Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

FETİH SURESİNE GÖRE MÜ’MİNLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ

Yüce kitabımızda Fetih suresinde de mü’minlerin ortak özelliklerinden şöyle söz edilir:
“Muhammed Allah’ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûa varırken secde ederken görürsün. Allah’tan lütuf ve rıza isterler. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır. Bu, onların Tevrat’taki vasıflarıdır. İncil’deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ziraatçıların da hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vaad etmiştir.” (Fetih/29)
Yine Maide suresi 54. Ayette de mü’minlerin vasıflarından söz edilirken şöyle buyrulur:
“Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse Allah ta onların yerine öyle bir kavim getirir ki, Allah onları sever; onlar da Allah’ı severler. Onlar müminlere karşı boyunları bükük ve alçak gönüllüdürler. Kâfirlere karşı başları dik vakarlı ve güçlüdürler. Allah yolunda (korkmadan) cihat ederler. Kınayıp ayıplayanların ayıplamasından da endişe etmezler. İşte bu Allah’ın lûtfu ve ihsanı çok geniştir ve her şeyi bilen de O’dur.” (Maide/54)
Başta Said Nursi olmak üzere bir çok islâm âlimi bu ayette övülen ve özellikleri anlatılan milletin Türk milleti olduğunu belirtirler.
Maide suresi 54. Âyeti ile ilgili olarak Said Nursi şöyle der:
“İşte ey ehli Kur’an olan şu vatan evlatları, altı yüz sene değil belki Abbasiler zamanından beri bin senedir Kur’an-ı Hâkim’in bayraktarı olarak bütün Cihana karşı meydan okuyup Kur’an-ı ilan etmişsiniz. Milliyetinizi Kur’an’a ve İslâmiyet’e kal’a yaptınız. Bütün dünyayı susturdunuz. Müthiş tehacümatı (toplu hücumları-Haçlı seferlerini) def ettiniz. Tâ ‘Fe sehve ye’tillâhi bi kavmin’ âyetine güzel bir masadak oldunuz. (Bu ayetin işaretine sadık kaldınız)” (S. Nursi, Risale-i Nur Külliyatı, c:1, s: 500)
Said-i Nursi yine Emirdağ Lahikası sayfa 37’de Maide suresi 54. âyetin yorumunu yaparken şöyle demektedir. “…daha sonra da Allah Türkleri göndermiş, Arapların, Farsların (İranlıların) kadrini bilmeyip zayi ettikleri Devlet-i İslâm’ı onlar eele alarak İstanbul’a ve ordan da kıtaat-ı arzın her tarafına yaymışlar, binaenaleyh ‘ Ebnayı Faris’ hadisinin delaleti ve ‘Fethi Kostantiniyye’ hadisinin sarahatı ile ve yine ‘Ola ki Allah (onlara) kendi katından bir zafer ihsan edecek (Maide/52) vaadi ilahisinin işareti ile Türkler de bir kavim ki Allah onları sever tebşirine dahil olmuşturlar.”
Yine bu ayetle ilgili olarak Said-i Nursi: “Allah-ü Zülcelâl Hazretleri, Kur’an-ı Kerim’de; öyle bir kavim göndereceğim ki onlar Allah’ı Allah’ta onları sever buyurmuştur” (Maide 54) Bende bu beyân-ı ilâhi karşısında düşündüm. Bu kavim bin yıldan beri Âlem-i İslâm’ın bayraktarlığını yapan Türk milleti olduğunu anladım” der. (Z.Kitapçı, a.g.e. s.61)
Türkleri sevmenin ve Türk taraftarı olmanın gereğine dikkat çeken Said-i Nursi söyle der:
“Ey Efendiler! İslâmiyet ordularının en kahramanı Türkler olduğudan Meslek-i Kurâniyem cihetiyle her milletten ziyâde Türkleri sevmek ve taraftar olmak kudsî hizmetimin muktezâsıdır.” (Z.Kitapçı, s.61) Said-i Nursiye göre: “Türk milleti tarihte İslâm’ın reisliğini en iyi şekilde yapmıştır. Şimdiden sonra da İslâm’ın reisliğini yine onlar yapacaktır.” (B.Berk, Türkiye’de Nurculuk davası, s. 261, İst. 1975) Ayrıca Said-i Nursi eserlerinin bir çok yerinde Türklerle ilgili hadislerin varlığına dikkat çekmiş ve: “Türklerle ilgili Senâ-i Peygamberi muhakkaktır…” (Emirdağ Lahikası, s. 37) demiştir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER