Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

FETÖ duruşmalarına 19 sanıkla devam

FETÖ duruşmalarına 19 sanıkla devam
FETÖ duruşmalarına 19 sanıkla devam

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün Fetullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan 16’sı tutuklu 3’ü tutuksuz 19 sanığın davaları görüldü.
19 SANIĞIN DAVASI GÖRÜLDÜ
Hakan Gezergün, Halil Aydoğmuş, Hüseyin Duruk, Fatma Tüzzehra Babacan, Neslihan Kaynar, Ercan Sarı, Fatih Likoğlu, Burhanettin Elmas, Kurban Çetinkaya, Veli Kazan, Fatih Taşpınar, Ahmet Kaya, İbrahim Eker, Ramazan Pınar, Muhammet Sarsık, Murat Çelikoğlu tutuklu olarak yargılandı. Sanıklar Ali Kayran, İzzet Duran ve Mürşide Taşpınar’ın duruşmaları tutuksuz olarak görüldü.
5 CEZA, 1 TAHLİYE, 1 CEZA
VERİLMESİNE YER OLMADIĞI KARARI
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayı talep eden ve bu talebi doğrultusunda detaylı ifade verip teşhislerde bulunması için TEM Şube Müdürlüğü’ne sevk edilen Burhanettin Elmas adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Sanıklar; Fatma Tüzzehra Babacan’a 9 yıl, Ercan Sarı’ya 9 yıl 6 ay, Kurban Çetinkaya’ya 7 yıl 15 ay, İzzet Duran’a ceza verilmesine yer olmadığına, İbrahim Eker’e 9 yıl, Ramazan Pınar’a 9 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Diğer sanıkların duruşmaları Mart ayı sonunda ve Mayıs ayında görülecek.
HİZMET İÇİ EVLİLİK, EŞİTTİR ÇÖPÇATANLIK
Mahkeme önceki gün görülen duruşmalarda sanık ve tanık ifadelerinde örgütün gizli ve şifreli haberleşme programında örgütü diri tutmak üzere katalog hikâye ve rüyaların yanında “hizmet içi evlilik” için gösterilen çabalar okunan mesaj kesitleriyle ortaya çıktı. Neslihan Kaynar adlı sanığın kabul etmediği bylock mesaj içeriğinde “Esra 1980 doğumlu. Boy ve kilosunu bilmiyorum. Ama uzun boylu statüye girer. Tam bir abi istiyor, fizyoterapist” mesaj içeriğine dikkat çeken Mahkeme Başkanı, “Örgütsel anlamdaki sözde hizmet içi evlilik, katalog evliliğini anlamakta güçlük çekiyorum. Allah aşkınıza başkalarının kız çocuklarını boy, kilo v.s özelliklerle peşkeş çekiyorsunuz. Hizmet içi evlilik adı verilen bu durum tam bir çöpçatanlık” vurgusunda bulundu.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEMİYORSUNUZ”
Felsefe Öğretmeni iken KHK ile görevden ihraç edilen sanık Hüseyin Duruk, önceki celse gizli şifreli örgütsel program bylock kullanımını eniştesi olduğunu söylediği İsmail Güneş’in gerçekleştirdiğini öne sürmüştü. Mahkemede sanığa İsmail Güneş’in dosyasında bylocka rastlanmadığını, sanığın açığa alınmış öğretmen olduğunu söylediği ablası Hanife Güneş’in bu programı kullanıp kullanmadığı soruldu. Aynı dosyada yargılamaları yapılan ihraç öğretmen çift Fatih Taşpınar ile Mürşide Taşpınar’ın duruşmasında Fatih Taşpınar’ın bylock mesaj içeriğine işaret eden Mahkeme Başkanı, “Çok ilginç bir durum var. Ben Diyarbakır’da da çalıştım. Oradaki örgüt yargılamalarında sanıklar bize ‘Siz T.C’nin hâkimi, T.C’nin avukatısınız derlerdi. Sizin bir mesaj içeriğinizde, ‘Allah Allah Ankara’dan Afyon’a gelmek bu kadar mı zor?’ mesajına karşılık olarak Maalesef TR’de sistem ve hukuk çalışmıyor’ ifadesi var. Türkiye Cumhuriyeti, ülkemiz demiyorsunuz” mesajına dikkat çekti.
MAHKEME BAŞKANI UYARDI
Sanık Fatih Taşpınar’ın savunması sırasında, “Eşimle biz terörist değiliz. Eğer biz teröristsek bu dünyada terörist olmayan kalmaz” beyanına karşı Mahkeme Başkanı açıklık getirmesini aksi halde başkaca yaptırım uygulayacağını söyleyerek, “Burası Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız mahkemesidir. Yazışmalarınızdaki gibi TR değil. Herkes terörist yaftasını yapıştırma hakkına ve haddine sahip değilsiniz” sözleriyle sanığ�� uyardı. Fatih Taşpınar, terörist olmadıklarını çarpıcı bir şekilde anlatmak istediği için bu ifadeyi kullandığını dile getirdi.
TANIK SAVCI: DARBE GİRİŞİMİ
BİR OYUN VE KURGU DEDİ
15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişimi sırasında Sandıklı İlçe Emniyet Müdürlüğü görevini yürüten ihraç polis Hakan Gezergün’ün duruşması Mart ayı sonunda görülecek. Gezergün’ün duruşmasında sanıkla aynı dönem Sandıklı ilçesinde çalışan Cumhuriyet Savcısı Abdulvahap Kılıç Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanarak tanık olarak dinlenildi. Soruşturma aşamasında verdiği beyanın doğru olduğunu ifade eden Kılıç, “Darbe girişiminin yaşandığı akşam sanık kulağıma eğilerek, ‘Böyle basit bir darbe teşebbüsü olmaz’ dedi. Darbe girişiminin bir oyun ve kurgudan ibaret olduğunu söyledi. Daha sonra etrafımıza adliye katipleri gelince konuşma sonlandı. Kendisine ‘Müdür Bey 160 insanımız şehit oldu’ dedim. İlk baştaki şehit sayımız buydu. Akabinde ikinci darbe teşebbüsüne yönelik haberler vardı. Soruşturma aşamasındaki beyanım yüzde yüz doğrudur” dedi.
“SORUŞTURMAYA DEĞER
 DURUMU BİLDİRDİM”
Tanık Abdulvahap Kılıç, sanık Hakan Gezergün’ün halk arasında ilçenin FETÖ yapılanmasında Emniyet’te bir numaralı isim olduğu ve aynı şekilde yapının ilçedeki bir numaralı ismi olarak bilinen Av. Yücel Akdağ ile darbe girişimi öncesi akşam saatlerinde Akdağ’ın ofisinde 2 saat görüştüğü bilgisini edindiğini anlattı. Kılıç, “Çok sayıda kişiden sanığın örgütün ilçede bir numaralı ismi olarak bilinen Av. Yücel Akdağ’ın ofisinde darbe girişimi öncesi avukatın ofisinde iki saat kadar görüştüğü bilgisi bana ulaştı. Bu durumu soruşturmaya değer gördüğümden Cumhuriyet Başsavcısı ve Nöbetçi Savcıya konuyu bildirdim” diye konuştu.
“AVUKATTAN HUKUKİ YARDIM ALDIM”
Tanığın yalan söylediğini iddia eden sanık Hakan Gezergün, eşinin Bank Asya’da çalışmadığını, rütbe durumundaki değişikliğin mahkemeye başvurması sonucu gerçekleştiğini kaydetti. Darbeyi desteklemediğini vurgulayan Gezergün, “Darbeyi desteklemedim. Bunu istediğiniz kişiye sorabilirsiniz” şeklinde konuştu. Mahkeme Başkanı sanığa, “Av. Yücel Akdağ’la görüşmeye gittiniz mi?” sorusunu sordu. Akdağ’la görüştüğünü kabul eden Gezergün, “Hukuki yardım almak için tesadüfen rastgele avukatın yanına gittim. Ofisi adliyenin karşısındaydı. Eğer gizli görüşsem resmi elbise ile gündüz vakti görüşmezdim. Yücel Akdağ’ın FETÖ bağlantılı biri olduğunu bilmiyordum” dedi.
BABACAN’A 9 YIL CEZA
Örgütle müzahir Aktif Eğitim-Sen üyeliği, örgütün finans kurumu Bank Asya’ya talimatla para yatırdığı, gizli şifreli örgütsel haberleşme programı bylock kullanımı ve “Fazilet” kod adını kullandığı iddialarıyla yargılanan Fatma Tüzzehra Babacan’a 9 yıl hapis cezası verildi. Babacan önceki celsede bylock yüklü telefon hattını kardeşinin kullandığını ifade ederken aynı gün Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşması görülen kardeşinin akıbetini bilmediğini ifade etmişti. Hiçbir terör örgütü ile iltisaklı olmadığını, memur çocuğu olarak devlet hassasiyetiyle büyüdüğünü, devletin tek bir kağıt ya da kaleminden bile sakındığını söyleyen Babacan’a Mahkeme Başkanı, “Eğer devlete çalışıyor, görev yapıyorsanız lüzumu halinde devletin kağıdı kalemi kullanılır. Sözünü ettiğiniz hassasiyet için üstün hizmet madalyası beklemeyin” dedi. Sanık Babacan, devlet hassasiyetine karşı terör örgütü üyeliği ile örtüşecek bir durumunun olmadığını anlatmaya çalıştığını söyledi. Babacan, iki ayrı telefon hattında çıkan örgütsel şifreli gizli program bylock programını kesinlikle kullanmadığını belirtti. Babacan karar öncesi sorulan son sözünde, tahliyesini talep etti.
AYDOĞMUŞ’UN OĞLU FİRARDA
Sandıklı ilçesinden Halil Aydoğmuş adına kayıtlı olan bylock yüklü hattı kaçak olduğu öğrenilen oğlu tarafından kullanıldığı belirtti. Sanık Aydoğmuş ve avukatına esasa dair savunma yapmak üzere süre verildi.
FELSEFECİ SANIK İDDİALARI REDDETTİ
Felsefe öğretmeni iken kamu görevinden ihraç edilen Hüseyin Duruk’un duruşması Mart ayı sonunda görülecek. Önceki duruşmasında bylock yüklü telefon hattını eniştesi İsmail Güneş’in kullandığını söyleyen Duruk’a Güneş’in dosyasında bylock bulunmadığı ifade edildi. Sanık, kendisine sorulması üzerine Fatma Duruk’un annesi, Hanife Güneş’in ablası olduğunu dile getirdi. Öğretmen olan ablasının açığa alındığını, FETÖ ile ilgili bir adli soruşturmanın yürütülmesine dair bilgisi olmadığını söyleyen Güneş’e, Bylock Tespit Değerlendirme Tutanağı doğrultusunda İbrahim Eker’in kim olduğu soruldu. Eker’in öğrenci velisi olduğunu söyleyen Duruk’a, İbrahim Eker’in kendisini 451603 ID numarasıyla “Sokrat Hüseyin, Hüseyin D” şeklinde kaydettiği bildirildi. Ahmet Kaya adlı şahsın da sanık Duruk’u 451603 ID numarasıyla Hüseyin D olarak kaydettiği belirtilerek sanığın Kaya ile olan yazışmasında “Ahmet abi ben Hüseyin felsefeci” Kaya’nın sanığa “Tamam kardeş sonunda buluştuk. Allah ayırmasın. Ne oldu kurban işi” şeklinde mesaj içeriklerinden kesitler okundu. Ayrıca sanığın ablam dediği Hanife Güneş’in hattında 451603 ID numarası Hanife D şeklinde kayıtlı olduğu tespiti de duruşmada aktarıldı. Ablasının bylock kullanıcısı olabileceğine dikkat çekilen sanık Duruk, “Ablamın bylock kullandığını zannetmiyorum” dedi. Hayatının hiçbir döneminde bylock kullanmadığını ileri süren Duruk, “O şahıslara sorulsun” ifadesi üzerine Mahkeme Başkanı, “Öncelikle konunun muhatabı sizsiniz. Siz açıklayacaksınız” dedi. Hayatı boyunca bylock kullanmadığını belirten Duruk’un duruşması Mayıs ayında görülecek. Ayrıca Hanife Güneş hakkında da suç duyurusunda bulunulacağı öğrenildi.
BAYAN KAYNAR’IN BYLOCK TESPİTLERİ BİLDİRİLDİ
Avukatının mazeret dilekçesi vererek duruşmaya katılmaması nedeniyle duruşması Mart ayı sonuna ertelenen Neslihan Kaynar duruşmaya tutuklu olduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) bağlantısı ile katıldı. Bayan Kaynar’a avukatı ile savunma yapması için ek süre verildi. Neslihan Kaynar’ın örgütle müzahir Ufuk Sağlık Hizmetleri Sendikasına kayıtlı telefon hattı kullanımı doğrultusunda bylock tespit değerlendirme tutanağına göre; ID322424 ID numarasıyla kullanıcı adı, şifresi ve adı Yusuf 06 olarak belirlediği, yazışma ve mail durumu aktif tespitleri duruşmada okundu. Kaynar’ın sisteme 440 kez girdiği, 120 adet mesaj aldığı, 118 mesaj gönderdiği, 110 mail aldığı, toplam mail sayısının 387, aldığı toplam mail sayısının da 375 olduğu tespitleri duruşmada dile getirildi. Öte yandan üç çocuk olan sanığın en küçük çocuğunun isminin Yusuf olduğuna dikkat çekildi.
BYLOCK MESAJLARINDA
KATALOG EVLİLİK ÇABASI
Neslihan Kaynar’ın örgütsel anlamda Peygamber Efendimizin sözde cezaevi ziyareti, örgüt elebaşının dua talebi şeklindeki katalog rüyalar ve hikâyeler içeren bylock mesaj içeriklerinde örgütün “hizmet içi evlilik” katalog evlilik yönünde gösterilen çabalar dikkat çekiyor. Bu kapsamda, “Esra 1980 doğumlu. Boy ve kilosunu bilmiyorum. Ama uzun boylu statüye girer. Tam bir abi istiyor, fizyoterapist” mesaj içeriğinden örnek verilen duruşmada Mahkeme Başkanı, “Örgütsel anlamdaki sözde hizmet içi evlilik katalog evliliği anlamakta güçlük çekiyorum. Allah aşkınıza başkalarının kız çocuklarını boy, kilo v.s özelliklerle peşkeş çekiyorsunuz. Hizmet içi evlilik adı verilen bu durum tam bir çöpçatanlık” vurgusunda bulundu. Sanığın eşi Ali Kaynar’ın etkin pişmanlıkta bulunduğunu hatırlatan Mahkeme Başkanı bu doğrultuda Ali Kaynar’ın bylock kullanımını ve yazışmaları kabul ettiğinin de altını çizdi.
ETKİN PİŞMANLIKTAN
YARARLANMAMAK DA BİR HAK
Görevden ihraç öğretmen Fatih Likoğlu savunmasına Emniyet’te verdiği ifadesini reddederek başladı. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemediğini söyleyen Likoğlu’na Mahkeme Başkanı bu tercihinin nedenini sorarak, “Soruşturma aşamasında verdiğiniz ifadenizde etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilebilecek unsurlar var” dedi. Etkin pişmanlıktan yararlanmak istemediğini tekrarlayan Likoğlu’na Mahkeme Başkanı tercih kendisine ait olduğunu bu hakkının bulunduğunu ifade etti. Sanığın kullandığı telefon hattında bylock surverlerine ilk bağlanma tarihi 18 Kasım 2015 İscehisar ilçesi, son bağlanma tarihi 20 Ocak 2016 İscehisar tespitleri var. Örgütle müzahir Aktif Eğitim Sen’e anayasal hakkı çerçevesinde üye olduğunu, devletin sendikal faaliyete izin verdiğini ve daha önce Eğitim Bir-Sen üye olduğunu anlattı.
“O GÖZLERDE BAŞKA
MANZARALAR GÖRÜLÜYOR”
Örgütle müzahir olan Ümit Gönüllü Eğitimciler Derneğine gönüllü üye olduğunu ancak yılda bir veya 2 kez uğradığını söyleyen Likoğlu, “Derneğin de sendikanın da terörsel bir faaliyetini görmedim. Yurt dışı çıkışları turistik geziydi” dedi. Mahkeme Başkanı Likoğlu’na, “Etkin pişmanlıktan yararlanan sanıkların ifadelerinde sürekli o dönem örgüte eleman kazandırmak ve örgüt ideolojisini aşılamak için Artvin-Batum, Kıbrıs-Suriye gibi geziler düzenlendiği belirtildi” dedi. Bu gezilerde milli-manevi duyguların yaşadıklarını geziye katılanların gözlerindeki ifadenin görülmesi gerektiğini söyleyen Fatih Likoğlu’na Mahkeme Başkanı, “Biz gözlerdeki ifadeyi görmek arzusunda değiliz. Çünkü biz o gözlerde başka manzaralar görüyoruz” dedi. Sanık Likoğlu, örgütün finansal kuruluşu Bank Asya’ya aracını sattıktan sonra para yatırdığını, talimatla para yatırmadığını, kesinlikle örgütün gizli ve şifreli haberleşme programı bylocuku kullanmadığını kaydetti. Likoğlu, “Ben stikırlarla Türk Bayrağı panosu yapan bir öğretmenim. Son olarak sınıfımdaki 19 öğrencim İstiklal Marşını on kıta ezbere bilir. Terörist ve vatan haini ithamı çok ağrıma gidiyor” ifadelerini kullandı.
SARI’YA 9 YIL 6 AY
Karar duruşmasında son savunmasını yapan dershane öğretmeni olduğu öğrenilen Ercan Sarı’ya 9 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Ercan Sarı, bylock kullanmadığını, Bank Asya’ya talimatla para yatırmadığını dile getirdi. Sarı’ya karar öncesi sorulan son sözünde; Silahlı terör örgütüne üye olma suçlamasını kesinlikle reddediyorum. Beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum” dedi.
ELMAS ETKİN
PİŞMANLIKTA BULUNDU
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebinde bulunan ve adli kontrol şartıyla tahliye edilen Burhanettin Elmas, detaylı ifade vermesi ve teşhislerde bulunması için TEM Şube Müdürlüğüne sevk edildi. Elmas’ın hakkında; Bank Asya’da hesabının bulunup örgüt elebaşının talimatından sonra para yatırma, bylock kullanımı iddiaları var. Bylock Tespit Değerlendirme tutanağına göre 245038 ID numarası, fomerf kullanıcı adı, f15987! şifresi ile yazışma ve mail durumu aktif programa 496 giriş, 18 mail gönderimi, 69 mesaj alımı, 31 adet mail alımı, 8 adet mail gönderimi, 32 adet mesaj gönderme tespitleri var. Örgütle 2009 yılında kardeşinin Kocatepe Dershanesine girmesiyle tanıştığını belirten Burhanettin Elmas, Bilgisayar Öğretmeni olarak görevden ihraç edildiğini, kardeşinin dershane sürecinde Süleyman Arı ile muhabbet geliştirdiklerini kaydetti. Arı’nın kendisiden bazı isteklerde bulunduğunu anlatan Elmas, “Kendisinin üzerimde minnet ve güven duygusu oluşturmuştu. 2010 yılında adıma telefon hattı almıştık. Kendisine kullanması için hattı verdim. Yaklaşık 6 ay kadar kullandı. Sonra da bu hattı kapattık. 2012-2013 döneminde mülakata gireceğini söyleyen Süleyman Arı, bilgisayarla ilgili temel konular hakkında benden yardım istedi. Daha sonra Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına müdür oldu. 17-25 Aralık 2013’den sonra devlet büyüklerinin uyarısını dinleyerek sohbet toplantılarına gitmedim. Sohbet hocası  ‘Mustafa’ isminde biriydi. 2014 yılı Kasım ayında Süleyman Arı yine benden yardım istedi. Bir kafede güvenli program diyerek bylock programını yükledi. Pişmanım, arkadaş kurbanıyım” dedi.
ÇETİNKAYA’YA 7 YIL 15 AY CEZA
Karar celsesinde hakkındaki tüm suçlama ve iddiaları reddeden Kurban Çetinkaya son sözünde, 18 aydır tutuklu bulunduğunu belirterek tahliyesini istedi. Çetinkaya’ya 7 yıl 15 ay hapis cezası verildi. Emniyet’te verdiği ifadeyi reddeden, başta terör örgütü üyeliği olmak üzere hiçbir suçlamayı kabul etmeyen sanık Veli Kazan, imam çocuğu olarak düğünü sonrası altınları faizsiz bankacılık hizmeti nedeniyle Bank Asya’ya yatırdığını söyledi. Ailesi ve devlet büyüklerinin ikazı sonrası bankadaki parayı çektiğini aktaran Kazan, bylock kullanıcısı olmadığın, Emniyet ifadesinde geçtiği şekilde oyun oynama amacıyla yine örgütün gizli ve şifreli haberleşme programlarından eagle kullanmadığını ileri sürdü. Mart ayı sonunda duruşması görülecek olan Kazan’ın mahkemeden yetkisizlik talebi de mahkeme heyetince oybirliği ile reddedildi.
DURAN CEZA ALMADI
Adliye çalışanı sanık İzzet Duran’a mahkemeden ceza verilmesine yer olmadığı kararı çıktı. FETÖ’den hüküm giyen ve örgüt yapılanmasında “Adillerin İmamı” olan öğretmen Soner Mumyakmaz’ın telefon hattına asfalt programını yüklediğini anlatan Duran, daha sonra Erdoğan Arslan tarafından yine örgütsel haberleşme programı Cower Me yüklendiğini açıkladı. Örgütsel anlamda Afyon Adliye çalışanlarından Soner Mumyakmaz’ın sorumlu olduğunu belirten Duran, “Bizden sorumlu Soner Mumyakmaz’dı. İşin değişik yerlere kaydığını görünce toplantılara 8 ay gitmedim. Devletle örgütün çatışmasını hissetmiştim. Sürekli bahaneler uyduruyor, takip edildiğimi söylüyordum. Mumyakmaz’ın kod adı ‘Serdar’ dı. Murat adlı kişi bana da bir isim vermişti. İcra Müdürü İsmail Unvan’ın kod adı ‘Kenan’ dı” dedi. Mahkeme Başkanı Duran’a gizli tanık Albatros’un işe girme noktasında bahsettiği birkaç kişiden biri olduğunu beyanını sordu. Duran, “2010 yılı KPSS’den 84 puan almıştım. Rahatsızdım 9 ay ara verdim. Eşim çalışıyordu. Bacanağım tanıdıkları olduğunu Adliye’de kâtiplik sınavında yardımcı olabileceklerini söylemişti. ‘Âdem’ olarak tanıdığım İl İmamı Osman Kılıç ile Nevşehir’de görüştüm” diye konuştu. İzzet Duran son sözünde, örgüte dini ve milli amaçla gittiğini, pişman olduğunu, hayatta yaptığı en doğru şeylerden bir tanesinin de mahkeme de olan biteni anlatmak olduğunu söyledi. >> Burcu AYDIN’ın Haberi