Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

EUZÜ BESMELE’NİN SIRLARI VE FAZİLETİ

Muharrem Günay 8 Ekim 2012 Pazartesi 03:00:00
  “Feizê gara’tel gur âne fezteiz billâhi mineşşeytânirracîm.” (Nahl-98)
“İnnehû leyse lehû sultânün alel lezîne êmenû ve alâ rabbihim yetevekkelûne.” (Nahl-99)
“İnnemâ sultânühû alellezîne yetevellevnehû vellezînehüm bihî müşrikûne*(Nahl-100)
Meali:“Şimdi Kur’ân okumak istediğin zaman önce o kovulmuş şeytandan Allah’a sığın. Şüphesiz ki iman edip de Rablerine tevekkül edenler üzerinde o şeytanın hiçbir nüfuzu yoktur. Şeytanın nüfuzu, ancak onu dost edinenlere ve Allah’a ortak koşanlaradır.” (Nahl suresi/98–100)
“innehû min süleymâne ve innehû bismillâhirrahmânirrahîm” (Neml-30) ( Meali: Mektup Süleyman’dandır, Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla (başlamakta)dır.)
“Eûzübillâhimineşşeytânirracîm Bismillâhirrahmânirrahîm”in toplu olarak manası:
“Ben, Allahü teâla’nın rahmeti ilâhiyesinden kovulmuş, tardolunmuş, taşlanmış şeytanın şerrinden, kötülüklerinden ve vesvesesinden Allah’a sığınırım; Rahman ve Rahim (olan) Allah’ın adı ile başlarım” demektir.
Eûzü İstiâze Ve İlticadır
“İstiâze, Allah’a sığınma, her türlü şer ve şerlilerin şerrinden Allah’a sığınmak demektir.” Müslüman Eûzü’yü okumakla kendisini şeytanın şerrinden, himaye ve korumasında bulundurması için,Yüce Allah’a sığınmış, O’nu kendisine yardımcı ve dayanak kabul etmiştir.
İslâm âlimlerine göre Eûzü, Bir şeyi Allahü teâla’nın hıfz ve eman’lığına (eminliğine-güvencesine), O’nun korumasına ısmarlamaktır. Eûzübillâhimineşşeytânirracîm diyen mü’min, kendisini Allah’a emanet etmiş ve “Ey Allah’ım ! ben kendimi sana emanet ediyorum” demiş ve kendisini Allah’a teslim ve emanet etmiş olur.
Bir başka görüşe göre Eûzübillâhimineşşeytânirracîm demekten maksat, izin almak, kapıyı çalmaktır.
Bir hükümdarın, valinin veya müdürün makamına gelen, nasıl ki izin almadıkça içeri giremezse, bunun gibi Kur’an okumak isteyen kimse de Kur’an okumak, Allah’a münacatta bulunmak, O’nunla konuşmak için Eûzü’yü çekmekle hem izin almış hem de çeşitli şekillerde kirlenmiş olan dilini temizlemiş olur. Nitekim Cenâbı Hakk, Kurân’da şöyle buyuruyor:
“Feizê gara’tel gur âne fezteız billâhi mineşşeytânirracîm.” (Nahl-98)
“İnnehû leyse lehû sultânün alel lezîne êmenû ve alâ rabbihim yetevekkelûne.” (Nahl-99)
“İnnemâ sultânühû alellezîne yetevellevnehû vellezînehüm bihî müşrikûne*(Nahl-100)
“Şimdi Kur’ân okumak istediğin zaman önce o kovulmuş şeytandan Allah’a sığın. Şüphesiz ki iman edip de Rablerine tevekkül edenler üzerinde o şeytanın hiçbir nüfuzu yoktur. Şeytanın nüfuzu, ancak onu dost edinenlere ve Allah’a ortak koşanlaradır.” (Nahl suresi/98-100)
Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde buyurmuştur ki:
“Cibril bunu (Eûzü’yü) bana böylece Levh-i Mahfuz’dan getirip okuttu.”
“Cebrail’in Peygamber Efendimiz’e ilk indirdiği şey İSTİAZE ve BESMELE’dir. Kur’an’da “Rabbin adıyla oku!” emri de buna işarettir.” (Sırlar Hazinesi, s.296 C. Yıldırım) (İkra’ bismi rabbikellezi halag..)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER