Nöbetçi Eczaneler
İÜN : Şimdiye kadar hep futboldan söz ettik. Aile hayatınızdan da biraz söz edelim.
A.B. : Fakülteyi bitirince Afyon Lisesi’de ücretli olarak birkaç ay beden eğitimi öğretmenliği yaptıktan sonra Emirdağ Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak atandım. Bu arada Tuzla yedek subay okulundan sonra Çankırı’da devam ettiğim askerlik görevimi teğmen olarak tamamladım ve terhis olduğumu belirtmiştim. Emirdağ Lisesi’nde Edebiyat öğretmeni olarak başladığım yıllarda okul müdürü Abdulkadir Türkmen olmak üzere bütün öğretmen arkadaşlarımın ilgi ve desteklerini gördüm hepbsine teşekkür ediyorum. Öğrencilerim arasında Edebiyata merakı olan vardı… yıllar sonra Afyonkarahisar TCDD’de çalışan eski bir öğrencimle karşılaştığımda Fuzuli’nin,
“Beni candan usandıran cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan muradım şem’i yanmaz mı
Kamu bî-mârına cânan devây-ı derd eder ihsân
Niçin kılmaz bana dermân beni bî-mâr sanmaz mı” dizlerini okumuştu bana.
Kezâ o zamanki öğrencilerimden Ömer Faruk Yaldızkaya, Emirdağ Türküleri, Türkmen Ağıtları ve Emirdağı’na dâir çeşitli inceleme araştırmalar yapmış dikkat çeken bir folkloristtir… Afyonumuz için değerdir Yaldızkaya..
İşte bu süreçte ilkokul öğretmenliği yapan Aynur hanımla evlilik hazırlığımız da başladı. Öğretmenlik ,futbol antrenörlüğü arasında evlilik işleride düzene girdi.
İki kızım var ilk kızımın adını rahmetli babamın gençliğinde Türkiye güzeli olmuş Feriha Tevfik’in adından esinlenerek Feriha koyduk.. yaklaşık yirmi yıldır ilkokul öğretmenliği yapıyor Lüleburgaz’da damadım Ahmet de orada öğretmen… Ege ve Ece… Küçük kızım Elhan’a Cenap Şahabettin Bey’in ünlü Elhan-Şita şiirini hatırlatan “Elhan” adını koyduk.. “Kış şarkısı demek oluyor elhan-şitâ.. Şimdi mütercim tercümanlık yapıyor kızım Elhan, İstanbul’da.. damadım Ahmet yüzbaşı… Bir torunum van adı, Ediz..
İÜN : Sevgili Agâh Bıyıkoğlu, siz bugün Afyonkarahisar futbolunun duayenisiniz. Yıllarca futbol oynadınız, birçok takım çalıştırdınız ve engin bir deneyiminiz var. Peki ne yapılmalı da, Türk futboluna paralel olarak Afyonkarahisar futboluna arzu edilen seviyeye ulaştırılabilsin?
A.B. : Gençlerimizi fiziksel ve ruhsal yönlerden eğiterek onları birer iyi sporcu-futbolcu hâline getirmek hiç de zor değildir. Ulu önderimiz Atatürk Türk gençlerine duyduğu sevgiyi ve güveni şöyle ifade ediyor: “Türk sosyal bünyesindeki spor hareketlerini düzenlemekle görevli olanlar, Türk çocuklarının spor hayatını yüceltmeyi düşünürken sadece gösteriş için herhangi bir yarışmada kazanmak azmiyle spor yaptırmazlar. Esas olan bütün yaştaki Türkler için beden eğitimi sağlamaktır..”Spor yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrâk ve ahlâk da bu işe yardım eder. Zekâ ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler, zekâ ve kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. BEN SPORCUNUN ZEKİ, ÇEVİK AYNI ZAMANDA AHLÂKLISINI SEVERİM” “Her çeşit spor faaliyetini Türk gençliğinin milli terbiyesinin ana unsurlarından saymak lâzımdır. Türk gençliğinin spor bakımından da millî heyacan içinde, itina ile yetiştirilmesi önemli tutulmalıdır…”
İÜN: Atatürk’ün veciz sözleri, Türk futbolunun düsturu olmalıdır…Sevgili Agâh, Sen Afyonspor’a en çok hizmet eden kişisin. Afyonspor ne zaman zor durumlara düşmüş ise, sen ayağa kaldırdın ve tarih yazdın. Lütfen o günlerden bahseder misin?
A.B. : Afyonspor’un kurulduktan bir yıl sonra Afyonspor’a oyuncu yetiştirmek amacıyla “Genç Takım “ kuruldu. O zamanlar ünlü bir avukat ve de futbol geçmişi olan rahmetli Atilla Kurtbaş genç takımın antrenörlüğünü üstlenmemi istedi.. Deplasmanlı gençler ligine katıldık ve Afyonlu pek çok genç futbolcu kazandık.. Mor-Beyazlı Afyonspor ekonomik, mâli ve yönetim imkânsızlıkları yüzünden, 1974-75 sezonunda amatör kümeye düştü..(O zamanlar 3. Lig yoktu..)Vergi ve sigorta borçları futbolculara ve esnafa olan borçlar yüzünden…
Afyonspor 1981’de yeniden kuruldu ve “katılma Ligi” adıyla düzenlenen 2. Türkiye Ligi’ne Terfi (yükselme) maçlarına katıldı..Bu süreçte benim lisansım henüz “TFF C” düzeyinde olup yeterli değildi. Afyon Meslek Yüksek Okulu’nda öğretim elemanıydım, zamanım yetersizdi. Ankara’dan Selahattin Sunman Hoca Perşembe günleri geliyor ve birlikte çalışıyorduk; sonradan Burhan Geçer Hoca da dahil oldu teknik kadroya….Uyumlu bir teknik kadro ve futbolcu koordinasyonuyla şampiyon olup 2. Türkiye Ligi’ne çıktık.. Bu dönemlerde başkanlık eden mütevazi insan Enver Usta’yı (Şahin) ve “Kasap Ahmet”’i (Kocaşaban) anmak isterim..
İlk kez kurulan ve 2.Türkiye liginde yeni oynayan mor beyazlı Afyonspor’da ve 1981’de yeniden kurulan Afyonspor süreci içinde hem genç takımı çalıştırıyor hem de Afyonspor’un antrenörsüz kaldığı, takımın zora düştüğü zamanlarda görev üstleniyordum..1981’de yeniden kurulan ve katıldığı “2.Lig’e Yükselme maçlarında şampiyon takımda ve ondan sonraki süreçte Sayın Salim Pancar’ın çok başarılı yönetimi dâhil, yaklaşık on beş yıl… Dört kez tekrarlanan bu görevler sonunda “Kıl payı kurtuluyordu takım”.. Gazeteci İbrahim Yüksel spor sayfasında benim için “ Zor günlerin adamı” diyordu..Bir gün sormuşlardı bana İbrahim Yüksel ve rahmetli Fatih Gümüş: “Agah Hocam ,bu başarıyı niye borçlusunuz “diye,, Ben de “Her şeyden önce öğretmenim, Pedagoji ve psikoloji okudum, futbol kültürü ve genel kültürüm var, öğrenciler arasında geçiyor hayatım, Günaydın Özyurt Hocamızın gayretleriyle yayımlanan TÜFAD’ın teknik yayınlarını Ankara’ya gidip alıyor, okuyor kendimi güncelliyorum, kurslara seminerlere katılıyorum” demiştim..
1985 yılı Haziran ayında İzmir’de düzenlenen bir aylık antrenör kursuna çağrıldım, Teknik direktörlüğünü Yılmaz Yücetürk’ün yaptığı bu kursta, özellikle teknik ve kondisyon konularında o güne kadar doğru bilinen yanlışları bilimsel veriler ışığında öğrenme fırsatı buldular kursa katılanlar. Alman sporbilimci Groser, pedagojik yöntemlerle anlattığı teorik ve pratik derslerle kursiyerlerin ezberlerini bozdu, hayranlığını kazandı… Yaklaşık bir aylık bir kursun sonunda profesyonel bir takım çalıştırma hakkını almış oluyordum… Süreç içinde 1989’da İstanbul Anadoluhisarı Besyo tesislerindeki B-lisans,1992 İstanbul Beylebeyi TFF tesislerin deki A-lisans (teknik direktör) kurslarını bitirerek antrenörlük sürecimi sürdürdüm. 2013 Ağustos –Eylül aylarında İstanbul Riva’daki TFF tesislerindeki PRO-Lisans güncelleme kursuna katılarak PRO-Lisans diploması aldım…
TÜFAD’ın Afyon’da şubesi yoktu. Referanslarımızı Eskişehir Şube Başkanlarından alıyorduk. 2005 yılında Afyon TÜFAD Şubesini açmak üzere Eskişehirdeki Genel Kurula katıldım ve burada yaptığım bir konuşmada Afyon’da bir TÜFAD Şubesinin açılmasının isabetli olacağını vurguladım. Geçici bir kurul başkanlığında TÜFAD Şubesi açıldı. Bir süre sonrada yeni başkanlık için yapılacak seçimlerde başkan adayı oldum ve ilk şube başkanı oldum. Altı yıl sonra kendi isteğimle ayrıldım ve bugünkü başkan Mustafa Kesere görevi devrettim.
İÜN : Hangi takımı tutuyor veya daha çok sempati duyuyorsunuz?
A.B. : Daha ilk okul yıllarındayken mahalle arkadaşları arasında FB-GS,GS-BJK maçları yapardık sokak aralarında o zamanlar GS’li oldum..Ancak fanatik bir taraftar olmadım hiç..O zamanlar başka takımlara geçmek filan ayıp sayılırdı.. Mesela benim 1955-56 yıllarının GS kadrosu ezberimdedir.. üniversitedeyken de her hafta özellikle GS maçlarına giderdim..Turgay Şeren, Metin Oktay, Suat Mamat, Kadri Aytaç, İsfendiyar Açıkgöz…
İlk okul yıllarımda Afyon Demirspor’da oynayan Sarı Kemal’i hatırlıyorum hayal meyal.. Sonradan Ankara Gençlerbirliği’ne gitmişti..Uzun yıllar TFF hukuk danışmanı olarak çalıştığını biliyorum.. Gençlerbirliği’ne giden Kaya Öztekin müthiş bir santrfordu..Ben Doğanspor’a başladığımda tatillerde yaptığımız “hususi maçlar”da yanında oynadım..Yine Ali Elmas (Badak Ali), Kaleci Hamdi(Aliç) Fehmi Büge, Yüksel Doğanay Ankara Gençlerbirliğinde oynayan futbolcu büyüklerimizdir. Daha sonraları hocalığını yaptığım Ali Günçar 1990-1992 yıllarında forma giydi Gençlerbirliği’nde, ardından da BJK’da 1992-1998 yıllarında oynadı. Piontek’in antrene ettiği Milli Takımın değişmez stoperi oldu.
Afyonspor genç takımından hocalıklarını yaptığım futbolculardan Lutfi Özbay Altınordu, Suat FB, Genç yaşta vefat eden kaleci Seyfettin Özbey Karagümrük takımlarında oynadılar, Belkıran Haldun Balıkesir ve BJK , Nihat Elmas Erzurumspor formalarını giydiler..
Antrenörlük yaşamım sırasında bir sezon Afyon Emniyetspor’u, İki sezon da mensubu olduğum Afyon Kocatepe üniversitesi futbol takımlarını çalıştırdım. 2003 yılında Üniversiteden emekli olunca Afyonkarahisar’ımızın köklü ve saygın bir geçmişe sahip spor kulübü, Demirspor’un teknik sorumlusu oldum…Hâlen bu takımı ve alt katagorilerdeki genç takımları çalıştırıyorum…10 yaşından 40 yaşına kadar öğrencim var..Çeşitli yaşlardan, çeşitli sosyal katmanlardan, köylerden, kenar mahallelerden gelip bir amatör takım bünyesinde kaynaşan futbolculardan çok şey öğrendim.. Öğretmen, mühendis işçi, memur, üniversite öğrencileri, lise öğrencileri ilkokul öğrencileri var kulüp bünyesindeki takımlarda. Burada yaşıyorum ustalık dönemimi…Yönetimi, sendikası , üyeleri, futbolcuları, kendine ait bir mini çim futbol sahası ve tarihi bir kulüp binasıyla Afyonkarahisar Demirspor örnek bir amatör takım..
Amatör futbol, futbolun temeli…Bitmez çok geniş bir kaynak; ancak gereken ilgi yok ve tükeniyor hızla..Ülke çapında devletimizin el atması gerek bu derin konuya..
Afyon Demirspor’dan Eskişehirspor U-15 takımına transfer olan öğrencim Barış Birlik hâlen Eskişehirspor U-19 takımının kaptanıdır..
İÜN : Agâh Bıyıkoğlu üniversite düzeyinde bir öğretmen-akademisyen, gerçek bir futbol adamı ve yinelemek isterim ki, Afyonkarahisar futbolunun duayenidir. İlimizin profesyonel futbol takımını yönetenlerle antrene edenlerin ondan öğrenecekleri çok şey vardır. Bilmem sorup bilgi alıyorlar mı?…Bu söyleşi dizisine son noktayı Agâh Hoca koydu:
“Âvâzeyi bu âlemde Dâvud gibi sal
Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş” (Bâkî)
DEVAMI VAR
İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
