Nöbetçi Eczaneler
10 Ocak Çalışan gazeteciler Günü’nü kutladık dün. Mesleğimiz üzerine biz de dahil olmak üzere pek çok kişi, pek çok kelam etti. Sözü fazla uzatmaya gerek yok aslında.
“Gazeteci” ya da “Gazetecilik” nedir? Her “gazeteci”, gazeteci midir? Peki, nasıl ayırt edeceğiz?
Bakacaksın kardeşim… Gazeteci. Sıradan insanın “fediasi”dir. Sıradan insanın hakkını korumak, hukukunu savunmak için kendinden ödün verir, “feda”da bulunur. “Fedai”nin kelime anlamı; “yüksek bir ülkü için her türlü tehlikeyi göze alan, ülkü yolunda canını bile esirgemeyen kimse” demektir.
Eğer, “Gazeteciyim” diyen kimse “Fedai” ise tamam, korkma. Ama parayla tutulan “badigard” ise, sahibinin emriyle saldıran, sahibini ya da sahibinin çıkarlarını korumak için sıradan insanlara zarar veren biriyse… Uzak dur ondan.
Fedai, Türk-İslam geleneğinin ürünüdür. “Badigard” maalesef bu günlerin mahsülüdür.
Ayrıca Gazetecilik; yüce dinimizin emrettiği görevi yerine getirmektir. Rabbimizin “emr-i bil maruf nehy-i anil münker” emrini, yani “iyiliği emretme, kötülüğü men etme” emrinin fiiliyata dönüştüğü alanlardan birisidir gazetecilik.
Mesleklerini bu bilinçle yapan, yapmaya çalışan meslektaşlarımızın gününü kutluyor, sayılarının artmasını diliyoruz.
DEMOKRAT PARTİ VE GÜLTEKİN UYSAL’A DİKKAT
Demokrat Parti Genel Başkanı ve Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal son günlerde ülke gündemindeki yerini ve önemini artırıyor.
Önce MHP’den ihraç edilen Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt’u partisine kazandıran DP Genel Başkanı Gültekin Uysal ardından, Diyarbakır’a gitti. Partisinin olağan etkinliklerinin yanı sıra Diyarbakır’da HDP binası önünde nöbet tutan Diyarbakır annelerini ziyaret eden DP lideri Gültekin Uysal bir kez daha dikkatleri üzerine topladı. DP’nin rutin etkinlikleri, yaş günü kutlamaları devam ediyor. Partide bir hareketlilik var. Bunun yanı sıra yeni milletvekillerinin DP’ye katılacağı haberleri kulaktan kulağa yayılıyor.
Cumhurbaşkanlığı, milletvekilliği ve yerel seçimlerde CHP-İYİ Parti bloğunun başı çektiği Millet İttifakı’nda yer alan Demokrat Parti’nin son dönemlerdeki hareketliliği önümüzdeki seçimlerde yola tek başına devam edeceği şeklinde algılanıyor.
Gültekin Uysal ve Demokrat Parti’deki bu hareketlilikle aynı zaman dilimi içerisinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın MHP lideri Devlet Bahçeli’ye ve hemen ardından Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’e yaptığı ziyaretler diğer dikkat çekici siyasi gelişmeler oldu. Asiltürk, SP’nin gerçek karar vericisi olarak biliniyor. MHP Lideri’nin Erdoğan’a verdiği destek ve “Cumhur İttifakı”ndaki sebatı herkesin malumu. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu ziyaretlerin ardından yaptığı kısa değerlendirmelerde ziyaretlerin amacının “Cumhur İttifakı”nı önümüzdeki dönemde daha da güçlendirmek olduğunu kaydetti.
Bu noktada Gültekin Uysal ve DP’nin hareketliliğini daha dikkatli izlemek gerekiyor sanki. Çünkü Uysal’ın, partisinin 2023 seçimlerindeki yol haritasını “tek başına seçimlere girmek” olarak belirlediği belirtiliyor. Millet İttifakı’ndan ayrılmadaki en büyük etkenin, son günlerde kapatılma tartışmalarıyla gündeme gelen HDP’nin doğrudan ya da dolaylı oyarak Millet İttifakı’na olan desteği gösteriliyor. Uysal ve DP’nin, HDP ve onun yanında yer alanlara olan tepkisini, Diyarbakır annelerine yaptığı anlam yüklü ziyarete göre değerlendirmek gerekir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Cumhur İttifakı”na yönelik yeni çabalarıyla, Gültekin Uysal liderliğindeki DP’nin son hamlelerini yan yana getirince önümüzdeki günlerde hem Afyonkarahisar Milletvekili Uysal’ın, hem de partisinin sıkça gündeme geleceğini görmek için kâhin olmaya gerek yok.
Haydi hayırlısı…
KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ ÜZERİNE
Malum olduğu üzeri Afyonkarahisar şehir merkezinde uygulanacak olan Kentsel Dönüşüm projesi ile ilgili olarak sıkıntı büyük. Vatandaşın büyük bir bölümü öncelikle bilgi yetersizliğinden, sonrasında da malının gerçek değerini bulmadığını düşündüğünden dolayı çok dertli.
Umuyoruz ki siyasi iradenin bu sıkıntıları gidermeye yönelik çabaları sonuca ulaşacaktır. Millet dört gözle AK Parti’nin tüm kurmaylarından gelecek iyi haberleri bekliyor.
Bu noktada kentsel dönüşüm bölgesindeki hemşehrilerimizin beklentilerini özetleyen bir iletiyi sizlere aktarmak isteriz.
Kentsel Dönüşüm çalışmalarının mağdurlarından birisi olan Dr. Osman Ekmekçi, pek çok komşusunun hislerine tercüman olarak Kentsel Dönüşüm’den beklentileriyle ilgili olarak şu iletiyi aktardı bizlere:
“Kentsel dönüşüm tam 8 yıl bekledi. Zannettik ki; Elektriğini güneş ve rüzgardan elde edecek. Yeraltı su depolarıyla yağan yağmur ve karı depolayıp, arıtarak kullanma suyu olarak su israfını önleyecek. Buradaki dar gelirli vatandaşlarımız ömür boyu elektrik su parası ödemeyecek.
Tüm altyapıların, elektrik, su kanalizasyon, otopark, hatta yolların yer altına alınarak, yer üstünün büyük kısmını yeşil alan ve spor komplekslerine ayırarak, sosyalleşmeyi ve mahalle hayatını canlandıracak. Afyonumuz sıcak su diyarı, size öyle bir peyzaj yapacağız ki, yetişmiş palmiye ağaçlarından tutun, ceviz, köknar, Ihlamur, çeşit çeşit ağaçları hazır olarak dikeceğiz, tropik olanların ısıtılmasında Afjet’i kullanacağız, rengarenk çiçeklerle bezenmiş bahçelerde sohbetler ederken, isteyenlerin balkonlarına vereceğimiz kovanlarla şehir arıcılığı ve balcılığında dünyaya örnek olacağız, kelebeklerle bal arıları dans ederken çocuklarınız parklarda oynayacak, yüzme havuzlarında yüzecek, gençleriniz tiyatro ve konser salonlarında vakit geçirecek.
Yer üstünde hiçbir araç olmayacak, tüm yollar ve otoparklar yeraltında olacak.
ZATEN çok, çok geç kaldık. Tüm projeleri maksimum 3 yılda bitirerek teslim edeceğiz. Dünyanın termal başkentinde, size komşu olarak Japonları, Almanları, Amerikalıları, Hindistanlıları bilumum milletlerden, zengin aileleri getirerek, sağlık ve termali Mevlevilik ve Türk misafirperverliği ile birleştirerek dünyaya örnek mahallelerinizde gün partileri yapılacak.
Zannedip, MUTLULUK KATSAYILARIMIZI TAVAN YAPTIRACAKLAR herhalde diyerek projenin açıklanmasını bekledik. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kendi mevzuatlarına bile aykırı olan BİTİŞİK NİZAM, yerüstünde açık otopark alanı ve en önemlisi yatay mimari ile, çok düşük yeşil alan ve kamu alanları var olduğunu görüverdik.
Üstelik en acı olanı da TÜCCAR zihniyetiyle yaklaşarak evlerinize düşük değer ve yaptığımız konutlara yüksek değer biçerek, PARALAR konuşur anlayışıyla, üstelikte uzun uzun yıllara yayılacak, yavaş yavaş hepsini ben yapacağım mantığıyla DEPRESYON KATSAYIMIZI tavan yaptırdılar.”
Vatandaşın düşüncesi böyle. Umarız yanılıyordur.
***
Kentsel Dönüşüm projesiyle ilgili dikkat çekilmesi gereken bir başka konuyu ise Sağlık Camiasından bir başka hemşehrimizden işittik.
Yolda bizi çeviren hemşehrimiz dedi ki; “Lütfen dile getirin. Hem İmaret Camii çevresinde hem de Mısri Camii çevresinde hazırlanan projelerde sağlık tesislerine yer ayrılmamış. Biz sağlıkçılar her gün bu sıkıntının içerisinde olduğumuz için biliyor ve yaşıyoruz. Bu merkezi bölgelerde ambulans konuşlanacak, acil sağlık hizmetlerinin verilebileceği alanlara ihtiyaç var. Şimdi bu planlamalar yapılırken acil sağlık istasyonlarına, ambulans duraklarına yer ayrılmazsa ileride büyük sıkıntılar yaşanacak. Şehrin trafiği malum. Bu iki bölgeye de ambulans ulaşımında sıkıntı var. Yetkililerimizin bu konuya lütfen dikkatini çekin” dedi.
Biz de bu vesileyle bu talebi de değerli yetkililerimize aktarmış olalım.
