Nöbetçi Eczaneler
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odasına kayıtlı Un ve Unlu Mamuller Meslek Komitesi Üyeleri’nin sorunlarını dinledi
Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hüsnü Serteser ile birlikte gerçekleşen toplantıda Un ve Unlu Mamuller Meslek Komitesi Başkanı Adnan Aşkar ilimizde bazı mahalle fırınlarının halk sağlığına uygun üretim yapmadığını söyleyerek bu konu da tek başına sadece Belediye’nin değil, ilgili kurumların birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade etti.
Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ın desteğinden de söz eden Aşkar; mahalle fırınlarının üretim izni alması, vergi dairesine kayıtlı olması ve çalışanlarını sigortalı yapması gerektiğini belirtti.
Bu konuda Başkan Çoban ise şunları söyledi:
“Biz simit arabalarını dağıtırken bize daha önce kızartmada kullanılan yağların simit üretiminde de kullanıldığına ve oradaki renk vermede ise kullanılan pekmezin başka maddeler olduğuna dair bir şikayet geldi. Biz hemen Belediyemiz, Sağlık Müdürlüğümüz ve Tarım İl Müdürlüğümüz ile ilgili bir komisyon kurduk. Tabii biz, bildiğimiz simit fırınlarına gittik. Ama bilmediğimiz gizlice üretip satılan simit fırınları varsa bilemiyorum. Bilinen tüm simit fırınlarını gezdik, gerek yağ, gerekse pekmez olarak herhangi bir sıkıntı yaşanmadığı, üçlü komisyonun yaptığı gezi neticesinde kullanılan ürünlerin sağlıklı ürünler olduğuna dair bir rapor tutuldu. Fakat gizli merdiven altı simit üretimi yapılan yerler konusunda bize bilgi verilirse yine ekiplerimizi denetime çıkartabiliriz. Bu konuda gerek Tarım İl Müdürlüğümüzden, gerekse Sağlık İl Müdürlüğümüzden gerekli desteği alıyo-ruz. Yeni bir çalışma içerisine girebiliriz.”
150’ye yakın mahalle fırını var
Toplantıda sorunlarını aktaran Un ve Unlu Mamuller Meslek Komitesi Başkanı Adnan Aşkar “Bizler ruhsatlı fırınlarız. Belediye, Tarım İl Müdürlüğü Sağlık Müdürlüğü gibi pek çok kurum tarafından denetime tabii tutuluyoruz. Sigortalı işle-rimiz var, vergi veriyoruz, kira ödüyoruz. Stopajımız var, ambalaj giderlerimiz gibi pek çok giderimiz var. Afyonkarahisar’da 150’ye yakın mahalle fırınımız var. Tabii bunlar kültürümüzü yaşatan unsurlar. Kesinlikle bunları “kapatalım” diye bir talebimiz olamaz. Bu mümkün değil, ancak, mahalle fırınlarının pek çoğunun içleri, içler acısı. Bu fırınlarda hijyen unsuruna riayet edilmediği gibi bizim gibi vergi, sigorta, işçilik gideri ek maliyetleri yok. Dolayısıyla maliyetleri bizden yüzde 40 civarında ucuz. Bizim onlarla aynı kulvar da yarışmamız mümkün değil” diye konuştu.
“Başkanımız her zaman yanımızda”
Afyonkarahisar Belediyesi tarafından ekmekçilere ve simitçilere dağıtılan araçlar konusunda Başkanımıza teşekkür eder Aşkar sözlerini şöyle sürdürdü; “Ekmekçilere ve simitçilere dağıtılan arabalar konusunda teşekkür ederim. Nizama, intizama kavuştular. Müteşekkiriz. Ben bunları tabii fırıncılar adına konuşuyorum. Ancak bir eksiğimiz var. Ekmek arabalarında veya simit arabalarında üretildiği fırının adı, üretim izin belgesinin fotokopisi, gramajı ve fiyatı olmak zorunda. Çünkü bizim fırınlarda biz buna mecburuz. Bu arabalar kontrol edilemediği için tamamen merdiven altı tabir ettiğimiz özellikle simitte de aynı şey söz konusu. Hangi şartlarda üretildiğini bilemediğimiz bir yerlerden alınıyor, çok uygun fiyatlarda bizim mâl edemediğimiz fiyatlarda piyasaya bunlar sürülüyor. Üretildiği fırının adı, üretim izin belgesinin fotokopisi, gramajı ve fiyatının arabalara asılmasını ve bunun takip edilmesini özelikle rica edi-yoruz. Bizim gibi modern ekmek fırınlarında alevle mamul kesinlikle birbiriyle temas etmez. Mamullerimiz hiçbir zaman baca gazına maruz kalmaz. Ancak şu anda kullanılan taş fırın pek çok var Afyonkarahisar’da. Mahalle fırınları da öyle maalesef. Taş fırınlarında gübre, eski naylon, terlik parçası, talaş ve araba lastiği yakıt olarak kullanılıyor. Sağlık Bakanlığı’nca da aslında bunlar yasaklandı. Bu sorunların ortadan kalkması için Afyonkarahisar’da ilgili kurumların el ele vermesi gerekir. Sadece Belediye bu sorunu tek başına çözemez. Bunun bilincindeyiz. Afyonkarahisar’da 300 gramlık ekmek bazında günde 150 bin civarında ekmek tüketiliyor. Ve biz ruhsatlı fırınlar olarak bunun ancak 80 binini karşılıyoruz. Geri kalan 300 gramlık 70 bin ekmek merdiven altı diye tabir ettiğimiz şekilde üretilen araçların arkasına atılarak evlere servis yapılıyor. Sizden son derece ziyadesiyle memnunuz. Bu güne kadar desteğinizi gördük müteşekkiriz. Bahsettiğimiz sıkıntılar, ilgili kurumların birlikte hareket etmesiyle düzeltilir.”
Simit sektörünün sorunları da konuşuldu
Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Turgay Koca ise simit sektörünün sıkıntılarını anlattı. Koca; birinci sınıf un ve susam kullandıklarını belirterek “Çevremize baktığımızda 1 liraya 5 tane, 4 tane simit satılıyor. İnsanlar daha ucuz olanı tercih etmeye çalışıyor. Bu da bizim satışlarımızı fazlasıyla etkiliyor. Yetkisi, belgesi, izni olmayan kişilerin merdiven altı diye tabir ettiğimiz yerlerde bunu üretip, satması bizi çok etkiliyor.” dedi.
Toplantıya ATSO Başkanı Hüsnü Serteser’in yanı sıra ATSO Meclis Üyeleri İhsan Beşer, Sabri Yakan, Un ve Unlu Mamuller Meslek Komitesi Başkanı Adnan Aşkar, Un ve Unlu Mamuller Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Turgay Koca ve Komite Üyesi Mehmet Büyükkebapçı katıldı.