Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

EĞİTİM POLİTİKAMIZIN İFLÂSI VE TÜRKİYE’DE TOPLUMUN DİNE VE DİNİ DEĞERLERE BAKIŞI (4)

(Dünden Yazının Devam)
Eş seçiminde eşinizin dinine düşkün biri olması sizin için ne kadar önemli? sorumuza katılımcıların % 51 i ÇOK ÖNEMLİ, % 24 ü KISMEN ÖNEMLİ, % 20 si ÖNEMLİ DEĞİL, % 5 i KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK demektedir.
Eşinizin dini değerlere bakışı ve yaşayışı sizinle kıyasladığınızda nasıl olmalıdır? sorumuza toplumun % 30 u; “Benim gibi, benim kadar dindar olmalıdır”, % 45 i “Benden daha dindar olmalıdır” , % 15 i “Benden daha az dindar olmalıdır”, % 10 u ise bu soru karşısında “KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK” demektedir.
Bir topluluk içine yada birinin yanına gittiğinizde genelde nasıl selam verirsiniz? sorusuna araştırmamıza katılanların % 41 “SELAMUN ALEYKUM”, % 24 ü “MERHABA GÜNAYDIN VS” , % 30 u “NA’BER VB”, % 5 i “KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK” şeklinde ifade etmişlerdir. Özellikle yaşı 30 üstünde olan toplum geleneksel ve dini literal anlamda selamları tercih ettiğini ifade etmektedir. “Selamı aranızda yayın” diyen Hz. Peygamber’in mesajı da bu yöndedir. Ancak sanal alemin hızla tükettiği kavramsal değerlerimizden birinin de selam olduğunu özellikle gençler arasında “selamünaleyküm” şeklinde selamlaşmanın hızla tükendiğini belirtmek gerekir.
Siyasi bir seçimde(belediye- milletvekili vs.) “Adayın dinine düşkün biri olması sizin için ne kadar önemli?” sorumuza katılımcıların % 51 i “Çok Önemli”, % 24 ü “Kısmen Önemli”, % 20 si “Önemli Değil”, % 5 i “Kararsız / Görüş Yok” demektedir. Bu soru din siyaset ilişkisinin özellikle reel politik bağlamda değerlendirilmesi bakımından çok önemli bir kriter olarak incelenmelidir.
İslam ülkelerinin (Hıristiyan ülkelerin dini lideri papalık gibi) “HALİFELİK benzeri bir dini liderliğe ihtiyacı olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna araştırmamıza katılanların % 54 ü “EVET ”derken, % 40 u” HAYIR” demektedir. % 6 sı ise “KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK” demektedir.
Günah işlediğinizde pişman olur musunuz? sorusuna “EVET “ diyenlerin oranı % 90, “HAYIR” diyenlerin oranı % 2, “KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK” oranı % 8’dir. Buradan çıkan en önemli sonuç; inanç olarak dindar olduğunu ifade etmeyen yada İslami anlamda inancı zayıf kişilerinde bir kısmı itibarıyla günah işleme sonrasında pişmanlıklarını göstermesidir.
Gusül abdesti alır mısınız? sorusuna katılımcılardan “Evet, asla gusül abdestim olmaksızın dışarı çıkmam” diyenlerin oranı % 65 iken, “ara sıra gusül abdesti alırım” diyenlerin oranı % 17, “gusül abdestini bilmiyorum / almam” diyenlerin oranı ise % 13, “KARARSIZ / GÖRÜŞ YOK” diyenler ise % 5. (www.makdanismanlik.org)
Biz bu araştırmalarda, “faiz, helal ve haram yeme, sahtekarlık, dolandırıcılık, devlet malını aşırma ve yeme, kul hakkı, yalan söyleme ve doğru sözlü olma” gibi konuların olmasını beklerdik. Görünen odur ki Türk toplumu bu konularda da iyi durumda değildir.
Bu araştırmanın en sevindirici tarafı “Günah işlediğinizde pişman olur musunuz? sorusuna “EVET” diyenlerin oranı % 90, “HAYIR “diyenlerin oranı % 2” olmasıdır. Demek ki hâlâ bu toplumda bir ümit ışığı vardır.
Yapılan diğer araştırmalar da aşağı yukarı aynı sonuçları vermektedir. Deist ve ateistlerin Türkiye ortalamasının % 10 olmasına karşılık bu oranın taşrada yüzde birlerde olması, oranın büyük şehirlerde ve daha iyi eğitim alan insanlarda artış göstermesi, son on yılda deist ve ateist sayısının üç kat artmış olması eğitim sistemimizin iflasının en açık göstergesidir. İmam Hatip Okullarının sayısının artmasının soruna bir çare olmadığı ortadadır. Önemli olan İmam Hatip Okullarının sayısını artırmak değil, her türden okulda yeterli derecede dini eğitimi vermektir. Özellikle “Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Meali” dersi kesinlikle ilk okul ikinci sınıftan itibaren her tür okulda zorunlu dersler arasında yer almalıdır. Toplumun dini konulardaki bilgisizliği, iyi eğitilmediğinden kaynaklanmaktadır. Bunun baş sorumlusu da devlettir. Bu ve buna benzer araştırmalar Türk toplumunun büyük bir manevî ve ahlâki erozyona uğradığını, Milli Eğitim ve Diyanet sistemimizin çöktüğünü tez elden tedbir alınmasını ve millî bir eğitim politikamızın oluşturulmasının gerekli olduğunu ortaya çıkarmıştır. (Son)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti