorumlar gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında yer buluyor. Türkiye ve KKTC’de büyük hüzün var. Bir dava adamının, ömrünü Türk Milleti’ninh hizmetine adamış bir ismin vefatı bizleri de üzdü.
Geçen yıl KKTC’ye yaptığımız ziyarette, gerçek bir Kıbrıslı mücahid olan, 1974’daki Barış Harekatı’nda ve öncesinde Rumlara karşı göğüs göğüse muharebelere katılan Yusuf Bey bizlere rehberlik etmişti. KKTC’de üst düzey devlet görevlerinde de bulununYusuf Bey, akıcı üslubu ve engin bilgi hazinesi ile hem millattan önceki Kıbrıs’ı, hem de son dönemdeki Kıbrıs’ı bizlere son derece güzel bir şekilde tanıtmıştı. Yusuf Bey’in anlatışı, bizim dinlememizle yaklaşık 2 gün süren gezinin sonunda kendisine, “Denktaş’la ilgili ne düşündüğünü” sorduğumuzda cevap vermekte biraz zorlanmıştı. Israrımız sonrasında “Ben Kıbrıs’ın yerli Türklerindenim. Harekat öncesinde de sonrasında da hep mücadelenin içinde yer aldım. Bu süreç içerisinde bir Türklüğüme, bir de Denktaş’a toz kondurmadım. Ta ki, torununun AB pasaportu aldığını duyana kadar. Sayın Denktaş her zaman bizim önderimiz, liderimizdir. Ancak ailesiyle ilgili son birkaç yıldaki olaylardan sonra ben biraz mesafeli durmayı tercih ettim” demişti.
Bizim gibi, Denktaş’ın Türk Milleti adına, Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC adına hayatı boyunca sergilediği mücadeleyi uzaktan izleyip, kendisine hayranlık duyanlar, Denktaş’la ilgili bu cümlelerle bir nebze hayal kırıklığı yaşamıştık. Ama yine de bir ömür boyu verilen mücadelenin bir tek hata ile lekelenmesine de gönlümüz elvermemişti.
Merhum Rauf Denktaş’a biz de Allah’tan rahmet diliyoruz. Kendisi Türk tarihinde unutulmaz bir yer edinmiştir. Son olarak AB baskıları ile KKTC’nin Türkiye’den koparılması operasyonlarına sonuna kadar direnmişti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve oradaki Türk varlığının Türkiye için önemine can-ı gönülden inanıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm imkanları ile orada kazandığı hakları savunmasından yanayız. Çok değil, 30 sene önce verilen şehitlerimizin aziz hatırası hala oralarda canlı. Medyada bu aziz hatıraya, Türkiye için büyük stratejik öneme sahip olan Kıbrıs’a yönelik saldırılara bakmayın siz. Rum mezaliminde katledilen Türklerin kan izleri hala KKTC’deki binaların duvarlarında duruyor. KKTC ile Rum kesimini ayıran Yeşil Hat’tın kenarındaki binalarda mermi izlerini, katledilen Türklerin vücut parçalarını bugün de orada görebilmek mümkün. Türk mücahitlerin topraklarını, namuslarını, ailelerini, hepsinden önemlisi Türk varlığını korumak için girdikleri mevzileri, verdikleri mücadeleyi dinledikçe, öğrendikçe o insanların kahramanlığını bir kez daha kabulleniyor insan.
Bugün eğer Akdeniz’de Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağı şanla dalgalanıyorsa, Türkiye’nin güney kıyıları koskosa ordularla değil, bir kolordu ile KKTC topraklarından korunabiliyorsa, bunda o insanlarının kanının, terinin hakkı var. Ve elbette, orada şehit düşen, gazi olan Mehmetçiklerin de hakkı var.
Lefkoşa yakınlarındaki Boğaz Şehitliği’nde Afyonkarahisar’ın evlatları da yatıyor. Bugün Afyonkarahisar sokaklarında Barış Harekatı’nın gazileri bizlerle yanyana geziyor.
Tüm bunlar ortada iken, KKTC için “ver-kurtul” diyebilenleri anlamak ne kadar da zor? KKTC’yi sadece kumarhane ve batakhanelerden ibaret görenlere hak vermek ne kadar da zor? Orada Osmanlı’nın kiliseden camiye çevirdiği ibadethaneleri görmeden, geçmişte Hrıstiyan kralların tac giydiği katedrallerde bugün ezan-Kur’an okunduğunu bilmeden, Batı’nın KKTC ve Türkiye’ye olan hıncını anlamak ne kadar da zor? Bu büyük mücadeleye beyniyle, bedeniyle, imanıyla hizmet eden başta merhum Dr. Fazıl Küçük ve merhum Rauf Denktaş gibileri nasıl unutubaliriz, nasıl onları suçlayabiliriz ki? Türk ve Müslüman varlığı için, Türkiye Cumhuriyeti için emek veren, kan veren, can veren cümlesinin ruhları şad olsun….

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER