Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Yılmaz DÜNDAR

Edep; Ya Hu -251- AYETİN FREKANSI İLE AYETİ SÖYLEYEN VEYA DİNLEYENİN İDRAK FREKANSI

Kur’an ayetlerinde verilen misallerin tamamı öncelikle iman, daha sonra da şükür konularıyla ilgilidir. Nisa Suresi 147. Ayeti hatırlayalım: “Eğer siz iman eder ve şükrederseniz Allah size neden azap etsin?” “Eğer siz iman eder ve şükrederseniz” buyrulmaktadır.
İnananlar için gerekli olan bu iki şartın sağlanabilmesi için Allah tarafından devamlı bir destek vardır. Bu sistemi göremeyen bilemeyen inkârcılar ne demişlerdi? “Sizin ilahınız nasıl bir ilah? Güç O’nun, Mülk O’nun, Hüküm O’nun ama siz inanasınız diye nasıl da üstün gayret sarf ediyor, çaba sarf ediyor ve anlaşılmaz misaller veriyor. Bunları yapmakla utanmıyor mu?” Böyle diyerek hiç anlamadıkları bir konuda yorum yapıyorlar. Onlar sistemin akışını bilmiyorlar! Sistemin içerisindeki en önemli nokta şudur: İnsanların değişimlerini kendilerinin kazanmaları gerekiyor, değişimlerini kendilerinin kazanması esas olandır. Biz onun için dünya hayatındaki “Kazanılmış Değişim” diyoruz ona: Kazanılmış! Kişinin onu kendisi kazanmak zorundadır, sistemin gereği böyledir. Bu kural çok önemlidir. Bakın şu ayetleri hatırlayalım:
Nahl Suresi-93: “Eğer Allah dileseydi elbette sizi tek bir ümmet kılardı. Fakat Allah dilediğini saptırır ve dilediğini de hidayete erdirir. Yaptıklarınızdan elbette mesul tutulacaksınız.”
2-3 ayet daha okuyacağım, bu ayetlerde şunu vurgulamaya çalışıyoruz: Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapar, hepinizi hidayete ermiş yapabilir, hepinizi imanlı yapabilirdi. Ayetlerle bu vurgulanıyor ama dünyada öyle değil. Şu andaki yaşantıda bu öyle değil. Neden? Bir önceki yazımızda 8 madde halinde sıraladığımız sistemin gereği olduğu için.
Yunus Suresi-99: “Eğer Rabbin dileseydi Arz’da kim varsa onların hepsi toptan elbette iman ederdi. Böyle iken sen müminler olmaları için insanları zorlayacak mısın?”
Şuara Suresi 3-4: “İman etmiyorlar diye belki de sen kendini neredeyse helak edeceksin. Eğer dileseydik Semadan üzerlerine bir ayet indiririz de onlar ona mecburen boyun eğerler.”
Görüyoruz ki Allah bu konuyu anlayabilmemiz için bunu da bize açıklıyor. Ayette “Eğer dileseydim dünyadaki bütün yaratılmışları, yani insanları iman sahibi yapardım. Ama öyle değil. Sistemi anlamaya çalışın lütfen. Bu önemli! çünkü sistemi anladığınız ölçüde kurtuluşunuz olacaktır.” mesajı vardır. Ayrıca Hakk yolu tercih edenlere bir imkân da Kamer Suresi 17, 22, 32 ve 40. Ayetlerde “Kur’an’ı anlayasınız diye kolaylaştırdık” diye bildirilmektedir. İşte Kur’an misalleri, Kur’an’da verilen misaller aynı zamanda bu kolaylaştırma sistemi içerisinde de bir yöntemdir.
Peki, kolaylaştırılmış olan bu misalleri kimler anlar? Veya anlamak için gereken şart nedir? Bakın: Ayetlerin kendilerine ait bir nurları, renkleri ve frekansları vardır. Bu özellik kudsi hadis ve diğer hadislerde de vardır ve her birindeki nur, renk dereceleri, frekansları farklıdır. Ayet, kudsi hadis ve hadisleri kişiler içlerinden veya açık olarak seslendirdiklerinde bu söylediğimiz özelliklere göre farklı kılıklarıyla ortaya çıkarlar ve seslendirene ve dinleyene bir etkiyle tesir ederler.
Ayetlerin tesiri için o ayetin frekansı ile o ayeti söyleyen veya dinleyen kişinin idrak frekansı harmanlanmalıdır. İşte bu harmanlanmış yeni oluşan frekans, tesir eden frekanstır. Kişinin idrak frekansı, o kişinin Ahseni Takviym fıtratı veya esfele safiliyn formatı tarafından oluşturulur. Ahseni Takviym fıtratın etkisi ne kadar fazla ise veya esfele safiliyn formatın etkisi ne kadar fazla ise bu durumlar idrak frekansının rengini belirlerler. Israrlı ve inatçı bir inkârcının esfele safiliyn format etkisi çok kuvvetli olacağı için, o kişinin idrak frekansını düşünelim. Ve bir de Nefs-i Mutmainne’de olan bir kişinin idrak frekansını düşünelim. Her ikisinin idrak frekanslarının renkleri normal hayatın uç noktalarını oluşturur. Diğer renkler bu iki uç noktanın arasında dağılmıştır. Normal, rutin, alışılmış hayatın frekanslarının tümü bu iki uç noktanın arasını oluşturur. Yani bu iki frekans dışındaki frekanslar bu iki uç nokta arasında dağılmış olarak bulunurlar. Şua dikkat çekeyim ki bazılarının idrak frekansları dengede gibi olur, yani biraz daha nötr gibidir diyelim. Hem Ahsen-i Takviym fıtrattan hem esfele safiliyn formattan aldıkları etkiler bir denge oluşturunca idrakın frekansı da rengi de dengede kalır. Ancak dikkat edin, bu gibi insanlar genellikle ara yerde kalan insanlardır. Eğer kişi böyle dengede bir frekans sahibiyse o kişi dinlediği veya okuduğu ayetlerden, kudsi hadislerden veya sahih hadislerden etkilenmez, etkilenmesi çok fazla gerçekleşmez, çok fazla bir şey ona hitap etmez. Çünkü kişi ayet veya hadisin frekansıyla harmanlanarak tesir meydana getirecek kadar güçlü bir idrak frekansı oluşturamamıştır. Bu durumdaki kişi, kabul etmek veya reddetmek adına, ortada kalmış bir frekans oluşturur. Belki de birçok insanın durumu bu haldedir… Bütün bu sebeplerden dolayı, işitilen ayetler herkeste farklı tesirlerle anlaşılır. Kabuller, sorgulamalar, didişmeler veya itirazlar hep bu sebepten şekillenir.
Bakara Suresi 26 ve 27. Ayetlerden de anlıyoruz ki Allah’ın Kur’an’daki misalleri de kendilerine ait bir nur, renk ve frekansla dışarı çıkmakta ve bir suret bulmaktadır. Ayette Rabbimiz buyuruyor ki: “(İşte Allah) bu misal yollu anlatımla birçoklarını saptırır. Birçoklarını ise gerçeğe hidayet eder.” Yani ayetten anlıyoruz ki misaller aynı zamanda bir imtihan sorusu olarak “kazanılmış değişimler” için yol açmaktadırlar. Yine ayetlerden anlıyoruz ki, Billahi anlamda iman edip bu imana uygun fiiller ortaya koymaya çalışanlar, bu misalleri okudukları zaman “bu misalden ne anlamalıyım?” demeden önce “bu Rabbimden gelen bir Hakk’tır” derler. Böyle dedikleri için bu davranış onlarda öyle bir frekansa sebep olur ki böylece o imanlı kişi için anlamalar içre anlamalara yol açan bir harmanlanma gerçekleşir. İnkârcı ise “Allah’ınız yine ne murat etti? Bunlar nedir?” diyerek misallere esfele safiliyn yoğun frekansla yaklaştığı için ayeti öteler. Ayet bu sebeple ancak o kişinin nefretini artırır. Ayetten öğreniyoruz ki bunlar ancak fasıklardır…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti