Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Yılmaz DÜNDAR

Edep; Ya Hu -276- LEVVAME MEYDANINA ÇIKMIŞSAN…

“İblis dedi; İzzetin adına yemin ederim ki, bütün kullarına yollarını şaşırttıracağım, ihlâslı kulların hariç olmak üzere.” (Sa’d 82, 83)
İblis diyor ki: Eğer bir kul batıla karşı savaş açmış ve bu konuda ısrarlı ve ihlâslı ise o kulu saptıramam, o kul hariç. Yani bir kul “Müstakilen VAR ve Muhtar olan ancak Allah’tır, başka müstakilen var ve muhtar yoktur” demiş de İhlâs Hayat Döngüsü’ne yönelmişse, İhlâs Hayat Döngüsü’nde ise veya İhlâs Hayat Döngüsü’ne girmeye çalışıyorsa, işte şeytan “bu kullar hariç diğerlerinin hepsini yolundan şaşırtacağım diyor.
“Doğrusu onun (şeytanın) iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerine bir sultası yoktur. Onun sultası ancak kendisini veli edinenler ve onu ortak koşanlar üzerinedir.” (Nahl 99, 100)
Aslında şeytanın vesvese vermekten, avam diliyle söylersek gaz vermekten başka yapacak hiçbir şeyi yok. Hele de “amentü billahi” diyenlere! “Amentü Billahi” idrakı bu yüzden çok önemli. “Amentü Billahi” deyip, Rabbine yönelmiş, sığınmış olanların yani nefs-i levvamede ilerleyenlerin üzerinde şeytanın gücü, etkisi yoktur. Nefs-i levvamenin nasıl mühim olduğunu, nasıl bir ikram olduğunu görün. Şeytanın nefs-i levvamede ilerleyenler üzerinde bir gücü, bir etkisi yok! Onun etkisi, ancak kendisini dost edinmiş ve onu ortak koşanlar üzerine…
“Şeytanın sultası, onu ortak koşanlar üzerindedir” ayeti vurguluyor ki: Onun gücü şeytaniyeti ortak koşanlar üzerinedir, yani “A” Takdim Formu yapısını Allah’a ortak koşanlar üzerinedir. Şeytan nasıl ortak koşulur? Esfele safiliyn idrakla “A” Takdim Formu yapısına “BEN” diyen, yani “ben de müstakilen varım ve muhtarım” diyen kişi o yapısını Allah’a eş ve ortak yapmıştır. Böylece o kişi şeytaniyeti Allah’a eş ve ortak koşmuş olur. Nahl Sûresi 99 ve 100. ayetlerin bize söylediği budur.
Tevbe Suresi 13. Ayette geçen savaşın yapıldığı meydanın adı Levvame’dir, bu savaş Levvame Meydan Savaşı’dır.
Kıyamet Sûresi 2: “Ve nefs-i levvameye kasem (yemin) ederim.”
Nefs-i levvameye yapılan yemin mutlaka dikkatinizi çekmeli! Ve ayetten önce şöyle anlamalıyız: Sana yeminini bozdurmuş, Rasulullah (SAV)’in açıkladığı hakikati hayatından ihraç etmiş, böylece sana zulmani bir hayat sunmuş olan, Hakk yolda sana saldıran, seninle sürekli savaşan tanrılık hissiyatına, ilahlık iddiası ve yaşantısına karşı çıkan nefse (nefs-i levvameye) yemin ederim!
Üç özellik sayıldı:
1) Sana yeminini bozdurmuş olan.
2) Rasulullah (SAV)’in açıkladığı hakikati hayatından ihraç eden.
3) Böylece sana zulmani bir hayat sunan, Hakk yolda sana saldıran, seninle sürekli savaşan.
İşte, bu üç özelliği taşıyan tanrılık hissiyatı ve iddiası ve yaşantısından korunmak için müttaki olup “amenu ve amilus salihati” zırhını giyip levvame savaş meydanına çıkmışsan ayet sana sesleniyor: İşte o nefse yemin ederim ki! Yani Levvame savaş meydanına çıkan nefsin Allah indindeki değeri, derecesi öyle azimdir ki kavrayamazsın. Nefs-i levvameye girmiş nefsin (bu üç özelliği taşıyan yapıya ve iddiasına savaş açmış nefsin) Allah indindeki halini kavrayabilelim diye yemin ediyor…
Bu savaştaki düşmanın sayılan üç özelliği dışındaki diğer bir özelliğini Nas Sûresi 5. ayetten öğreniyoruz: “O ki insanların sadırlarına vesvese üretir.” İnsanların sadırlarında vesvese üretiyor.
Öyleyse, vesvese nedir; doğru tanımlansın ki o anlaşılsın. Bizi yaşadığımız hayatın kuralları ve hali perdelediği için biz normal hayatta kapıldığımız evhamları vesvese zannediyoruz. Onlardan da Allah’a sığınacağız ama bizim için birinci derece tehlikeli olan ve bu ayetlerde bahsedilen vesvese onlar değil. Vesvese, kişiye batılı cazip göstererek seni Hakk yoldan uzaklaştıran fikir, heva ve heveslerdir. Vesvese size batılı cazip gösterir. Öyle cazip gösterir ki sizi Hakk yoldan alıkoyar! Kişiyi Hakk yoldan alıkoyacak, çevirecek cazip fikirlerin, heva ve heveslerin hepsi vesvesedir; şeytanın vesvesesi esas itibariyle budur! Eğer siz bu vesveseye düşerseniz, “vesvese” diye tanımladığınız diğer şeyler şeytan için çerez sayılır, artık onlar çok kolaydır.
Vesvesenin tesirinin nereye olduğunu da bilmek lazım; nereye? Nas-5’ten anlıyoruz ki tesir sadra. Şeytanın sadra tesir ettiğini Nas Sûresi söylüyor: O ki insanların sadırlarında vesvese üretir.
Şeytan kalbe tesir edemez. Kalb Allah’ın elindedir, kalbin yazısını Allah yazar. Şeytan ancak kalbin üstünü örter ki ona esfele safiliyn yapı hâkim olsun. Bu yüzden vesvesesini yani tesirini sadra yapar. Eğer sadra nefsin şerri hâkimse, yönetim ondaysa, sadrı o zalim hükümdar yönetiyorsa, onun kulağına kendince cazip işleri fısıldar. Ayette o vesvese, o fısıldayış şöyle tarif edilir: Bıkmadan, usanmadan, yılmadan, devamlı aynı şeyi tekrarlar; üst üste, üst üste vesvese… Sen vazgeçersin yapar, vazgeçersin yapar, ikna edinceye kadar. Böyle bir vesvese üretendir o. Bu vesveseyi ancak savaşta olan fark eder. Savaşta olmayan böyle bir fitin, dürtmenin olduğunu fark etmez. Çünkü ona sahip çıkıyor, şeytanın vesveselerine “benim fikirlerim” diyor. Onu sahiplenir, şeytana bırakmaz. Levvame savaşında olan ise kendisinde Furkan açılmaya başladığı için, Hakk ve batıl dilini anlamaya başladığı için, vesveseyi fark etmeye başlar ve “şeytan beni dürttü” der. İşte onu fark ettiğinizde hemen Allah’a sığının…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika