
Şehrimizde birbirinden güzel mekanlar açılıyor. “Afyonkarahisar’da sosyal hayat geri”, “Memlekette gidecek yer bulamıyoruz” diye sızlanan kişilerin alternatifleri her geçen gün artıyor.
Elbette her yeni açılan mekan/dükkan istihdam demek, ekonomiye hareket demek. Sosyal hayatın gelişmesi demek. Bugünkü mevcutların yanına yenilerinin eklenmesi herkesin beklentisi…
Peki şehir ekonomisinin gelişmesi için bu yeterli mi? Açtığımız güzel mekanlarla Afyonkarahisar’ın ekonomisi canlanıyor mu?
İhtiyacımız olan güzel mekanların kurdelasını kesmek mi, yoksa üretimi, istihdamı artıracak, katma değer yaratacak tesisler mi?
Sanayiye, üretime baktığımızda ne yazık ki aynı güzel tabloyu göremiyoruz. Şehrin ekonomik anlamda yükünü omuzlayan sanayi kuruluşları, üretim yapan insanları burnundan soluyorlar. Bu, öylesine “esnaf ağlaması” değil. Şehrin ekonomisini ayakta tutanlar bir çok açıdan görülebilen kötü tabloya işaret ediyorlar. Bırakın yeni üretim tesislerini açılmasını, büyüklü-küçüklü bir çok tesisin sıkıntısı had safhada.
Şehrin önünün açılması, gelişmesi; üretim adına yapılacak yatırımlardan, kesilecek kurdelalardan geçiyor. Aynı çerçevenin içinde, onu oradan alıp buraya koymakla, şunu şuradan öteye kaydırmakla atılım yapacağımızı düşünürsek yanılırız.
***
Siyasi hayatımızın geçmişi de bugünü de “demokrasi mücadelesi” anıları ile doludur. Türkiye’de demokrasinin gelişimi adına gösterilen çabalar, verilen mücadeleler, hatta akıtılan kanlardan, ödenen bedellerden bahsedilir her fırsatta.
Peki bugün demokrasi mücadelemizde ne alemdeyiz? Evet, ülkede bir seçim sistemimiz var, sandık konuluyor ve seçimler yapılıyor. Aşağıdan yukarıya gözüken bir demokrasi zinciri var gibi.
Gerçekten öyle mi? Bakıverin en küçük ilçedeki kongreden Meclis’teki temsile aday olanların haline… “Egemenlik milletin” sözü hala geçerli mi? Yoksa “siyasette atanmışlar”ın devrini mi yaşıyoruz?
Her fırsatta “atanmışların seçilmişlerle kıyası” yapılırken, bugün neredekiler atanmış, neredekiler seçilmiş ayırt etmek mümkün değil.
Hal böyle olunca insanların demokrasiye olan inançları da zayıflıyor.