Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Eroğlu: CHP, Atatürk’ün partisi olmaktan çıktı

Eroğlu: CHP, Atatürk’ün partisi olmaktan çıktı
Eroğlu: CHP, Atatürk'ün partisi olmaktan çıktı

Afyonkarahisar’da seçim çalışmalarını sürdüren Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, muhtarlarla Çakmak Otel’de kahvaltıda buluştu. Programda konuşan Bakan Eroğlu, Atatürk’ün kurduğu CHP’nin geçmişte bazı prensipleri olduğunu ancak bu prensiplerden bugün eser kalmadığını belirtti.
“HEM BAKAN HEM
MİLLETVEKİLİ HEM MUHTAR”
Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun Kemerkaya’nın muhtarı olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, “Bakanımız gönlü gibi kendi de çok misafirperver. Bunca yoğunluğun arasında maşallah yıllardan beri muhtarlarımızı her zaman hayırla anıyor, onları mutlaka davet ediyor ve kendisinin de hep konuşmalarını da Baş muhtar olarak tanımlıyor. Dolayısıyla baş muhtarın davetine muhtarlarımız katıldılar. Ne güzel çok teşekkür ediyoruz. Bizsadece nezaketen sözü aldık. Bir de aynı zamanda Kemerkaya Muhtarımız biliyorsunuz. Kemerkaya kasaba iken 2014 seçimlerinde köye dönüşünce orada bir gezide halktan biri “Ne olacak bizim halimiz” deyince dedi ki ben sizin muhtarınızım bundan sonra Kemerkaya’nın tüm sorunlarını Ben takip edeceğim dedi ve o gün Kemerkaya’nın Muhtarı unvanını oradaki hazurun yani Kemerkayalılar oybirliğiyle Sayın Bakanımızaverdiler. Sayın Bakanımız hem bakan hem milletvekili muhtar. HerhaldeTürkiye’de ve dünyada böyle bir unvana sahip ve bu onlardan hoşnut olan memnun olan başka bir bakan ve siyasi de yoktur.Sadece Afyonumuzda ve Türkiye’de değil, dünyada nerede bir su problemi var ya da sulama problemi var, sağ olsun bakanımız oraya ekibi ile beraber koşuyor.İşte Afrika’da ne bileyim Aferin batısındaki Cibuti Bakanımızın her yerde imzası var” dedi.
Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi de Cumhur İttifakı’nı destekleme kararını parti içerisinde yaptıkları istişareler sonucunda aldıklarını bildirdi. Muhalefet partilerinin Recep Tayyip Erdoğan’ı devre dışı bırakma pahasına her türlü oyuna başvurduğuna işaret eden Çelebi, “Biz buna taraftar olamayız. ‘Recep Tayyip Erdoğan gitsin de Türkiye ne olursa olsun’ denilirse, bu mantık Türkiye’nin iflası mantığıdır” diye konuştu.
“ÖZAL’A DA AYNI ŞEYLER YAPILDI”
Erdoğan’a yapılan her şeyin zamanında Özal’a da yapıldığını kaydeden Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi, “Sayın Bakanın hizmetleri anlatmakla bitmez şanslısınız ve birlik beraberlik içerisindesiniz. Benim derdim buraya hizmetleri anlatmaya gelmek değil. Ben AK Partili de değilim. Ben Anavatan Partisi’nin Genel Başkanıyım. Şimdi önümüzde çok kritik ve hayati bir seçim var. Benim derdim devletin bekası, benim derdim milli şuur. Şuan Türkiye görünen görünmeyen çok etkili bir saldırı içerisinde. Biz dünyanın ana caddesindeyiz. Türkiye her anlamda, kıskanılan ve alaşağı edilmek istenilen bir ülke. 15 yılın 16 yılın tecrübesi Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız da bu tehlikenin farkında.Bir beyin fırtınası yapalım, seksenli yıllarda hepiniz hatırlarsınız bakıyorum kuşak olarak 12 Eylül askeri darbesini bilmeyen ve ondan sonraki süreci bilmeyen kimsemiz yok. Anavatan Partisi tonton bir kurucu Genel Başkanı Özal’la birlikte Türkiye’de bir Kalkınma hamlesi başlattı.Öldürüldüğü zamana kadar bakın özellikle söylüyorum.Öldürüldüğü zamana kadar 93 senesine kadar da Türkiye adeta çağ atladı. Her anlamda ama özellikle bizim 91 seçimlerine ve Sayın Cumhurbaşkanımızın son dönemlerine gelirken müthiş bir karalama kampanyası ortaya konuldu.Bugünküoyunun temsilcileriyle o günkü oyunun temsilcileriyle Özel ayın yakın insanlardan biriyim acaba ben de şey yapıyorum.Sanki yolsuzluklar parçamızda nakliye dosyaları bizim kadrolarımız tamamı yargılanacak tamam mı bu işin içerisinde, Özal öldüğünde iki evinden bir şey çıkmadı. Öyle bir bel altı politika uygulandı ki Özal öldükten sonra bunların hiçbirisi olmadı.Ama Özal ve Anavatan Parti iktidarından sonra 2002 senesine kadar Türkiye’nin kaybettiklerini bir aklınızda getirin arkadaşlar. Her anlamda Türkiye çok büyük bedeller ödedi.O gün Tansu Çiller’in Yenikapı mitinginden sonra bir açıklaması vardı hayran kaldım.Milli şuurla buradayım dedi, hiçbir siyasi şeye girmeden ve dedi ki PTT ninT’sini satıyor idik Türkiye’nin tamamı iç dış borçlarının tamamını temizliyordu. Ama saptırmaya zihniyet şimdiki zihniyet o dönem PTT ninT’si satılsaydı, Türkiye çok farklı olurdu” ifadesine yer verdi.
CHP’nin, bugün artık bir grup tarafından ele geçirilmiş bir parti olduğunu ifade eden Eroğlu, “CHP, Atatürk’ün partisi olmaktan çıktı. Şimdi PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile beraber hareket ediyor. Hatta geçen dönem ‘Meclis’e girsin’ diye CHP, alenen destek verdi. Şimdi yine. Peki neden? PKK, bu milletin en büyük düşmanı. Sadece Türklerin değil, Arapların, Kürtlerin de en büyük düşmanı. PKK, en büyük zulmü bu kardeşlerimize yaptı. Bizde bir söz vardır; ‘Kürt, Türk kardeştir, ayrımcılık yapan kalleştir.’ Biz Afyonkarahisar’da böyle söyleriz” şeklinde konuştu.
Toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Eroğlu, “Adalar’da atlı faytonlar var. Buradaki atların yaşam şartlarıyla ilgili çalışmanız var mı” şeklindeki soru üzerine, Bakanlık olarak gerek yaban hayatında gerek şehirde kullanılan atlar ve diğer sokak hayvanlar konusunda titizlik gösterdiklerini söyledi.
Eroğlu, bu konuda gerektiğinde para cezaları uyguladıklarını vurgulayarak, hayvan haklarıyla ilgili geçtiğimiz dönemde de kanun tasarısı hazırladıklarını, bu tasarıda bir takım cezai müeyyidelerin getirilmesinin kararlaştırıldığını bildirdi.
“KANUN TASARIMIZ HAZIR”
Hayvanlara yapılan her türlü eziyet ve işkencenin kabul edilemez olduğunun altını çizen Veysel Eroğlu, “Bütün yaratılmışları, Yaradan’dan ötürü seviyoruz. Dolayısıyla Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın vazifesi, bunları takip etmek, cezalandırmak. Şu anda aşağı yukarı bütün belediyelere, sokak hayvanlarının aşılanması, küpelenmesi, sahiplendirilmesi ve kayıt altına alınması için çok büyük destek veriyoruz. Bu sayede pek çok yerde çok güzel hayvan geçici bakım evleri, barınakları, tedavi merkezleri yapıldı. Son günlerde hayvanlara yapılan işkencelerle ilgili haberler çıkıyor. Bir aracın arkasında hayvan bağlanıp sürükleniyor… Bunlar gerçekten vahşi şeyler. Bunları tespit edip gerekli cezayı veriyoruz. Önümüzdeki dönemde cezaların daha da artırılması için kanun tasarımız hazır” ifadesini kullandı.
Farklı bölgelerde kullanılan atlı faytonların aşırı şekilde çalıştırıldığını aktaran Eroğlu, “En azından bunlara yemlerinin sağlıklı şekilde verilmesiyle ilgili kriterlerimiz var. Bunları tebliğ ettik. Ayrıca sürekli değil de en azından haftada bir gün istirahat ettirilmesi, günün belli saatlerinde çalıştırılması gerekiyor. Onlar da can taşıyor. Bunlara dikkat edilmesi gerektiğini her zaman söylüyoruz” ifadelerini kullandı.
“AKSİNE HAREKET EDENLER VARSA GEREKLİ CEZAYI DA VERECEĞİZ”
Bu konuya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da değindiğini belirten Eroğlu, “Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürüne, ilgili bölge müdürlüklerine talimat verdim. Bunları çok sıkı şekilde takip edeceğiz. Bir de insanlarda vicdan olması lazım. ‘Neticede bu hayvan’ diye ölünceye kadar zorlayacak şekilde çalıştırmak da doğru değil. Hayvan hakları var. Her canlının bir hakkı vardır. Hayvanların da eziyet edilememe, ağır yükler altında çalıştırılmaması gibi bir takım hakları vardır. Bunlara herkesin riayet etmesi gerekir. Bu sadece kanunla olacak değil, eğitim, gönül, vicdan işidir. Bütün herkesi bu konuda hassas davranmaya davet ediyorum. Biz de sıkı takip edeceğiz. Aksine hareket edenler varsa, gerekli cezayı da vereceğiz. Kimse kusura bakmasın. Hayvanları korumak bizim de vazifemiz. Sadece sokak hayvanları, atlar, faytonlar değil. Şimdi biz yaban hayatını da çok sıkı takip ediyoruz ve orada da kış aylarında aç kaldıkları zaman onları besliyoruz. Yaz aylarında küçük göletler yapıyoruz. Susuz, yemsiz bırakmamak için çalışma yapıyoruz. Kış aylarında bazen ulaşılamıyor, helikopterle yem atıyoruz” dedi.
“BİZ ARTIK KENDİ
SİLAHIMIZI YAPIYORUZ”
ABD’den Türkiye’ye silah konusunda getirilen kısıtlamaya ilişkin başka bir soru üzerine Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, “Kötü komşu, ev sahibi yapar. Biz artık kusura bakmasınlar kendi silahımızı yapıyoruz, yapacağız. Geçmişte başka ülkelerden çıkarma gemisi istiyorduk, vermiyorlardı. Ne oldu? Kısa sürede gerçekten çok muhteşem çıkarma gemileri yaptık. İnsansız hava araçlarını vermiyorlardı, ne oldu? En mükemmelini, dünyanın en ileri teknolojisini biz yaptık. Atak helikopterini yaptık. Silahları vermezse verenlerden alırız, kendimiz yaparız. Bu bizim hayrımıza” ifadelerini kullandı.